Çin’in Şanghay kentinde bulunan Fudan Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, veri depolama teknolojileri alanında dikkat çeken bir yeniliğe imza attı. “PoX” adı verilen yeni nesil bellek çözümü, yazma hızlarında şimdiye kadar kaydedilen en yüksek performansı sergiledi. Yapılan testlerde cihazın, bir bit veriyi yalnızca 400 pikosaniyede yazabildiği tespit edildi. Bu hız, mevcut flash belleklerin erişim sürelerini ciddi şekilde aşarak yeni bir referans noktası oluşturdu.
PoX teknolojisi, temelinde iki boyutlu bir grafen kanal ve bir yük kapanı katmanı barındırıyor. Özellikle Dirac grafen kullanımı sayesinde, cihazın iletkenlik performansı önemli ölçüde artırıldı. Sıcak taşıyıcı enjeksiyon mekanizması ile desteklenen bu yapı, veri yazım ve okuma işlemlerinde hız ve dayanıklılığı bir araya getiriyor. Bunun yanında, PoX’un geleneksel NAND flash belleklere kıyasla çok daha düşük gecikme süresi sunduğu belirtiliyor.
Öte yandan, bellek teknolojilerinde hız kadar veri güvenliği de büyük önem taşıyor. PoX cihazı bu noktada da iddialı bir performans sergiliyor. Yapılan uzun vadeli testlerde, cihazın 10 yıl boyunca veri bütünlüğünü koruyabildiği gösterildi. Ayrıca 5,5 milyon döngü boyunca cihazın işlevselliğinde kayda değer bir düşüş yaşanmadı.
Fudan Üniversitesi’nin geliştirdiği PoX cihazı veri depolama sektörüne yeni bir yön verebilir
Günümüzde volatil bellekler yüksek hız sunarken, enerji kesildiğinde verileri kaybetme gibi temel bir dezavantaja sahip. Buna karşılık non-volatil bellekler veri kalıcılığı sağlasa da, hız anlamında geride kalıyor. PoX teknolojisi ise bu iki özellik arasında bir denge kurarak önemli bir boşluğu doldurmayı amaçlıyor. Bu nedenle, özellikle yapay zeka tabanlı uygulamalar ve düşük gecikme gerektiren iş yükleri için önemli fırsatlar sunuyor.
Bununla birlikte, yeni teknolojilerin laboratuvar ortamından ticari ürünlere dönüşmesi her zaman kolay olmuyor. Özellikle grafen gibi iki boyutlu malzemelerin büyük ölçekli üretimi hâlâ ciddi zorluklar içeriyor. Bu noktada, üretim maliyetleri ve süreç optimizasyonu gibi faktörlerin PoX’un gelecekteki başarısında belirleyici olacağı öngörülüyor. Her şeye rağmen, elde edilen performans sonuçları, bu tür yeniliklerin önümüzdeki yıllarda daha geniş kullanım alanlarına ulaşabileceğini gösteriyor.
Fudan Üniversitesi’nden araştırmacı Zhou Peng, elde ettikleri başarıyı süreç optimizasyonunda yapay zeka algoritmalarını kullanarak sağladıklarını belirtti. Yapılan açıklamada, bu teknolojinin yalnızca akademik dünyada değil, endüstriyel uygulamalarda da etkili olabileceği vurgulandı. Ayrıca, PoX’un gelecekte hem veri merkezlerinde hem de bireysel cihazlarda daha verimli depolama çözümlerinin önünü açabileceği ifade edildi. Ancak bu hedeflere ulaşmak için teknolojinin ticarileşme sürecinde dikkatli bir ilerleme stratejisi izlenmesi gerekiyor.
Ekip üyelerinden Liu Chunsen ise mevcut aşamada işlevsel bir çip üretmeyi başardıklarını aktardı. Şu anda PoX teknolojisinin mevcut akıllı telefonlara ve bilgisayarlara entegrasyonu üzerinde çalışılıyor. Bunun gerçekleştirilmesi hâlinde, cihazlarda gecikmeye ve aşırı ısınmaya yol açan mevcut depolama teknolojilerinin sınırları aşılabilecek. Bunun yanı sıra, yerel yapay zeka modellerinin mobil cihazlarda daha etkin çalıştırılması mümkün olabilecek.
PoX’un vadettikleri yalnızca hızla sınırlı değil. Aynı zamanda veri güvenliğini ve enerji verimliliğini de artırma potansiyeline sahip. Bu doğrultuda, düşük güç tüketimi gerektiren uygulamalarda da önemli bir yer edinmesi bekleniyor. Özellikle yapay zeka, büyük veri analitiği ve nesnelerin interneti gibi alanlarda PoX’un etkisinin artabileceği öngörülüyor. Tüm bunların yanında, teknoloji şirketlerinin bu yeniliği nasıl ticarileştireceği önümüzdeki sürecin en kritik sorusu olmaya devam ediyor.