Snap, sosyal medya alanındaki sert rekabete uyum sağlamak için radikal bir yol seçti. CEO Evan Spiegel’in açıkladığı yeni model, şirketi 10 ila 15 kişiden oluşan küçük ekipler etrafında yeniden şekillendirecek. Bu hamle, daha hızlı karar alınmasını ve daha çevik bir işleyişi hedefliyor.
Snap’in karşı karşıya olduğu tablo pek parlak görünmüyor. Şirketin ikinci çeyrek reklam gelirlerindeki artış yalnızca yüzde 4’te kaldı ve bu oran yatırımcı beklentilerinin altında kaldı. 5 binden fazla çalışana sahip Snap, bu durgunluğun baskısını derinden hissediyor. Bunun yanı sıra, Kuzey Amerika’daki günlük aktif kullanıcı sayısı yüzde 2 düşerek 98 milyona geriledi. Bu gerileme, şirketin en güçlü olduğu pazarda önemli bir uyarı işareti oldu.
Snap stratejisini gözden geçirme kararı aldı
Kuzey Amerika’da yaşanan kayıp Snap’in stratejisini gözden geçirmesine yol açtı. Kullanıcı tabanındaki bu düşüş, reklamverenlerin ilgisini azaltma riski taşıyor. Ne var ki şirket, farklı gelir modellerine yönelerek dengeleri korumaya çalışıyor. Snapchat+ abonelik hizmeti bu noktada öne çıkan bir çözüm olarak görülüyor. Tüm bunların yanında, bu yeni gelir kapısı şirketin geleceğini güvence altına alabilecek bir potansiyele sahip.
Snapchat+ bugün 15 milyondan fazla aboneye ulaştı ve yıllık 700 milyon doların üzerinde tekrar eden gelir sağlıyor. Bu durum, reklam gelirlerine bağımlılığı azaltarak Snap’e yeni bir soluk getiriyor. Spiegel de abonelik modelinin en hızlı büyüyen fırsatlardan biri olduğunu dile getiriyor. Bunun yanında, kullanıcıların ödeme yapmaya gönüllü olması sadakat göstergesi olarak yorumlanıyor. Buna rağmen abonelik hizmetinin uzun vadede reklam kayıplarını dengeleyip dengeleyemeyeceği hâlâ belirsiz.
Reklam gelirlerinde yaşanan yavaşlama, Snap gibi platformları doğrudan etkiliyor. Şirketin abonelik hizmetine odaklanması bu baskıya karşı geliştirilmiş bir yanıt niteliği taşıyor. Öte yandan, kullanıcıların ilgisinin sürmesi için sürekli yenilik yapılması şart görünüyor. Fakat teknoloji sektöründe kullanıcı alışkanlıklarının hızlı değiştiği unutulmamalı. Bu değişkenlik, abonelik modelinin istikrarlı bir şekilde büyümesini her an sekteye uğratabilir.
Snap yalnızca gelir modelleriyle değil, donanım yatırımlarıyla da gündeme geliyor. Özellikle artırılmış gerçeklik gözlükleri (Specs) bu alanda ön plana çıkıyor. Spiegel, bu gözlüklerin gelecekte akıllı telefonların yerini alabileceğini ifade ediyor. Bu vizyon, insan merkezli bilgi işlem anlayışında nesilde bir kez görülebilecek bir dönüşüm olarak tanımlanıyor. Bunun yanı sıra, cihazın günlük hayata entegre edilmesi şirket için büyük bir sınav olacak.
Artırılmış gerçeklik teknolojisi alanında Snap’in karşısında güçlü rakipler bulunuyor. Meta, Ray-Ban ortaklığıyla akıllı gözlükler geliştirirken Google, Warby Parker iş birliğiyle benzer bir yol izliyor. Bu rekabet, gelecekte kullanıcıların hangi markayı tercih edeceğini belirsiz hale getiriyor. Yine de Snap’in daha küçük ve çevik ekiplerle hareket etmesi şirkete avantaj sağlayabilir. Fakat ürünün yaygınlaşması için fiyat, işlevsellik ve kullanıcı deneyimi kritik faktörler olacak.
Şirketin finansal tablosu bu vizyonu desteklemekte zorlanıyor. Piyasa değeri 12 milyar dolar seviyesinde bulunuyor ve bu rakam 2021’deki 116 milyar dolarlık zirveye kıyasla yüzde 90 gerilemiş durumda. Spiegel, mevcut değerin yatırımcıların şüphelerini yansıttığını kabul ediyor. Buna rağmen uzun vadede yüksek getiri potansiyelinden söz ediyor. Yatırımcıların bu potansiyeli nasıl değerlendireceği, Snap’in önümüzdeki yıllardaki seyrini belirleyecek.
Küçük ekiplerle yürütülecek yeni model, şirketin hızını artırabilir. Bu yapı sayesinde Snap daha kısa sürede yeni fikirler geliştirebilir ve kullanıcı beklentilerine uyum sağlayabilir. Tüm bunların yanında, içerik çeşitliliğinin artması kullanıcıların platforma olan bağlılığını güçlendirebilir. Fakat büyük teknoloji şirketlerinin yarattığı rekabet baskısı devam edecek. Bu nedenle Snap’in attığı adımların sonuçları kısa sürede değil, uzun vadede ortaya çıkacak.
