Çin’in başkenti Pekin’de bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Dünya Humanoid Robot Oyunları veya kısaca Robot Olimpiyatları, teknoloji dünyasının ilgisini üzerine çekti. Üç gün süren organizasyonda robotlar spor müsabakalarından gündelik görev denemelerine kadar farklı alanlarda yarıştı. Etkinlik, hem yeni rekorların hem de ilginç kazaların bir arada yaşandığı bir deneyim sundu.
Toplamda 16 ülkeden gelen 280’in üzerinde takım bu organizasyona katıldı. ABD, Almanya ve Brezilya gibi ülkelerin yanı sıra ev sahibi Çin de güçlü ekiplerle yarışlarda yer aldı. Üniversitelerin mühendislik fakülteleri ile robotik şirketleri aynı sahada mücadele etme fırsatı buldu.
Robot Olimpiyatları farklı alanlarda mücadelelere sahne oldu
Katılımcıların önemli bir bölümü akademik ekiplerden oluşurken, profesyonel firmalar da dikkat çekti. Çin merkezli Unitree ve Fournier Intelligence gibi şirketler yarışlara damga vurdu. Özellikle Unitree’nin elde ettiği dereceler organizasyon boyunca sıkça konuşuldu.
Robotlar koşu, futbol, masa tenisi gibi spor branşlarında yeteneklerini ortaya koydu. Bunun yanında, temizlik yapmak veya ilaçları ayırmak gibi günlük hayata dokunan görevlerde de yarıştılar. Böylece hem eğlenceli hem de geleceğe yönelik ipuçları barındıran bir tablo ortaya çıktı.
Unitree, atletizm müsabakalarında dört farklı kategoride altın madalya kazanmayı başardı. 100 metre, 400 metre, 1500 metre ve 4×100 bayrak koşusunda öne çıkan firma, rakiplerini geride bıraktı. Elde edilen veriler robotların hız konusunda belirli bir seviyeye ulaştığını ortaya koydu.
Unitree’nin robotlarından biri yarış sırasında saniyede 4,78 metre hıza erişti. Bu değer yaklaşık saatte 10 mil anlamına geliyor. Buna rağmen, insan atletlerin ulaştığı hızlarla kıyaslandığında arada büyük bir fark bulunuyor.
100 metre koşusunda Unitree’nin kaydettiği en iyi süre 33,71 saniye oldu. Buna karşın Usain Bolt’un 2009’da kırdığı 9,58 saniyelik dünya rekoru hâlâ çok uzakta duruyor. Fakat bu fark, takımların asıl amacının rekor kırmaktan ziyade teknolojilerini sınamak olduğunu gösteriyor.
Yarışmalar sırasında zaman zaman ilginç görüntüler ortaya çıktı. Bazı robotlar dengesini kaybedip yere düştü, bazıları ise koşarken birbirine çarptı. Bu sahneler izleyicileri güldürürken mühendisler için de önemli dersler içerdi.
Etkinlik yalnızca spor alanında değil, gündelik yaşam senaryolarında da robotların sınanmasına imkân tanıdı. Temizlik, eşyaları ayırma ve basit servis görevleri, robotların ilerleyen dönemde nerelerde kullanılabileceğine dair fikir verdi. Buna rağmen, gerçek hayatta güvenilir kullanım için daha çok yol kat edilmesi gerekiyor.
Öte yandan organizasyon, uluslararası düzeyde iş birliği için de bir fırsat sundu. Üniversitelerin akademik bilgisi ile şirketlerin mühendislik tecrübesi aynı platformda buluştu. Bu durum, ileride ortaya çıkabilecek ortak projelerin kapısını aralayabilir.
