Dynasty Studios tarafından geliştirilen Providence, Türkiye ve Danimarka merkezli bir ekip tarafından dört yılı aşkın sürede hazırlandı. Proje, Web3 ve yapay zekâ tabanlı bir oyun ekonomisini “katkı kanıtı” modeliyle oyuncuların üretim sürecine doğrudan katıldığı bir yapıya dönüştürüyor. Oyunun erken erişim sürümü, geçen cuma günü İstanbul’da gerçekleştirilen uluslararası bir etkinlikte tanıtıldı.
Providence, oyuncuların yalnızca oynayan değil, aynı zamanda üreten bireyler olarak konumlandığı bir sistem üzerine kuruldu. Bu sistemde ekonomik değer, geleneksel sermayeye değil topluluk katkısına dayalı biçimde şekilleniyor. Oyuncular, oyundaki görevleri tamamlayarak ya da topluluk içi üretim süreçlerine katılarak doğrudan dijital ekonominin parçası haline geliyor. Bu yönüyle proje, yalnızca bir oyun değil, aynı zamanda üretim ve paylaşım temelli bir dijital ekosistem niteliği taşıyor.
Yatırım cephesinde, Providence bugüne kadar Framework Ventures, CoinFund, IOSG Ventures, Dapper Labs, Avalanche, Bitscale ve Infinite Capital gibi önemli fonlardan destek aldı. Ek olarak, Türkiye’de başarı hikâyelerine imza atmış Peak Games ve Gram Games yatırımcılarının da bu sürece dâhil olduğu belirtiliyor. Toplam yatırım miktarı 16 milyon ABD dolarını aştı. Güncel döviz kuruna göre bu tutar yaklaşık 563 milyon TL düzeyinde bulunuyor. Bu yatırımlar, projenin küresel ölçekte güven kazandığının göstergesi olarak öne çıkıyor.
Dynasty Studios, merkezi ABD’de bulunan, ancak geliştirme ekipleri Türkiye ve Danimarka’da faaliyet gösteren bir yapı. Şirketin kurucuları arasında yer alan Ali Emek (CEO), Cem Ercan (COO) ve Juan Ortega Perez (CTO), 15 yılı aşkın süredir PC oyunları üzerine çalışmalar yürütüyor. Bu ekip, oyun tasarımında Web3 teknolojilerini oyuncu deneyiminin merkezine yerleştiriyor. Her şeye rağmen, ekip bu süreçte geleneksel oyun dinamiklerini de koruyarak oyuncuların alıştıkları deneyimlerden uzaklaşmamalarını amaçlıyor.
Providence, topluluk katkısını merkeze alan “Proof of Contribution” modeliyle geliştiriliyor
Oyunun temelinde yer alan “Proof of Contribution” (Katkı Kanıtı) modeli, Web3 ekosisteminde değer yaratımını yeniden tanımlıyor. Bu modelde oyun içi katkılar –örneğin içerik üretimi, kaynak paylaşımı veya topluluk içi destek– doğrudan ekonomik değere dönüştürülüyor. Böylelikle oyuncular, hem üretici hem de paydaş konumuna geçiyor. Providence’ın oyun içi ekonomisinde blokzincir temelli sistemler devreye girerken, oyuncular dijital varlıklarını saklamak ve yönetmek için cüzdan entegrasyonu kullanabiliyor. Buna rağmen, isteyen kullanıcılar için geleneksel oyun modları da erişilebilir durumda.
Görsel açıdan AAA kalitesinde geliştirilen oyun, Unreal Engine 5 motorunu kullanıyor. Bu sayede yüksek çözünürlüklü görseller, dinamik çevre unsurları ve detaylı karakter modellemeleri mümkün hale geliyor. Oyuncular, “Slipworlds” olarak adlandırılan sanal gezegen parçalarında kaynak toplayabiliyor, yeni eşyalar üretebiliyor ve bu eşyaları blokzincir destekli bir pazar yerinde takas edebiliyor. Bu yapı, üretim ve ticaret dengesini aynı sistem içinde bir araya getiriyor.
Bunun yanında, Dynasty Studios’un oyun içinde dijital sahiplik konusuna verdiği önem dikkat çekiyor. Oyuncular, ürettikleri içeriklerin veya kazandıkları dijital eşyaların sahipliğini tamamen kendilerinde tutabiliyor. Böylelikle geleneksel oyunlarda sıkça görülen merkezi kontrolün yerini, oyuncuların kendi üretimlerine doğrudan hâkim olduğu bir model alıyor. Şirketin vizyonu, bu yapıyı sadece Providence özelinde değil, ilerleyen dönemde yeni projelerinde de uygulamak yönünde.
Projeye ilişkin açıklamalarda CEO Ali Emek, Türkiye’nin artık teknolojiyi yalnızca kullanan değil, aynı zamanda geliştiren bir ülke olduğunu vurguladı. Emek, Providence’ın bu vizyonun bir yansıması olduğunu belirterek, topluluk katkısının oyun ekonomisinin merkezine alınmasının gelecekteki dijital üretim anlayışını şekillendireceğini ifade etti. Ek olarak, şirketin Türkiye ofisinin bu süreçteki katkısı da önemli görülüyor. Türk geliştiricilerin aktif rol üstlendiği bu proje, yerli oyun endüstrisinin küresel üretim zincirinde daha görünür hale gelmesini sağlıyor.
Oyun, 2025 yılı içinde küresel ölçekte erişime açılacak. Erken erişim sürümünün ardından, oyuncular hem Web3 özelliklerini hem de geleneksel çok oyunculu deneyimi aynı platformda test edebilecek. Bu süreçte oyun içi ekonomik sistemin, oyuncuların katkı oranlarına göre gelişeceği belirtiliyor. Böylelikle her kullanıcı, sistemde kendi üretimi ölçüsünde yer edinebilecek.
Son olarak, Providence projesinin küresel oyun endüstrisinde üretim ve sahiplik kavramlarını yeniden tanımlamaya aday olduğu söylenebilir. Web3, yapay zekâ ve topluluk katkısı birleşimiyle tasarlanan bu model, oyun ekonomilerinin geleceğini şekillendirecek önemli bir girişim olarak değerlendiriliyor. Dynasty Studios’un Türkiye merkezli katkısı ise bu gelişmede özel bir yer tutuyor.
