Teknoloji

Türk Telekom enerji altyapısını TTessa ile dijitalleştirdi

türk telekom

Türk Telekom, enerji altyapısında dijitalleşmeye yönelik yerli mühendislikle geliştirdiği TTessa platformunu faaliyete geçirdi. Sabit ve mobil şebeke sistemlerinin enerji yönetimi artık bu yapay zekâ destekli sistemle merkezi biçimde yürütülecek. Şirket, bu projeyle birlikte hem enerji tüketimini kontrol altına almayı hem de karbon salımını azaltmayı amaçlıyor. Geliştirilen sistemin, çevresel hedefleri destekleyen bir yapıya sahip olduğu ifade ediliyor.

TTessa, enerji ve soğutma sistemlerinde kullanılan altyapı ekipmanlarının yaşam döngüsünü izlemeye imkân tanıyor. Ekipmanların satın alımından kullanım dışı bırakılmasına kadar tüm süreçler dijital olarak takip edilebiliyor. Bununla birlikte sistem, bakım faaliyetlerinden alarm yönetimine kadar birçok operasyonu otomatik hale getiriyor. Tüm bu süreçler artık tek bir dijital platform üzerinden izlenebilir durumda.

Enerji altyapısını dijitalleştiren TTessa platformu Türk Telekom tarafından geliştirildi

Bu platform, elektrik tüketimini ölçme, fatura takibi yapma ve ekipman performansını değerlendirme gibi işlevleriyle kapsamlı bir yönetim aracı olarak konumlanıyor. Aynı zamanda yapay zekâ destekli analiz yetenekleriyle gereksiz enerji harcamalarının önüne geçilmesi hedefleniyor. TTessa’nın sunduğu veriler, ileriye dönük yatırım kararlarının daha isabetli biçimde alınmasını sağlıyor. Böylece, enerji altyapısı yalnızca izlenmiyor; aynı zamanda sürekli olarak optimize ediliyor.

Türk Telekom’un bu projesi, 10. Verimlilik Proje Ödülleri kapsamında ‘Dijital Dönüşüm’ kategorisinde birincilikle ödüllendirildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından organize edilen etkinlikte, 613 proje arasından sıyrılarak bu başarıya ulaşıldı. TTessa’nın bu ödülü kazanması, platformun teknik yetkinlikleri kadar, uygulama alanındaki gerçek etkilerinin de dikkate alındığını gösteriyor. Sistem, teknik altyapısı kadar, sürdürülebilirlik vizyonuna sunduğu katkıyla da ön plana çıkarıldı.

Platform sayesinde Türk Telekom, veri merkezlerinden baz istasyonlarına kadar geniş bir altyapı yelpazesinde enerji verimliliği sağlamayı sürdürüyor. Yapay zekâ ile desteklenen altyapı, operasyonel süreçleri hızlandırırken bakım maliyetlerini de düşürüyor. Bununla birlikte, elektrik tüketimi üzerinde sağlanan denetim, şirketin enerji giderlerini azaltmasına katkı sağlıyor. Ne var ki bu kazanımlar sadece şirket içi değil; ülke genelinde enerji kaynaklarının korunmasına yönelik de bir etki oluşturuyor.

TTessa’nın sunduğu faydalar sadece enerji verimliliğiyle sınırlı kalmıyor. Alarm sistemleriyle erken uyarı mekanizmaları devreye alınarak olası arızalar daha meydana gelmeden engellenebiliyor. Bu sayede hizmet kesintilerinin önüne geçiliyor ve sistem sürekliliği sağlanıyor. Bunun yanında, bakım süreçlerinin dijital planlamayla yürütülmesi, iş gücünün daha stratejik kullanılmasına zemin hazırlıyor. Süreçlerin sayısallaşması sayesinde, kaynaklar artık daha rasyonel biçimde yönlendirilebiliyor.

Şirketin Network Genel Müdür Yardımcısı Zafer Orhan, yaptığı açıklamada çevreci teknolojilere öncelik verdiklerini belirtti. Orhan, TTessa platformunun hem enerji tasarrufu hem de çevreye uyumlu yönetim açısından önemli bir araç olduğunu ifade etti. Enerji altyapısının tamamını dijital olarak yönetmenin, uzun vadeli sürdürülebilirlik açısından kritik bir rol oynadığını dile getirdi. Bu yaklaşımın Türkiye’nin dijitalleşme sürecine somut katkılar sunduğunu da sözlerine ekledi.

Türk Telekom, bu projeyle sadece kendi altyapısını değil; dolaylı olarak Türkiye’nin enerji dengesini de etkileyecek bir yapı kurmayı amaçlıyor. Yerli kaynaklarla geliştirilen bu çözümün, kamuda ve özel sektörde başka örneklere ilham olabileceği düşünülüyor. Her ne olursa olsun, altyapıda dijitalleşmenin verimlilik üzerindeki etkileri daha somut biçimde hissedilmeye başlanacak. TTessa’nın sağladığı ölçülebilir veriler, karar alma mekanizmalarında daha kesin analizlere zemin sunacak.

Platformun sağlayacağı enerji tasarrufu, sadece maliyet avantajı değil; aynı zamanda çevresel duyarlılık açısından da değerlendiriliyor. Karbon emisyonlarının azaltılması, şirketlerin çevreyle uyumlu hareket etme yükümlülüğünü yerine getirmesini kolaylaştırıyor. Türk Telekom’un bu projede yerli mühendislik kapasitesini öne çıkarması, teknolojik bağımsızlık açısından da önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu sayede dışa bağımlılık azalırken, sistemler daha sürdürülebilir hale geliyor.

TTessa, dijitalleşme, enerji yönetimi ve çevresel sorumluluğu aynı çatı altında birleştiren bir sistem olarak önümüzdeki dönemde daha fazla konuşulacak gibi görünüyor. Türk Telekom’un altyapısında başladığı bu dönüşüm, zamanla daha geniş alanlara yayılabilir. Enerji kaynaklarının daha akıllı biçimde kullanılması, sadece bugünün değil, geleceğin de temel ihtiyaçları arasında yer alıyor. Bu nedenle platformun gelişimi ve etkileri uzun vadede yakından izlenecektir.