Teknoloji

Qualcomm’un Snapdragon W5 Gen 2 serisi giyilebilir cihazlarda verimliliği artırıyor

Snapdragon W5 Gen 2

Qualcomm, giyilebilir cihaz dünyasında yeni bir adım atarak Snapdragon W5 Gen 2 ve W5+ Gen 2 platformlarını duyurdu. İki farklı işlemciden oluşan seri, akıllı saatler ve diğer giyilebilir ürünler için daha uzun pil ömrü ve daha güvenilir bağlantı sunmayı hedefliyor. W5 Gen 2, Google Pixel Watch 4 ile sahneye çıkarken, W5+ Gen 2 ise ek bir yardımcı işlemciyle öne çıkıyor. Bu hamle, Qualcomm’un sektördeki konumunu güçlendirme isteğini açık biçimde gösteriyor.

Yeni nesil işlemciler, 4 nanometre üretim sürecini korusa da önceki seriye göre kayda değer farklar içeriyor. Dört çekirdekli Cortex-A53 mimarisi aynen sürdürülüyor fakat bağlantı özelliklerinde ciddi gelişmeler görülüyor. NB-NTN yani Narrowband Non-Terrestrial Network desteği bu farkların başında geliyor. Bu teknoloji, kullanıcıların cep telefonu sinyalinin bulunmadığı yerlerde bile uydu tabanlı iletişim kurmasına imkân tanıyor. Tüm bunların yanında özellikle doğa yürüyüşlerinde veya kırsal bölgelerde güvenlik açısından önemli bir avantaj sağlanıyor.

Snapdragon W5 Gen 2 serisiyle konum doğruluğu güçleniyor

Konum belirleme tarafında yapılan yenilikler, günlük kullanım için dikkat çekici hale geliyor. Location Machine Learning 3.0 teknolojisi, GPS verilerinde yüzde 50’ye kadar doğruluk artışı sağlıyor. Özellikle yoğun binaların arasında yaşanan sinyal kayıplarına karşı daha güvenilir bir çözüm sunuluyor. Kullanıcılar şehir içi yön bulma deneyiminde daha tutarlı sonuçlar alabiliyor. Ne var ki bu gelişme, yalnızca şehirlerde değil, kırsal alanlarda da kullanıcıların işini kolaylaştırıyor.

W5+ Gen 2 modeli, standart sürümden farklı olarak ek bir yardımcı işlemciyle birlikte geliyor. 22 nanometre üretim süreciyle tasarlanan bu yonga, temel görevleri üstleniyor ve ana işlemcinin uyku moduna geçmesine izin veriyor. Bunun yanında düşük güç tüketimi sayesinde pil ömrüne doğrudan katkı yapıyor. Fakat performans tarafında herhangi bir kayıp söz konusu olmuyor. Tüm bunların yanında kullanıcıların cihazlarını daha uzun süre şarj etmeden kullanabilmesi mümkün hale geliyor.

Güç yönetimindeki gelişmeler modem tarafında da kendini gösteriyor. Yeni modem, yüzde 20 daha küçük boyutuyla dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra enerji tüketimi de azaltıldığı için akıllı saatler hem daha ince tasarımlarla hazırlanabiliyor hem de daha uzun kullanım süreleri sunuyor. Üreticiler bu avantajı farklı segmentlerde değerlendirme fırsatı buluyor. Öte yandan daha verimli bağlantı, günlük kullanımda cihazların daha kararlı çalışmasını sağlıyor.

Qualcomm’un geliştirdiği bu yeni platformlar, sağlık teknolojilerine odaklanan cihazlarda da önemli faydalar sağlayabilir. Küçük boyutlu yonga yapısı, kalp ritmi ölçümü ya da oksijen takibi yapan cihazlarda rahatlıkla kullanılabiliyor. Bunun yanında düşük enerji tüketimi, medikal cihazların daha uzun süre görev yapabilmesine katkıda bulunuyor. Bu durum kullanıcıların güvenilirlik beklentisine de karşılık veriyor. Her şeye rağmen rekabetin yoğun olduğu pazarda bu tarz teknik avantajlar büyük önem taşıyor.

Akıllı saat tarafında Apple, Samsung ve Google gibi rakiplerin güçlü çözümler sunduğu biliniyor. Buna rağmen Qualcomm’un sunduğu yeni işlemciler, üçüncü taraf üreticilere farklı bir seçenek veriyor. Bu durum pazarın daha çeşitli ürünlerle zenginleşmesine kapı aralıyor. Üstelik maliyet açısından daha ulaşılabilir ürünlerin ortaya çıkması da muhtemel görünüyor. Öte yandan kullanıcı tarafında tercih yelpazesi genişliyor.

Yeni platformların fayda sağlayabileceği ürün grupları yalnızca akıllı saatlerle sınırlı kalmıyor. Kulaklıklar, spor bileklikleri ve farklı giyilebilir cihazlar da bu çiplerden yararlanabiliyor. Daha düşük enerji tüketimi, bu cihazlarda daha uzun kullanım süresi anlamına geliyor. Bunun yanında küçük yonga boyutu, üreticilere daha kompakt tasarımlar geliştirme fırsatı sunuyor. Kullanıcı açısından ise günlük hayat daha pratik bir hale geliyor.