Qualcomm ve BMW, Münih Otomobil Fuarı’nda yeni nesil Snapdragon Ride Pilot sürüş sistemini duyurdu. Sistem, BMW iX3 modelinde tanıtıldı ve onaylı yollarda eller serbest sürüş deneyimi sağlıyor.
BMW ve Qualcomm’un geliştirdiği bu sistem, otomotivde yarı otonom teknolojilere yönelimin hızlandığını ortaya koyuyor. Qualcomm uzun süredir bilgi-eğlence sistemleri, telematik çözümler ve sürücü destek donanımlarıyla üreticilere hizmet veriyor. Şirketin açıklamasına göre otomotiv sektöründen beklediği gelecek gelir 45 milyar dolar seviyesine ulaşmış durumda. Bunun yanı sıra, elektronik ve yazılım entegrasyonu artık otomobil geliştirme süreçlerinde belirleyici hale geliyor. Fakat otomotiv dünyasında otonom sürüşün güvenli şekilde yaygınlaşması için standartların küresel çapta netleşmesi bekleniyor. Ek olarak, bu iş birliği yazılım ve donanımın aynı platformda birleşmesine bir örnek sunuyor.
Yeni sistem, Qualcomm’un Snapdragon Ride platformu üzerine inşa edildi. BMW ile birlikte geliştirilen yazılım katmanı, Avrupa Birliği Yeni Araç Değerlendirme Programı (NCAP) kapsamında Level 2+ güvenlik standartlarına uygun olarak hazırlandı. Böylece sürücüler, belirli şartlarda direksiyon ve pedallardan ellerini çekme olanağına kavuşuyor. Bununla birlikte, sistem sürücünün ilgisini yolda tutmaya devam etmesini gerektiriyor. Ne var ki, yazılım geliştirme sürecine Almanya, ABD, Romanya ve İsveç’teki merkezlerde görev alan çok sayıda mühendis katkıda bulundu. Bunun yanı sıra, farklı ülkelerde yapılan testlerle sistemin küresel kullanım için uygunluğu doğrulandı.
Tesla’nın Full Self-Driving, General Motors’un Super Cruise ve Ford’un BlueCruise çözümleriyle karşılaştırıldığında Snapdragon Ride Pilot benzer özellikler sunuyor. Fakat üreticiler arasında farklılıklar bulunuyor. Örneğin, bazı markalar sürücünün direksiyondan ellerini çekmesine uzun süre izin verirken, diğerleri bu süreyi daha kısa tutuyor. Ayrıca, her üretici sistemin kullanılabileceği yolları kendi kriterlerine göre belirliyor. Tüm bunların yanında, bu farklılıklar sürücülerin deneyimlerinde de çeşitlilik oluşturuyor. Buna rağmen, pazarın büyümesiyle birlikte ortak standartların belirlenmesi gündeme gelebilir.
Snapdragon Ride Pilot güvenliği artırmak için çok katmanlı bir yapıyla geliştirildi
BMW iX3, markanın “Neue Klasse” elektrikli araç ailesinin ilk örneği olarak öne çıkıyor. Bu modelde kullanılan Snapdragon Ride Pilot şimdiden 60 ülkede onay aldı. Qualcomm ve BMW, 2026 yılına gelindiğinde sistemin 100’den fazla ülkede sunulacağını belirtti. Bunun yanı sıra, sistem yalnızca BMW modellerine özgü olmayacak. Tüm otomobil üreticileri ve Tier-1 tedarikçiler için erişilebilir hale gelecek. Ek olarak, bu yapı otomotiv sektöründe yazılım tabanlı çözümlerin yaygınlaşmasına katkı sağlayacak. Böylelikle otomotiv ekosisteminde daha geniş bir iş birliği zemini oluşmuş olacak.
Qualcomm yöneticileri, sistemin yalnızca sürüş konforu için değil, güvenlik açısından da önemli olduğunu vurguluyor. Ürün Pazarlama Başkan Yardımcısı Ignacio Contreras, bu tür gelişmiş sürücü destek sistemlerinin emniyet kemerleri kadar yaygın hale gelmesi gerektiğini söyledi. Bunun yanında, sistemin üretkenlik ve verimlilik açısından da katkı sağladığı aktarıldı. Buna rağmen, bağımsız araştırmacılar sürücülerin bu sistemlere aşırı güvenme eğilimine dikkat çekiyor. Fakat Qualcomm, güvenlik tarafını güçlendirmek için yazılım ve donanımı birlikte geliştirdiğini ifade ediyor. Ek olarak, farklı pazarlarda yapılan testler güvenlik standartlarını karşılamaya yönelik çalışmaların sürdüğünü gösteriyor.
Çeşitli araştırmalar, sürücülerin bu tür sistemlere kısa sürede alıştığını ortaya koyuyor. Ne var ki, araç kontrolü sürücüye geçtiğinde tepki süreleri yavaşlayabiliyor. Bu durum potansiyel kazalara zemin hazırlayabiliyor. Buna rağmen, Qualcomm sistemi sürücü takibiyle desteklediğini belirtiyor. Sürücünün yola ilgisini ölçen kamera tabanlı izleme sistemi bu amaçla devreye alınıyor. Ek olarak, farklı algoritmalar eş zamanlı çalışarak karar mekanizmalarını daha güvenli hale getiriyor. Fakat yol şartlarının değişkenliği nedeniyle sürücünün yola odaklanması her koşulda zorunlu tutuluyor.
Teknik açıdan Snapdragon Ride Pilot, kamera tabanlı algılama, şerit tanıma, trafik işareti okuma, park yardımı ve harita verilerini kullanıyor. Kuşbakışı görüş mimarisi sürüş deneyimini destekliyor. Ayrıca, sürücü izleme özelliği sistemin ayrılmaz bir parçası olarak öne çıkıyor. Tüm bunların yanında, ASIL ve Fonksiyonel Güvenlik kriterlerine uygun yapı tercih edildi. Ek olarak, sistem siber güvenlik için SOTIF uyumluluğu, şifreleme katmanları ve tehdit tespit yöntemleri içeriyor. Ne var ki, sistemin doğrulanması için gerçek dünya verileriyle birlikte sentetik verilerden yararlanıldığı aktarılıyor.
Sistem, OTA (Over-the-Air) güncellemeleri sayesinde sürekli geliştirilebilir. Qualcomm, Snapdragon Ride SDK aracılığıyla üreticilere özelleştirme imkanı sunuyor. Bu sayede farklı otomobil markaları kendi ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirebilecek. Ek olarak, sistemin açık yapısı Tier-1 tedarikçiler için de yeni fırsatlar yaratıyor. Bununla birlikte, Snapdragon Ride Pilot’un yaygınlaşmasıyla birlikte otonom sürüş teknolojisi küresel ölçekte daha erişilebilir hale gelecek.
