ManşetlerTeknoloji

ABD’de TikTok’un geleceği belirsizliğini koruyor: Adalet Bakanlığı, Apple ve Google’a yasal güvence vermiş

tiktok

TikTok için Amerika Birleşik Devletleri’ndeki geleceği hâlâ belirsiz. Uygulama teknik olarak yasaklanmış olmasa da, 2025 başında alınan geçici kararlar teknoloji firmaları üzerinde ciddi bir baskı yarattı. Özellikle Apple ve Google gibi devlerin, TikTok’u mağazalarına yeniden ekleme süreci beklenenden daha uzun sürdü. Bu süreçte yaşananların perde arkası ise kamuya açılan resmi yazışmalarla daha net anlaşılmaya başlandı.

TikTok, Başkan Donald Trump’ın göreve başlamasından kısa bir süre önce kısa süreliğine erişime kapatılmıştı. Fakat uygulama sadece birkaç saat sonra, 19 Ocak 2025’te tekrar kullanıma açıldı. Buna rağmen, Apple ve Google uygulamayı App Store ve Play Store üzerinden tekrar sunmak için 13 Şubat’a kadar bekledi. Bu gecikmenin nedeni, yürürlüğe girmesi planlanan yabancı uygulamalara karşı düzenlenmiş bir yasanın yaratabileceği yasal risklerdi.

Apple ve Google’a TikTok için ABD Adalet Bakanlığı tarafından açık yasal güvence verildi

Axios ve diğer kaynakların şubat ayında bildirdiğine göre, Adalet Bakanlığı teknoloji firmalarına cezai sorumluluk olmayacağı yönünde güvence vermişti. Bu bilginin ayrıntıları, Google hissedarı olan yazılım mühendisi Tony Tan’ın yaptığı resmi başvuru ile ortaya çıkan belgeler sayesinde doğrulandı. Tan’ın yaptığı Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası başvurusu sonucunda yayımlanan mektuplar, Apple, Google, Amazon ve Oracle gibi firmalara gönderilmişti. Yazışmalarda, Adalet Bakanı Pam Bondi’nin yasal çerçeveyi net biçimde ortaya koyduğu görülüyor.

30 Ocak 2025 tarihli mektupta Bondi, Başkan’ın TikTok’un ani bir şekilde kapatılmasının anayasal yükümlülüklerini engelleyeceğine kanaat getirdiğini belirtti. Bu nedenle, Apple ve Google gibi şirketlerin TikTok’a hizmet vermeye devam etmesinde hukuki bir engel olmadığı ifade edildi. Aynı mektupta, şirketlerin herhangi bir cezai yaptırımla karşılaşmayacakları açıkça vurgulandı. Bu ifadeler, teknoloji şirketleri açısından ciddi bir rahatlama anlamına geldi.

Bunun ardından gelen 5 Nisan 2025 tarihli ikinci yazıda ise bu güvence daha da genişletildi. Söz konusu yazı, Trump’ın TikTok’a 75 günlük yeni bir süre tanımasının hemen ertesi günü gönderildi. Yazıda, ABD hükümetinin geçmişe dönük hiçbir cezai hakkı ileri sürmeyeceği belirtildi. Bu durum, yalnızca TikTok için değil, ByteDance çatısı altındaki diğer uygulamaları da kapsıyor.

Tüm bu yazışmalar, Apple ve Google gibi platformların neden çekingen davrandığını net biçimde ortaya koyuyor. Her ne kadar uygulama yeniden mağazalara alınmış olsa da, firmalar uzun süre yasaya karşı sorumluluk taşıyıp taşımadıkları konusunda netlik bekledi. Adalet Bakanlığı’nın verdiği yazılı güvence ise bu kararsızlığı önemli ölçüde ortadan kaldırmış görünüyor. Fakat kamuoyunun merak ettiği esas konu, TikTok’un uzun vadede ülkede kalıcı olup olmayacağı.

TikTok’un ABD’deki durumu, sadece teknolojik değil aynı zamanda diplomatik bir mesele olarak da gündemde kalmaya devam ediyor. Başkan Trump, bu hafta yaptığı açıklamada, TikTok’un yeni sahiplik yapısına dair detayların iki hafta içinde kamuoyuna açıklanacağını belirtti. Bu durum, uygulamanın geleceğini şekillendirecek yeni bir sürecin başlayabileceğine işaret ediyor. Her şeye rağmen, hem kullanıcılar hem de sektör, nihai kararın açıklanmasını bekliyor.

Bu süreçte dikkat çeken bir diğer unsur da, Adalet Bakanlığı’nın yaklaşımı oldu. Bakanlık, firmalara sadece sözlü değil, yazılı biçimde yasal dokunulmazlık verdi. Bu tavır, teknoloji sektöründeki belirsizlikleri geçici de olsa hafifletti. Fakat TikTok’un Amerika’daki geleceği hâlâ kesinleşmiş değil.

TikTok’un kaderi kadar, bu süreçte alınacak kararların teknoloji sektöründe nasıl bir emsal oluşturacağı da önem taşıyor. Özellikle yabancı şirketlerin kontrolündeki uygulamalara karşı geliştirilen yasal çerçevenin nasıl uygulanacağı merak konusu. TikTok özelinde yaşanan bu süreç, benzer uygulamaların da gelecekte benzer hukuki sıkıntılarla karşılaşabileceğini gösteriyor.