Berlin’de düzenlenen IFA 2025 fuarında dikkat çekici bir duyuru yapıldı. Sonos hoparlörler, artık Philips Hue akıllı ışıkları sesli komutlarla kontrol edebiliyor. Kullanıcılar ışıkları açıp kapatabiliyor, parlaklığı değiştirebiliyor ve sahneler arasında geçiş yapabiliyor. Bu entegrasyon, akıllı ev cihazlarının birlikte çalışabilmesi açısından önemli bir örnek oldu.
Sonos’un hoparlörlerinde kullanılan sesli asistan, bu zamana kadar yalnızca müzik kontrolüne odaklanıyordu. Hue ışıklarıyla sağlanan uyum, asistanın ilk kez farklı bir alanda görev üstlenmesini mümkün kıldı. Bunun yanında, komutların yerel olarak işlenmesi sayesinde bulut tabanlı çözümlere göre çok daha hızlı yanıt verilebiliyor. Tüm bunların yanında, kullanıcıların güvenlik kaygıları da bu sayede azalıyor. Ne var ki, sistemin tam potansiyelini görmek için gelecek güncellemeleri beklemek gerekecek.
Sonos sesli asistanı evin atmosferini şekillendiriyor
Philips Hue CTO’su George Yianni, bu ortaklığın yalnızca başlangıç olduğunu vurguladı. Ona göre, müzik ve ışık deneyimlerinin bir araya gelmesi evlerde daha kişiselleştirilmiş atmosferler yaratacak. Bunun yanı sıra, kullanıcı tabanlarının büyük ölçüde kesişmesi bu tür projelerin uygulanabilirliğini artırıyor. Yianni, ışıkların müzikle uyumlu hale getirilmesi ya da müziğin ışık sahnelerine katkı sağlaması gibi planlardan söz etti. Buna rağmen, şimdiki işlev bile kullanıcılar açısından kayda değer bir yenilik sunuyor.
Müzikle senkronize ışık sahneleri, evdeki ambiyansı tamamen değiştirebilecek. Kimi kullanıcılar sakin bir playlist açarken ışıkları daha loş hale getirebilecek, kimileri ise enerjik bir şarkı eşliğinde renkli sahneler oluşturabilecek. Bunun yanında, farklı odalarda farklı senaryolar tanımlama imkânı da geniş bir kullanım yelpazesi sunuyor. Bu özellikler, ev eğlencesini yalnızca dinleme deneyiminin ötesine taşıyor. Öte yandan, bu tür seçenekler kullanıcıların kendi yaşam tarzlarına göre ortamı şekillendirmelerine katkıda bulunuyor.
Akıllı ev teknolojilerinde farklı markaların iş birliği giderek önem kazanıyor. Amazon, Google ve Apple uzun zamandır kendi çözümlerini geliştiriyor. Buna rağmen Sonos ve Hue’nun birlikte hareket etmesi, markalara bağlı kalmadan bir deneyim sunuyor. Bunun yanında, tüketiciler için özgürlük alanı genişliyor ve tek ekosisteme bağımlı kalma zorunluluğu ortadan kalkıyor. Fakat bu yaklaşımın başarısı, daha fazla entegrasyonun hayata geçmesiyle ölçülecek.
Yerel işleme teknolojisi kullanıcı deneyiminde belirleyici bir rol üstleniyor. Komutların doğrudan cihaz üzerinde işlenmesi yanıt sürelerini kısaltıyor. Bunun yanı sıra, internet kesintilerinde de sistemin çalışmaya devam etmesi büyük bir kolaylık getiriyor. Tüm bunların yanında, kişisel verilerin bulut yerine cihazda tutulması güvenlik açısından rahatlık sağlıyor. Ne var ki, bu yaklaşımın sürdürülebilirliği donanımın gelişimine bağlı olacak.
Philips Hue’nun aydınlatmadaki deneyimi ve Sonos’un ses teknolojilerindeki uzmanlığı birbirini tamamlıyor. İki marka, günlük hayatta en sık kullanılan cihazlardan ikisini daha işlevsel hale getirmiş durumda. Bu iş birliği, kullanıcıların aynı anda hem müzik hem de ışık deneyimini kişiselleştirmelerine imkân tanıyor. Bunun yanında, evde geçirilen zamanın kalitesini artırmaya katkı sunuyor. Her şeye rağmen, sistemin tam potansiyelini görmek için kullanıcı geri bildirimleri belirleyici olacak.