Teknoloji

Türk Telekom yeni imtiyaz sözleşmesiyle ekonomiye 20 milyar dolarlık katkı hedefliyor

türk telekom 2021

Türk Telekom’un sabit hizmetler imtiyaz sözleşmesi 2050’ye kadar uzatıldığı açıklanmıştı. Bu kararla birlikte şirket, uzun vadeli yatırım planlarını daha güvenli bir zeminde uygulama fırsatı buldu. Ek olarak Türk Telekom, bu süreçte yapacağı yatırımlarla Türkiye ekonomisine 20 milyar dolarlık doğrudan katkı sunmayı hedefliyor. Yeni dönemin detayları şirket tarafından düzenlenen basın toplantısında paylaşıldı.

Şirketin CEO’su Ümit Önal, imtiyaz süresinin uzatılmasının hem şirket hem de ülke için tarihi bir gelişme olduğuna dikkat çekti. Önal, bu anlaşmanın yalnızca finansal katkıyla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda dijitalleşmeye de ivme kazandıracağını söyledi. Bunun yanında Türk Telekom’un yatırımlarının devletin ve milletin yararına olduğunu vurguladı. Ne var ki, bu uzun vadeli taahhüt yalnızca bugünü değil, geleceğin dijital ihtiyaçlarını da kapsıyor. Tüm bunların yanında şirket, dijital dönüşüm sürecinde daha stratejik adımlar atma fırsatına kavuşuyor.

Türk Telekom CEO’su Önal: Fiber yarının teknolojileri için de belirleyici

Fiber altyapı bugün için dijitalleşmenin bel kemiğini oluşturuyor. Türk Telekom, bu alanda yıllar içinde 506 bin kilometreyi aşan bir fiber uzunluğuna ulaştı. Bu yaygın altyapı, milyonlarca haneye yüksek hızda internet erişimi sunuyor. Bunun yanında şirket, 33,8 milyon haneyi kapsayan fiber erişim alanına sahip olduğunu açıkladı. Fakat asıl dikkat çeken nokta, 11,5 milyon haneye 1 Gbps hızında internet verilebilmesi oldu.

Ortalama bağlantı hızının 383 Mbps’e çıkması, uluslararası raporlara da yansıdı. FTTH Council’in verilerine göre Türkiye, Avrupa’da en çok haneye fiber ulaştıran üçüncü ülke konumuna yükseldi. Buna ek olarak abone sayısında dördüncü sıraya yerleşti. Yine de Türkiye’nin dikkat çekici bir diğer özelliği, Avrupa’da en hızlı büyüyen beş pazardan biri olması. Tüm bunların yanında raporlar, ülkenin dijitalleşme hızında kayda değer bir artış yaşandığını ortaya koyuyor.

Öte yandan Önal, fiberin yalnızca bugünün değil, yarının teknolojileri için de belirleyici olduğunu ifade etti. LTE baz istasyonlarının oranı yüzde 55’e çıkarılarak 2030 için öngörülen dünya hedeflerinin şimdiden üzerine çıkıldı. Bu gelişme, Türkiye’nin 5G’ye hazırlığını güçlendiren bir unsur oldu. Bunun yanı sıra Türk Telekom, fiber ağını 5G’nin omurgası olarak konumlandırıyor. Ne var ki, şirketin yatırımları yalnızca altyapıyla sınırlı kalmıyor.

Türk Telekom’un vizyonu ulusal sınırların ötesine taşınıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde başlatılan fiberleşme süreci, bunun en somut örneği olarak öne çıktı. Şirket, bu yatırımla yalnızca Türkiye’ye değil bölgeye de dijital değer katıyor. Bunun yanında Türk Telekom, kendisini bölgesel bir teknoloji oyuncusu olarak tanımlıyor. Tüm bunların yanında şirketin hedefi, dijital geleceğin şekillendirilmesinde rol almak.

Yenilenen imtiyaz anlaşması, uzun vadeli planlamalara zemin hazırlıyor. 2030 yılına kadar fiber erişimin 37 milyon haneye çıkarılması öngörülüyor. Bununla birlikte abone sayısının 17 milyona ulaşması planlanıyor. Ortalama bağlantı hızının ise yedi kat artırılması amaçlanıyor. Buna rağmen hedeflerin yalnızca teknik değil, aynı zamanda ekonomik değer yaratma odaklı olduğu görülüyor.

Bu süreçte Türk Telekom’un yatırımları farklı teknoloji alanlarına da uzanıyor. Yapay zekâ, siber güvenlik, nesnelerin interneti ve veri merkezleri öne çıkan başlıklar arasında yer alıyor. Ek olarak kuantum iletişim gibi geleceğin teknolojilerine de hazırlık yapılıyor. Bunun yanında bu yatırımlar, dijital ekosistemin güçlenmesine katkı sunuyor. Tüm bunların yanında Türkiye’nin teknoloji üretim kapasitesi için de önemli fırsatlar doğuyor.

Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğu açısından bu yatırımlar kritik bir yere oturuyor. İletişim altyapısının gelişmesi, sanayiden sağlığa kadar pek çok sektöre doğrudan etki ediyor. Bunun yanında eğitimden finans sektörüne kadar dijitalleşme hız kazanıyor. Buna rağmen altyapının sürekli güncel tutulması gerektiği de bir gerçek. Tüm bunların yanında yatırımların küresel rekabette avantaj sağlayacağı öngörülüyor.

Türk Telekom’un 2050’ye kadar sürecek bu yeni dönemdeki yatırımları, ülkeyi Avrupa’da daha üst sıralara taşıyabilir. Ek olarak yerli teknolojilerin geliştirilmesi ve ihracat kapasitesinin artırılması mümkün görünüyor. Buna rağmen uluslararası rekabetin sert olduğu unutulmamalı. Ne var ki Türkiye, güçlü fiber altyapısıyla bu yarışta öne çıkma potansiyeline sahip. Tüm bunların yanında şirketin hedefleri, ülkenin dijital geleceğini güçlendirecek bir vizyon ortaya koyuyor.