Teknoloji

Apple, Shazam iOS uygulamasını Liquid Glass tasarımıyla yeniledi

shazam

Apple’ın Shazam uygulaması, iOS 26 sürümüne özel olarak tasarlanmış yepyeni bir arayüzle güncellendi. Uygulamanın bu yeni sürümünde, Apple’ın en son görsel dili olan Liquid Glass tercih edildi. Bu tasarım dili yalnızca estetik bir değişimle sınırlı değil, aynı zamanda kullanım alışkanlıklarını da etkileyen yapısal dönüşümler içeriyor. İlk izlenim olarak uygulamanın çok daha sade, anlaşılır ve hızlı tepki veren bir hale geldiği söylenebilir.

Yeni arayüzde, Shazam’ın ana ekranı daha işlevsel hale getirilmiş. Önceden birkaç sekmeye tıklayarak ulaşılabilen son tanımlanan şarkılar, artık doğrudan ana ekranda yer alıyor. Bu düzenleme, kullanıcıların sık kullandığı özelliklere daha az adımda erişmesini sağlıyor. Diğer yandan, bu değişiklik aynı zamanda uygulamanın genel kullanım hızını da olumlu yönde etkiliyor. Şarkı tanıma geçmişinin bu kadar görünür hale getirilmesi, Shazam’ın kullanıcı davranışlarına daha yakından cevap vermek istediğini gösteriyor. Uygulama açılır açılmaz karşınıza çıkan bu liste, artık ikinci plana atılmıyor.

Shazam yeni gezinme çubuğuyla daha hızlı kullanılıyor

Arayüzdeki en dikkat çekici diğer yenilik ise alt bölümde konumlanan gezinme çubuğunda göze çarpıyor. Bu bölüm baştan aşağı yeniden kurgulanmış ve sekmeler arası geçiş çok daha rahat hale getirilmiş. Özellikle yakındaki konserleri listeleyen sekmenin artık daha kolay erişilebilir olması önemli bir detay. Tüm bunların yanında, arama işlevinin bağımsız bir buton haline getirilmesi uygulamanın genel işleyişine hız kazandırmış durumda. Bu sayede arama yapmak isteyen kullanıcı, önceki gibi menüde dolaşmak zorunda kalmıyor. Her şeye rağmen, bu tasarımın tüm kullanıcılar tarafından nasıl karşılanacağı zaman içinde netleşecek.

Apple, Liquid Glass adını verdiği bu yeni arayüz diliyle birlikte daha şeffaf, katmanlı ve modern bir deneyim sunmayı hedeflemiş. Arayüzde kullanılan yarı saydam geçişler ve yumuşak hatlar, uygulamayı görsel anlamda daha rafine hale getiriyor. Bununla birlikte, Shazam’ın iOS 26 uyumlu sürümünde bu tasarım dili doğrudan uygulamaya entegre edilmiş. Göz yormayan renk geçişleri ve ekran derinliği hissi, kullanıcıların uygulamada geçirdiği zamanı daha konforlu hale getiriyor. Ne var ki bu tip görsel yeniliklerin her kullanıcı için aynı şekilde karşılık bulmadığı da bilinen bir gerçek. Yine de, Apple’ın bu yönde ilerlemeye devam edeceği net bir şekilde görülüyor.

Shazam’daki bu dönüşüm yalnızca görsel boyutta değil, işlevsel düzeyde de hissediliyor. Son tanımlanan şarkılara erişim süresi önemli ölçüde kısaltılmış. Kullanıcı, uygulamayı açtığında artık ne yapacağını daha net görüyor. Bu da Shazam’ın arayüzünü yalnızca estetik açıdan değil, sezgisel kullanıma göre de şekillendirdiğini gösteriyor. Öte yandan, yeni arayüzün performans üzerindeki olumlu etkileri de hissedilir seviyede. Uygulamanın genel tepkime süresi daha hızlı hale gelmiş durumda.

Yenilenen arama butonu, ekranın alt kısmında bağımsız bir şekilde konumlandırılmış. Bu tasarım tercihi, kullanıcıların doğrudan arama fonksiyonuna erişmesini kolaylaştırıyor. Önceden simgeler arasında kaybolan bu özellik, artık çok daha görünür bir yerde duruyor. Bununla birlikte, arama işlevinin daha fazla öne çıkarılması kullanıcı deneyiminin merkezine alınmış. Bu değişiklik, Apple’ın sadece tasarımda değil, kullanım davranışlarını da önemsediğini ortaya koyuyor. Kullanıcının ihtiyaç duyduğu fonksiyonlara tek dokunuşla ulaşabilmesi önemli bir pratiklik kazandırıyor.

Apple’ın bu yeni tasarım yaklaşımını yalnızca Shazam’da uygulamadığı da dikkat çekiyor. iOS 26 ile birlikte gelen diğer yerel uygulamalarda da benzer Liquid Glass detayları görülmeye başladı. Böylece kullanıcılar, cihaz genelinde daha bütünlüklü bir görsel deneyimle karşılaşıyor. Her uygulamanın kendine özgü işlevleri korunurken, arayüzdeki tutarlılık artırılmış. Tüm bunların yanı sıra, bu görsel uyumun kullanıcı psikolojisi üzerindeki etkisi de dikkate değer. Kullanıcı, cihaz genelinde benzer tasarım öğeleriyle karşılaştığında, uygulamalar arasında geçişi daha doğal yaşıyor.

Yeni arayüzün sunduğu bir diğer kolaylık ise kullanıcıyı konserlerle buluşturan sekme üzerinden sağlanıyor. Özellikle konum bilgisine dayalı çalışan bu özellik, bulunduğunuz yere yakın canlı müzik etkinliklerini listeleyebiliyor. Bu sekmenin daha ulaşılabilir hale getirilmiş olması, Shazam’ı sadece bir müzik tanıma aracı olmaktan çıkarıyor. Kullanıcı, tanıdığı sanatçıları yakındaki konserlerde görme şansı buluyor. Böylece uygulama sadece dijital değil, fiziksel müzik deneyimine de katkı sunmuş oluyor. Bu küçük ama dikkat çekici detay, kullanıcı bağlılığını doğrudan etkileyebilir.