Ulaşım

Tesla araçlarındaki elektronik kapı kolları yeni bir güvenlik tartışmasını tetikledi

tesla model y

Tesla, elektrikli otomobil pazarında teknolojiyle konforu bir araya getiren markalar arasında yer alsa da, son gelişmeler bu konforun bazı riskleri de beraberinde getirdiğini gösteriyor. Özellikle Model Y serisinde kullanılan elektronik kapı kolları, beklenmedik anlarda çalışmayarak araç içindekilerin çıkışını engelliyor. ABD Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA), gelen kullanıcı şikayetlerinin ardından konuyu resmi olarak incelemeye aldı. Kurum, düşük voltajlı batarya kaynaklı arızaların, kapı sistemini işlevsiz hale getirdiğini belirtiyor. Bu durum özellikle çocukların araç içinde mahsur kalması gibi kritik güvenlik sorunlarını beraberinde getiriyor.

NHTSA’nın başlattığı soruşturma şimdilik yaklaşık 174.000 Tesla Model Y SUV aracı kapsıyor. Ancak ilerleyen dönemde farklı modellerin de bu incelemeye dahil edilmesi kuvvetle muhtemel. Kurumun teknik analizleri, kapı kilidine güç sağlayan sistemlerin güvenilirliğine odaklanıyor. Özellikle kapıların dışarıdan açılmasını engelleyen bu sorun, araçların dış müdahale olmadan kullanılamamasına neden oluyor. Tüm bunların yanında, batarya arızalarının sadece kapı sistemini değil, diğer elektronik güvenlik bileşenlerini de etkileyebileceği öne sürülüyor. Bu nedenle araştırma, yalnızca mevcut şikayetlerle sınırlı kalmayabilir.

Tesla içinden çıkışın mümkün olmaması ciddi güvenlik riski oluşturuyor

Soruşturmayı tetikleyen asıl nedenlerden biri, çocukların araç içinde mahsur kaldığı dokuz farklı olay oldu. Aileler, düşük voltaj nedeniyle kapıları tekrar açamadıklarını ve çocuklarına ulaşamadıklarını bildiriyor. Tesla her ne kadar manuel kapı açma sistemine sahip olsa da, bu sistemin erişimi kolay ve kullanıcı dostu olmadığı iddia ediliyor. Bununla birlikte küçük yaştaki çocukların bu mekanizmaları anlaması ve uygulaması da neredeyse imkânsız. Bu da aracın içindekilerin hayatını doğrudan etkileyebilecek sonuçlar doğurabiliyor. NHTSA’nın bu vakaları ciddiyetle incelemesi, sorunun sistemsel bir zafiyet olup olmadığını ortaya koymaya yönelik.

Tesla’nın elektronik kapı kolu tasarımı, aerodinamik verimlilik düşünülerek geliştirildi. Gövdeyle hizalanan ve tamamen elektrikle çalışan bu sistem, tasarım açısından yenilikçi görünse de, pratikte çeşitli sorunlar doğuruyor. Özellikle batarya seviyesi düştüğünde veya sistem arıza verdiğinde, yolcular içeriden çıkış sağlayamıyor. Öte yandan dışarıdan da kapılar manuel olarak açılamadığı için araç, adeta kilitli bir kutuya dönüşüyor. Bu gibi durumlarda hızlı tahliye mümkün olmadığı için, araç içindekilerin güvenliği tehlikeye giriyor. Bu güvenlik açığı, acil müdahale gerektiren senaryolarda büyük risk oluşturuyor.

Bloomberg’in yayınladığı rapor, yaşanan bu sorunların sadece teoriyle sınırlı kalmadığını gözler önüne serdi. Raporda, kaza sonrası Tesla araçlarında mahsur kalan ve yardım gelene kadar içeride beklemek zorunda kalan sürücülerin ifadelerine yer verildi. Bu vakalar, kapı sistemlerinin sadece kullanım kolaylığı değil, hayati güvenlik açısından da yeterli olmayabileceğini düşündürüyor. Tüm bunların yanında şirketin bu tür olaylara karşı sessiz kalması, kamuoyundaki eleştirilerin dozunu artırıyor. Özellikle sosyal medya platformlarında kullanıcıların yaşadıkları benzer deneyimleri paylaşması, konunun daha da görünür hale gelmesine neden oldu. Şirketin müşteri geri bildirimlerine yaklaşımı, önümüzdeki dönemde daha çok sorgulanabilir hale gelebilir.

Kapı sistemleriyle ilgili sorunlar sadece ABD’de değil, Çin’de de gündemde yer buldu. Çinli düzenleyici kurumlar, tamamen elektronik kapı kollarının güvenlik açısından yetersiz olduğu görüşünde. Bu doğrultuda, araç üreticilerine manuel yedek sistemler sunma zorunluluğu getirilmesi konuşuluyor. Ne var ki, bu tür sistemler bazı üreticiler tarafından estetik veya aerodinamik nedenlerle tercih edilmiyor. Yine de kullanıcı güvenliğinin bu gibi tercihlerden öncelikli olması gerektiği sıkça vurgulanıyor. Tüm bu gelişmeler, küresel ölçekte elektronik sistemlerin yeniden değerlendirilmesini gündeme getirdi.

Tesla, yalnızca kapı kollarıyla değil, farklı güvenlik konularıyla da denetim altına alınmış durumda. Yarı otonom sürüş sistemine sahip araçlarla bağlantılı kazaların zamanında bildirilmediği iddiaları gündemdeki yerini koruyor. Öte yandan, uzaktan park etme özelliğiyle ilgili yaşanan kazalar da NHTSA’nın radarında. Bu olaylar, Tesla’nın yazılım ve donanım uyumu konusundaki yaklaşımının daha yakından incelenmesine neden oldu. Kullanıcıların güvenlik beklentileri karşılanmadığında, teknolojiye duyulan güven de sarsılıyor. Bu da Tesla’nın uzun vadeli müşteri sadakatini riske atabilecek gelişmelerden biri olarak değerlendiriliyor.

Bazı kullanıcılar, yaşadıkları sıkıntıları doğrudan Tesla ile paylaşmalarına rağmen karşılık alamadıklarını iddia ediyor. Müşteri hizmetlerinin süreçleri hızlı ve şeffaf bir şekilde yönetememesi, memnuniyetsizliği artırıyor. Bu da Tesla’nın sadece ürün değil, aynı zamanda kullanıcı desteği tarafında da geliştirmeye açık alanlara sahip olduğunu gösteriyor. Her ne kadar marka algısı teknoloji odaklı olsa da, kullanıcıların deneyimleri bu algının sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahip. Günümüzde otomobil sahiplerinin güvenlik kadar erişilebilir ve etkin destek beklentisi içinde olduğu da unutulmamalı. Bu bağlamda Tesla’nın hizmet altyapısını gözden geçirmesi gerektiği açıkça görülüyor.