OpenAI’ın davetiye sistemiyle sınırlı olarak sunduğu video üretim aracı Sora, 2025’in en dikkat çeken yapay zekâ uygulamalarından biri hâline geldi. Uygulama, sosyal medyada geniş yankı bulurken, kısa sürede App Store’un en çok indirilen yazılımlarından biri olmayı başardı. Fakat bu ilgi, güvenlik ve marka bütünlüğü açısından beklenmedik bir sorunu da beraberinde getirdi. Sora ismini kullanan çok sayıda sahte uygulama, Apple’ın mağazasında kullanıcıların karşısına çıkmaya başladı.
Appfigures tarafından derlenen verilere göre, resmi Sora uygulamasının yayımlanmasının hemen ardından App Store’da en az on beş sahte uygulama ortaya çıktı. Bunların yarısından fazlası doğrudan “Sora 2” ismini kullanarak, arama sonuçlarında öne çıkmayı hedefledi. Bu uygulamaların bir kısmı, daha önce farklı adlarla mağazada yer almış eski yazılımlardı. Geliştiriciler yalnızca isim değiştirerek popülerliği fırsata çevirdi. Bunun yanında, Apple’ın sıkı denetim mekanizmasına rağmen bu uygulamaların onaylanması, sistemdeki zafiyetleri gözler önüne serdi.
Apple’ın inceleme süreci sahte Sora uygulamalarını engelleyemedi
azı sahte yazılımlar, resmi uygulamayla hiçbir teknik benzerliği bulunmamasına rağmen, kullanıcıları yanıltmayı başardı. Bu sahte uygulamaların görselleri, açıklamaları ve logoları, OpenAI’nin orijinal tasarımına benzetilerek hazırlandı. Ek olarak, geliştiricilerin uygulama açıklamalarında “AI video generator” gibi ifadeleri sıkça kullanması, aramalarda daha fazla görünürlük sağladı. Her ne kadar Apple’ın App Review ekibi bu tür ihlalleri önlemeye çalışsa da, süreçteki gecikmeler fırsatçılara zaman kazandırdı. Bu durum, özellikle yapay zekâ uygulamaları etrafında oluşan yoğun kullanıcı ilgisinin, denetim mekanizmalarını zorladığını gösteriyor.
Appfigures, sahte “Sora” uygulamalarının toplamda 300 binden fazla indirmeye ulaştığını belirtiyor. Resmî Sora uygulamasının bir milyon indirmeyi geçmesiyle karşılaştırıldığında bu sayı küçük görünse de, kullanıcı güvenliği açısından oldukça kritik. Buna ek olarak, bu sahte uygulamaların 80 binden fazlası, OpenAI’nin uygulamasının çıkışından sonraki günlerde indirildi. Yani kullanıcılar, popülerliği takip ederken farkında olmadan yanlış yazılımlara yöneldi. Her şeye rağmen, bu tablo Apple’ın uygulama mağazasındaki kalite kontrol sürecinin daha sıkı hâle getirilmesi gerektiğini net biçimde ortaya koydu.
Apple, konuyla ilgili eleştirilerin artmasının ardından bazı sahte uygulamaları mağazadan kaldırdı. Buna rağmen, “Sora 2 – AI Video Generator” gibi bazı örnekler uzun süre erişilebilir kaldı. Bu uygulama 50 binden fazla indirme alarak App Store arama algoritmasını manipüle etmeyi başardı. Ne var ki, Apple’ın hızlı bir müdahalede bulunmaması, kullanıcıların güvenlik konusundaki endişelerini artırdı. Tüm bunların yanında, marka hakları konusunda OpenAI’nin herhangi bir hukuki girişimde bulunup bulunmayacağı da merak konusu.
Bazı daha küçük ölçekli uygulamalar ise farklı yollarla “Sora” ismini kullanarak görünür olmaya çalıştı. “PetReels — Sora for Pets” yalnızca birkaç yüz kullanıcıya ulaşırken, “Viral AI Photo Maker: Vi-sora” adlı başka bir uygulama da beklediği ilgiyi göremedi. Buna rağmen, “Sora 2 – Video Generator Ai” adlı uygulama 6.000’den fazla indirmeyle sınırlı da olsa dikkat çekti. Bu örnekler, taklitçi geliştiricilerin popüler markaları sömürme eğiliminin ne kadar yaygınlaştığını gösteriyor. Bu eğilim, App Store’un itibarını da doğrudan etkileyen bir mesele hâline geldi.
Appfigures verilerine göre, bu sahte uygulamalar kısa sürede toplamda 160.000 doların üzerinde gelir elde etti. Bu miktar, kullanıcıların farkında olmadan yaptığı ödemelerin büyüklüğünü ortaya koyuyor. Bununla birlikte, bu gelirlerin tamamının abonelik veya uygulama içi satın alma yoluyla toplandığı tahmin ediliyor. Kullanıcılar, uygulamayı orijinal sandıkları için, içerik vaatlerine güvenerek ödeme yapmış görünüyor. Bu durum, kullanıcı bilincinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Apple’a, bu sahte “Sora” uygulamalarının nasıl onaylandığı ve kalanların ne zaman kaldırılacağı soruldu. Şirket, haberin yayımlandığı tarihe kadar sessizliğini korudu. Bu sessizlik, teknoloji çevrelerinde yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Fakat Apple’ın benzer olaylara karşı daha sert önlemler alacağı düşünülüyor. Özellikle marka ihlali tespitinde otomatik uyarı sistemlerinin devreye alınması bekleniyor.
Tüm bunların yanında, bu olay yapay zekâ destekli uygulamaların yarattığı yeni riskleri açık biçimde gözler önüne serdi. Kullanıcıların, popüler uygulamaların peşinden giderken kimlik doğrulaması yapmadan indirme işlemi gerçekleştirmesi, kötü niyetli geliştiricilerin işini kolaylaştırıyor. Bu noktada bilinçli kullanıcı davranışları, güvenlik önlemlerinin en etkili unsuru hâline geliyor.