Apple, 2019 yılında Apple TV+ hizmetini duyurduğunda teknoloji dünyasında ciddi bir merak oluşmuştu. Platformun neyi amaçladığı, rakiplerinin arasında nasıl ayakta duracağı sıkça tartışılmıştı. Aradan geçen yılların ardından Apple CEO’su Tim Cook ve hizmetlerden sorumlu Eddy Cue, bu sorulara net yanıtlar verdi. Variety ile gerçekleştirdikleri söyleşide platformun yaratım süreci ve geldiği aşama detaylı biçimde ele alındı.
Tim Cook, Apple TV+’ın rastgele bir karar olmadığını açıkça ifade etti. Apple olarak yıllar boyunca bu alanı incelediklerini ve sonunda özgün hikâyeler anlatmak amacıyla platformu faaliyete geçirdiklerini söyledi. Şirketin temel yaklaşımı ise teknoloji üretmekten ziyade yaratıcı insanlara ilham verecek araçlar sunmak. Cook’a göre Apple, zaten Hollywood ile uzun süredir çalışıyor ve TV işine girmeleri doğal bir uzantıydı.
Tim Cook: Apple’ın yayıncılığa yaklaşımını kaliteli içerik anlayışı belirliyor
Eddy Cue da bu görüşü destekliyor ve Apple’ın sanata olan bağlılığını vurguluyor. Cue, başlarda film ya da dizi üretmeyi hiç düşünmediklerini ancak sektörün değişimiyle farklı bir yol izlemeye başladıklarını aktarıyor. Diğer platformların nicelik odaklı ilerlediği bir dönemde Apple’ın kaliteyi ön planda tutmayı seçtiğini ifade ediyor. Bu tercih, Apple TV+’ı benzerlerinden ayıran temel unsurlardan biri olmuş durumda.
Apple TV+, geçmişe ait bir içerik arşiviyle başlamadı; bu da sektörde dikkat çeken bir durumdu. Tim Cook, eski içerikleri lisanslamanın hızlı bir yol olduğunu kabul ediyor. Buna rağmen, bu yöntemin Apple ruhuna uygun olmadığını belirtiyor. Şirket, her yapımda kendi emeğini ve tutkusunu görmek istiyor.
Bazı yorumcular, Apple TV+’ın sadece iPhone satışlarını artırmak için devreye alındığını öne sürüyor. Ne var ki Tim Cook bu düşünceyi doğrudan reddediyor. Ona göre Apple TV+, bağımsız bir iş kolu ve doğrudan donanım satışlarıyla ilişkilendirilmemeli. Apple, hizmetlerinde olduğu gibi Apple TV+’ta da kendi gücünü kullanarak farklı bir deneyim sunmayı amaçlıyor.
2025 yılı ise platform için özel bir döneme işaret ediyor. Tim Cook ve Eddy Cue, bu yılın Apple TV+ için tam anlamıyla planlanmış ilk yayın takvimine sahip olduğunu belirtiyor. Geçmiş yıllarda pandeminin ve Hollywood grevlerinin etkisi hissedilmişti. Fakat bu yıl, içerik üretim süreci bu tür dış etkenlerden bağımsız olarak yürütülüyor.
Apple’ın içerik biriminden Jamie Erlicht, bu yeni düzene dair umutlu. Her hafta yeni bir içerik sunabilecek bir tempoya ulaştıklarını söylüyor. Şu anda 300’ün üzerinde başlık ve binlerce saatlik içerikle izleyici karşısına çıkılıyor. Üstelik, sevilen dizilerin devam sezonları ve bazı başarılı filmlerin devam yapımları da yolda.
Apple TV+’ın içerik listesinde Ted Lasso, Severance, The Morning Show, Silo ve Shrinking gibi yapımlar öne çıkıyor. Platformun bu yıl sunacağı “F1: The Movie” filmi ise bugüne kadar hazırladıkları en büyük proje olacak. Apple, içerik üretiminde çeşitliliği ve kaliteyi aynı anda yakalamayı sürdürüyor. Bu da Apple TV+’ı farklı bir çizgide tutmaya devam ediyor.
