Spotify, on yıl önce başlattığı Haftalık Keşif çalma listesini sessiz ama etkili bir dokunuşla güncelledi. Yenilenen sistem sayesinde artık kullanıcılar sadece dinledikleri müziğe göre değil, tercih ettikleri türlere göre de öneriler alabiliyor. Bu özellik yalnızca Spotify Premium abonelerine sunuluyor. Dinleme alışkanlıklarını daha iyi yansıtan bu filtreler, öneri algoritmasını kullanıcının yönlendirmesine imkân veriyor.
Haftalık Keşif, her pazartesi sabahı yenilenen ve kullanıcılara özel müzik önerileri sunan popüler bir liste olarak biliniyor. 10 yıl boyunca bu liste, tamamen algoritmaların tahminlerine dayanarak şekillendi. Ne var ki zamanla kullanıcıların ilgi alanları çeşitlendi ve algoritmalar her zaman buna ayak uydurmakta yeterli olamadı. Spotify da tam bu noktada kontrolü biraz daha kullanıcıya teslim etmeye karar verdi.
Spotify kullanıcıları artık Haftalık Keşif önerilerini türlere göre şekillendirebiliyor
Yeni sistemde çalma listesinin en üst kısmında yer alan filtre kontrolleri dikkat çekiyor. Kullanıcılar bu bölümden istedikleri müzik türlerini seçerek algoritmanın önerilerini bu doğrultuda yönlendirebiliyor. Örneğin 80’ler rock müziği dinleyen biri, K-pop ilgisini artırmak istiyorsa bu türü seçip yeni önerileri bu yöne kaydırabiliyor. Bu sayede müzik keşfi daha anlamlı ve yönlendirilmiş hâle geliyor.
Spotify’ın açıkladığı verilere göre, Haftalık Keşif listesinde bugüne kadar 100 milyardan fazla şarkı dinlenmiş durumda. Bu dinlemelerin %77’si yükselmekte olan sanatçılara ait parçalardan oluşuyor. Bu oran, listenin yalnızca kullanıcılar için değil, bağımsız ve yeni sanatçılar için de önemli bir alan olduğunu gösteriyor. Yenilenen filtrelerle birlikte bu görünürlüğün daha da artması bekleniyor.
Yeniliğe erişmek isteyen kullanıcıların uygulamanın güncel sürümünü kullanmaları gerekiyor. Ardından “Senin İçin Hazırlandı” sekmesinden Haftalık Keşif listesine ulaşmaları yeterli. Eğer filtre kontrolleri görünüyorsa, bu özellik kullanıma açık demektir. Böylece kullanıcılar listeler üzerinde daha etkin bir söz hakkına sahip oluyor.
Spotify yalnızca bu güncellemeyle yetinmiş değil; uygulama genelinde de öneri sistemlerine kullanıcı müdahalesi getiren başka yenilikler de yapıldı. Dinleme sırasını gösteren alan yeniden tasarlandı ve artık hangi parçaların önerildiği daha net biçimde görülebiliyor. Bununla birlikte kullanıcılar istemedikleri parçaları 30 gün süreyle geçici olarak erteleyebiliyor. Bu özellik sayesinde bir şarkıyı silmek zorunda kalmadan dinleme listelerinden uzak tutmak mümkün oluyor.
Spotify’ın bu yönde attığı adımlar, algoritmaların belirlediği dinleme deneyimini daha kişiselleştirilmiş hâle getiriyor. Kullanıcılar artık yalnızca sistemin sunduklarını değil, kendi yönlendirmeleriyle şekillenen içerikleri de dinleyebiliyor. Bu durum, dijital müzik platformları arasında içerik sunumunda yeni bir denge kuruyor. Her ne kadar algoritmalar hâlâ öneri sisteminin omurgasını oluştursa da, filtreleme gibi araçlarla kullanıcılar da sürecin parçası hâline geliyor.
Her şeye rağmen bu tür kontrollerin etkisi, kullanıcıların bu özellikleri ne kadar benimsediğiyle doğrudan ilişkili olacak. Kullanıcılar, dinleme alışkanlıklarını yansıtan tercihlerde bulundukça, algoritmalar da daha isabetli öneriler sunabilecek. Spotify ise bu verileri kullanarak sistemini sürekli güncelleyebilir hâle geliyor. Dinleme verisinin bu çift yönlü etkileşimi, kişiselleştirilmiş müzik deneyiminin daha verimli işlemesini sağlıyor.
