Lensin gücü, pilin ömrü: Oppo Find X9 Pro İncelemesi

Oppo Find X9 Pro, günümüz akıllı telefon pazarında fotoğrafçılık odaklı yaklaşımı ve sıra dışı teknik özellikleriyle dikkat çeken bir amiral gemisi telefon. Fotoğrafçılık önceliğe koyan bu akıllı telefon hemen her alanda etkileyici bir performans sergiliyor. Öyle ki 7500 mAh gibi devasa bir batarya, 200 MP çözünürlüklü telefoto kamera gibi özellikleriyle rakiplerinin arasından sıyrılıyor. Find X9 Pro, Çin lansmanının ardından Ekim 2025 sonunda Avrupa’ya da geldi ve şimdilerde Türkiye’de de 90.000 TL civarında bir fiyat etiketiyle satışa sunuldu. Oppo Find X9 Pro inceleme makalesinde, cihazın tasarımından ekran ve ses performansına, işlemci gücünden yazılım yeniliklerine ve özellikle kamera yeteneklerine kadar tüm yönlerini detaylı biçimde alacağız.

Öncelikle Find X9 Pro’nun Oppo ile Hasselblad ortaklığının bir ürünü olduğunu vurgulayalım. OnePlus artık Hasselblad ile çalışmasa da Oppo, Hasselblad’ın renk ayarları, özel filtreleri ve XPan gibi modlarını Find X9 serisinde devam ettiriyor. Hatta telefonun arkasında ve opsiyonel olarak sunulan (Türkiye’ye gelmeyecek) kamera kitinin üzerinde bu ünlü kamera markasının logosunu bile görmek mümkün. Bu iş birliği, özellikle renk doğruluğu ve fotoğraf işleme konusunda telefona ciddi bir katkı sağlıyor. Kısacası, Find X9 Pro yalnızca kağıt üzerindeki rakamlarla değil, gerçek hayattaki deneyimiyle de 2025’in en iddialı telefonlarından biri olmayı hedefliyor. Şimdi, cihazın tüm detaylarına bölüm bölüm göz atalım.

Tasarım

Oppo Find X9 Pro, önceki nesillere kıyasla tasarım dilinde önemli değişikliklere gidiyor. Daha önceki Find X modellerinin ortada konumlanan dairesel kamera modülü, bu telefonda sol üst köşeye yerleştirilmiş kareye yakın bir “ada” tasarımına evrilmiş. Bu yeni tasarım, telefonu tutarken parmaklarınızın kamera lenslerine değmesini zorlaştırdığı gibi cihaza daha derli toplu bir görünüm kazandırmış. Kamera adası oldukça büyük ve telefonun yaklaşık yarı kalınlığı kadar çıkıntı yapsa da alt kenarı parmak dayanağı görevi görerek kavramayı kolaylaştırıyor. Sonuçta Find X9 Pro, elde güven veren bir tutuş sağlıyor. 

Malzeme ve işçilik tarafında Oppo, üst sınıf telefondan bekleyeceğimiz hissiyatı yakalamış. Titanyum Antrasit (koyu gri) ve İpek Beyazı olmak üzere iki sade renk seçeneği mevcut. İsimlerden ilki metal bir kasa çağrışımı yapsa da aslında telefonun çerçevesi alüminyumdan oluşuyor, arka yüzey ise yumuşak dokulu mat cam. Bu kombinasyon, hem elde soğuk metal hissini hem de mat yüzey sayesinde parmak izi tutmayan temiz bir görünümü beraber sunuyor. Ön tarafta da Oppo cömert davranmış: Corning Gorilla Glass Victus 2 cam, üreticinin kutudan çıkan hazır ekran korumasıyla destekleniyor. 8.25 mm kalınlık ve 224 gram ağırlık ile Find X9 Pro, kağıt üzerinde ağır görünse de bu boyuttaki bir telefon için alışıldık seviyede sayılır.

Telefonun çevresine baktığımızda Oppo’nun sunduğu tuş çözümleri dikkat çekiyor. Sağ kenarda güç ve ses tuşlarına ek olarak, alt kısma doğru konumlandırılmış “Quick Button” (Hızlı Çekim düğmesi) yer alıyor. Bu tuş, basınca duyarlı yapısıyla geleneksel kamera deklanşörünü taklit ediyor: Kamera uygulamasını hızlıca açmak, deklanşöre basarak fotoğraf çekmek ve tuşa parmağınızı sağa sola kaydırarak zoom seviyesini ayarlamak için kullanılabiliyor. Apple’ın iPhone modellerindeki Kamera Denetimi tuşundan esinlenilmiş bu fiziksel deklanşör, Android tarafında pek rastlanmayan yaratıcı bir özellik sayılabilir. Konum olarak biraz üst tarafta kaldığı için herkesin parmağına, doğal tutuşlarına denk gelmeyebilir, sol elle tutarken yanlışlıkla tetikleme durumu da olabiliyor. Bununla birlikte bazen yanlışlıkla yakınlaştırma yapmaya da neden olabiliyor. Yine de telefonu yatay tutup fotoğraf çekerken gerçek bir kamera tutuyormuş hissi vermesi açısından benzersiz bir deneyim sunduğunu söyleyebiliriz. 

Bunun dışında sol üst kenarda “Snap Key” olarak adlandırılan bir kısayol tuşu bulunuyor. Bu tuş, OnePlus cihazlarındaki klasik bildirim modu anahtarının yerini alacak şekilde düşünülmüş ve varsayılan olarak Oppo’nun yapay zekâ destekli “Zihin Alanı” uygulamasına entegre çalışıyor. Tek basışta akıllı ekran görüntüsü alma, uzun basışta sesli not kaydetme gibi işlevleri var ancak isterseniz el fenerini açma, rahatsız etme modunu tetikleme, sessize alma, çeviri uygulamasını açma veya kamerayı uyandırma gibi farklı görevler atayabiliyorsunuz. Bu açıdan Snap Key, tercihlerinize göre özelleştirilebilir yapısıyla telefonun kullanım ergonomisine katkı sağlayan bir başka güzel düşünülmüş detay. Kamera kısayolu gibi Snap Key tuşunun da akıllara iPhone’ları getirdiğini söylemeden geçmeyelim.

Dayanıklılık konusunda Find X9 Pro piyasanın en iddialı cihazlarından biri. IP68 sertifikası suya ve toza karşı bildiğimiz üst düzey korumayı sunarken Oppo bir adım ileri giderek IP69K standardını da destekliyor. Yani cihaz sadece 1.5 metre suda 30 dakika dayanmakla kalmıyor, aynı zamanda yüksek basınçlı su jetlerine (sıcak veya soğuk) maruz kaldığında da zarar görmeyecek şekilde tasarlanmış. Bu üçlü koruma paketi sayesinde yağmurlu havada, mutfakta su sıçramalarında veya plajdaki ince kumlara karşı içiniz daha rahat olabilir. Ayrıca telefonun üst çerçevesine kızılötesi (IR) verici eklemeyi de ihmal etmemişler, böylece uygun uygulamayla televizyon, klima gibi cihazları uzaktan kumanda edebiliyorsunuz. Tüm bu saydıklarımızdan yola çıkarak, Oppo Find X9 Pro’nun amiral gemisi Android telefon segmentinde fark yaratan bir tasarım ve donanım bütünlüğüne sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Ekran ve Ses

Find X9 Pro’nun ekranı, günümüz akıllı telefon trendlerine uygun olarak büyük, canlı ve akıcı bir deneyim vadediyor. 6.78 inç boyutunda AMOLED panel, düz yapısıyla ön yüzün neredeyse tamamını kaplıyor. Oppo bu ekranın gövdeye oranını %95.5 olarak veriyor ki, 1,15 mm kalınlığındaki süper ince çerçeveler sayesinde kenardan kenara gerçek bir tam ekran hissiyatı sağlanmış. Önceki nesildeki hafif kavisli 2.5D kenarlar terkedilmiş ve tamamen düz bir cam tercih edilmiş. Bu sayede ışık yansımaları da minimuma indirilmiş. Ekranın 2772×1272 piksel (FHD+) çözünürlüğü 450 PPI civarında bir yoğunluk sunuyor. Varsayılan olarak güç tasarrufu için daha düşük çözünürlük modunda çalışsa da, ihtiyaç duyarsanız maksimum çözünürlüğe geçerek her şeyi ekstra keskin biçimde görebilirsiniz. Açıkçası, bu panelin kağıt üzerinde QHD yerine FHD+ olması sizi endişlendirmesin. Yazılar, görseller ve videolar fazlasıyla net ve detaylı görünüyor. Ayrıca LTPO 1-120Hz uyarlanabilir yenileme hızı sayesinde ekran, içeriğe göre 1 Hz’ye kadar inip güç tasarrufu yapabiliyor veya 120 Hz’ye çıkarak son derece akıcı bir gezinme sağlıyor. Menüde dolaşırken, uygulamalar arası geçişte ya da oyun oynarken dokunuşlara verdiği tepki anında, gecikmesiz. Bu konuda amiral gemisi standardını rahatça yakalıyor. 

Ekranın renk doğruluğu ve parlaklık performansı da etkileyici. Oppo, Find X9 Pro’nun ekranını “ProXDR” olarak adlandırıyor ve 3600 nit tepe parlaklığa ulaşabildiğini belirtiyor. Gerçek kullanımda da ekran inanılmaz parlak; güneş altında bile rahatça görülebiliyor. Bu seviyede bir parlaklık HDR video izlerken veya açık havada fotoğraf çekerken büyük avantaj. Öte yandan, en düşük parlaklık seviyesi olarak 1 nit’e kadar inebiliyor. Bu da karanlık bir odada göz yormadan telefonu kullanmayı mümkün kılıyor. Hatta Oppo, göz konforu için 2160 Hz PWM karartma frekansı kullanarak titremeyi en aza indirmiş. Bu sayede düşük parlaklıkta ekran titreşiminden başı ağrıyan kullanıcılar için daha rahat bir deneyim mümkün hâle geliyor. Ekranın altında entegre ultrasonik parmak izi okuyucu da çok başarılı. Bu teknoloji sayesinde ekran kirli veya ıslak olsa bile hızlı ve doğru şekilde parmak izinizi tanıyor. Okuyucunun konumu da alt kenardan yeterince yukarıda olduğundan, telefonu tek elle tutarken başparmağınızı uzatıp erişmek gayet kolay ve telefonun elden kayması gibi bir risk oluşturmuyor.

Ses tarafında da Find X9 Pro, sizi memnun edecek seviyede donanımlı. Telefonda stereo hoparlör sistemi bulunuyor. Alt kenardaki ana hoparlöre ek olarak üstte ahize görevi de gören ikinci bir hoparlör var. Oppo bu hoparlör sisteminin çift amplifikatör (DAC) ve çift sürücü ile yüksek çözünürlüklü ses verebildiğini belirtiyor. Pratikte hoparlörler oldukça yüksek ve temiz ses veriyor, ayrıca Dolby Atmos desteği sayesinde filmlerde ve oyunlarda daha geniş bir ses sahnesi hissediliyor. Baslar hoparlörlerin boyutuna göre tatmin edici, tizler net ve yüksek ses seviyesinde bile rahatsız edici bir cızırtı duyulmuyor. Ne yazık ki 3.5mm kulaklık girişi bu cihazda da yok, ancak Bluetooth 6.0 üzerinden LDAC, aptX HD ve LHDC 5.0 gibi güncel kablosuz kodekleri desteklediği için uyumlu kablosuz kulaklıklarda kaliteli ses alabiliyorsunuz. Kablolu kulaklık için de USB-C üzerinden yüksek kaliteli dijital ses çıkışı sağlanıyor. Sonuç olarak Oppo Find X9 Pro, görsel ve işitsel anlamda üst düzey bir multimedya deneyimi sunarak amiral gemisi unvanını hak ettiğini gösteriyor.

Performans ve Pil

Find X9 Pro’nun kalbinde alışılmışın dışında bir yonga seti görev yapıyor. Oppo bu modelde Qualcomm Snapdragon yerine MediaTek’in en yeni nesil amiral gemisi çipini tercih etmiş: Dimensity 9500. 4 nm üretim sürecine sahip 8 çekirdekli bu işlemci, kağıt üzerinde Snapdragon 8 serisine denk hatta bazı açılardan üstün bir performans sunuyor. Gerçek dünya kullanımında da telefon son derece hızlı ve akıcı. Uygulamalar anında açılıyor, arka planda 16 GB RAM sayesinde pek çok uygulama tutabiliyor, arayüzde en ufak bir takılma olmuyor. Find X9 Pro’yu GeekBench 6 testine tabi tuttuğumuzda tek çekirdek puanı 3143, çoklu çekirdek puanı 9166 civarında geldi. Grafik tarafında ise telefon adeta coşuyor: 3DMark Wildlife Extreme testinde 6854 puan (41 fps) ile bir rekor kırıyor. Bu sayede en yeni 3D oyunları ve AR uygulamalarını bile yüksek kare hızlarında oynamak mümkün oluyor. Özetle Dimensity 9500, alışılmadık ama isabetli bir seçim gibi görünüyor. Hem güç verimliliği hem de performans açısından Oppo’nun yüzünü güldürmüş bir işlemci seçimi olmuş.

Telefonun uzun kullanımda ısınma ve termal performansı da gayet iyi görünüyor. Yüksek performans modunda bile aşırı ısınma veya işlemci hızının düşmesi gibi sorunlar yok. Büyük gövde ve gelişmiş soğutma mimarisi sayesinde Find X9 Pro zorlu görevlerin altından kalkarken istikrarını koruyor. Örneğin uzun süreli oyun testlerinde cihazın arka yüzeyi biraz ısınsa da rahatsız edici sıcaklıklara ulaşmıyor. Sistem gerektiği zamanlarda frekansları dengeli bir şekilde ayarlıyor. Bu da performans tutarlılığı açısından kullanıcısına güven verecektir.

Find X9 Pro’nun belki de en çarpıcı yönü pil kapasitesi ve pil ömrü. 7.500 mAh kapasiteli devasa bir pile sahip olan telefon, rakip amiral gemilerin de genel olarak gördüğümüz 5000 mAh civarındaki kapasitelere sahip pillerine kıyasla yaklaşık %50 daha büyük bir kapasitede enerji depoluyor. Oppo, batarya teknolojisinde silikon-karbon bileşenli yeni bir tasarım kullandığını ve bunun kapasiteyi artırırken pili inceltmeyi sağladığını belirtiyor. Gerçek kullanımda da bu pil adeta bitmek bilmiyor. Telefonu yüzde 40-50 civarındaki bir pille 20-24 saat arası bir sürede kullanmamız mümkün oldu. Normal kullanıcı senaryosunda ise rahatlıkla 2 güne varan kullanım sunacaktır. Oppo da zaten Çin lansmanında bu bataryanın “iki gün kullanım” hedefiyle koyulduğunu ve global pazarda da aynı kapasitenin sunulduğunu özellikle vurgulamıştı. Bazı üreticilerin Çin dışı modellere daha küçük kapasitede pil koyduğu bir ortamda Oppo’nun tüm dünyada 7500 mAh kapasiteyi koruması takdire şayan. 

Böylesine büyük bir pili doldurmak da ayrı bir mesele sayılabilir. Ancak Oppo burada da hızlı şarj teknolojileriyle sizi sevindirecektir. Find X9 Pro, 80W SuperVOOC kablolu hızlı şarjı ve 50W kablosuz AirVOOC şarjı destekliyor. Doğru adaptörle telefonun 0’dan %100’e yaklaşık 30 dakika gibi kısa bir sürede dolabildiği belirtiliyor. Türkiye’de satılan modellerde kutudan 80W SuperVOOC güç adaptörü çıkıyor. Bununla yaptığımız denemelerde, akıllı şarj modunu da etkinleştirerek yüzde 15’ten yüzde 100 seviyesine bir saatte ulaştık. Daha hızlı şarj telefonun ısınması anlamına geliyor, bu noktada akıllı şarjı tercih etmek yerinde sayılır. Tabii ki, elektrik şebekenizin durumuna göre de hızlı şarj performansı değişiyor. Ancak ortalama bir saat civarında bir sürede Oppo Find X9 Pro’nun pilini kablolu hızlı şarj ile dolduracağınızı söyleyebiliriz. Kablosuz tarafta ise 50W ile birçok kablolu şarjı bile geride bırakan bir hız sunuluyor, tabii bu hızı Oppo’nun kendi uyumlu standı ile alabilirsiniz. Qi standart şarj cihazlarında ise daha düşük (15W-20W) hızlara düşecektir. Ayrıca tersine kablosuz şarj özelliğiyle (10W) diğer cihazlarınızı Find X9 Pro’nun büyük kapasiteli pilinden doldurabilirsiniz.

Oppo, pil sağlığı konusunda da iddialı: Bu pil 1600 şarj döngüsü sonunda kapasitesinin en az %80’ini koruyacağını ifade ediyor ki, bu da yaklaşık 4-5 yıla denk geliyor. Bunu uzun vadede pilin çabuk eskimeyeceğine dair önemli bir güvence olarak düşünebiliriz.

Yazılım

Find X9 Pro, kutudan Android 16 tabanlı ColorOS 16 arayüzüyle çıkıyor. Oppo’nun arayüzü yıllar içinde epey olgunlaşmış ve bu son sürümde hem yeni özellikler kazanmış hem de diğer platformlardan esinlenen iyileştirmeler yapılmış. ColorOS 16, “Flux” adı verilen yeni bir ana ekran tasarımına sahip; bu sayede Oppo, diğer Android üreticilerinin ve iOS’in bazı sevilen yönlerini kendi yorumuyla harmanlamış. Örneğin, iPhone’lardaki Dinamik Ada benzeri bir bildirim ve görev takip özelliği eklenmiş. Müzik çalarken, zamanlayıcı çalışırken veya arama geldiğinde ekranın üst kısmında küçük bir dinamik bildirim balonu belirerek bu süreçleri gösteriyor. Ayrıca ikonlar ve klasörler konusunda da eskisine göre çok daha esnek düzenleme seçenekleri var: Uygulama ikonlarını ve klasörleri 1×2 veya 2×2 gibi farklı boyutlarda yeniden boyutlandırıp, ana ekranda daha özgür bir yerleşim yapabiliyorsunuz. Bu sayede isterseniz boş alanları doldurabilir, isterseniz daha ferah bir dizilim elde edebilirsiniz. Arayüz tamamen zevkinize göre şekillenebiliyor. 

ColorOS 16’nın en dikkat çekici yapay zekâ özelliklerinden biri Zihin Alanı adı verilen uygulama/hub. Yukarıda bahsettiğimiz Snap Key tuşu, işte bu Zihin Alanı ile entegre şekilde çalışıyor. Üç parmakla ekran görüntüsü almak ya da Snap Key’e bir kez basmak, akıllı bir ekran görüntüsü yakalamanızı sağlıyor ve bu görüntüler Zihin Alanı uygulamasında özel bir klasöre alınıyor. Burada yapay zekâ, ekran görüntülerini otomatik olarak tanıyıp kategorizasyon yapabiliyor; isterseniz onlara sorular sorabiliyor veya notlar ekleyebiliyorsunuz. Örneğin bir ekran görüntüsünde bir adres veya tarihe dair bilgi varsa, yapay zekâ asistanı size bununla ilgili aksiyonlar sunabiliyor. Zihin Alanı sadece görsellerle sınırlı değil, Snap Key’e uzun basarak hızlıca bir sesli not kaydedebiliyorsunuz ve bu kayıtlar da yazıya dökülüp akıllı şekilde arşivleniyor. Özetle Mind Space, kullanıcıların bilgi yakalama ve düzenleme alışkanlıklarını geliştirmeyi hedefleyen yenilikçi bir özellik. Özellikle çok sık not alan, ekran görüntüsü biriktiren biriyseniz bu özelliğin hayatınızı kolaylaştıracağı kesin. 

Bunların yanı sıra, Oppo uzun süredir üzerinde durduğu cihazlar arası entegrasyon konusunu da ileri taşımış. Oppo Connect (O+ Connect) uygulaması sayesinde Find X9 Pro ile Windows PC veya Mac bilgisayarlar arasında dosya paylaşımı, bildirim senkronizasyonu ve uzaktan kontrol işlevleri sunuluyor. Yeni sürümde ise bu özellikler genişletilmiş: Artık telefonunuzu bilgisayara Bluetooth ile bağladığınızda, aynı anda 5 adede kadar telefon uygulamasının penceresini masaüstünde açıp kullanabiliyorsunuz. Örneğin WhatsApp, Instagram gibi uygulamalarınızı bilgisayar ekranında sanki emülatör gibi açıp fare-klavye ile kontrol etmek mümkün. Apple ekosistemindeki iPhone ekran yansıtma ve Devamlılık özelliklerini bile sollayan bu yenilik, telefonunuzu masaüstü düzenin doğal bir parçası haline getiriyor. Denemelerimizde küçük bir gecikme payı olsa da genel olarak akıcı ve kullanışlı çalıştığını gördük; özellikle ofiste çalışırken telefona sürekli uzanmak yerine PC ekranından telefon uygulamalarını yönetebilmek verimi arttırıyor. 

Oppo’nun yazılımla ilgili belki en radikal hamlesi ise Apple cihazlarıyla uyumluluk alanında geliyor. Find X9 Pro, yakında gelecek bir güncellemeyle Apple Watch desteği kazanacak gibi görünüyor. “Apple Watch Connect” adı verilen özellikle, bir Apple Watch akıllı saati Find X9 Pro ile eşleştirip kullanmak mümkün olacak. Tabii bunun için saatin ilk kurulumu bir iPhone ile yapılmış olmalı ve Oppo’nun bu amaçla geliştirdiği uygulama telefonda yüklü olmalı. Sonrasında, Apple Watch üzerinden bildirim almak, adım takibi, egzersiz verileri gibi temel işlevleri Oppo telefonla uyumlu şekilde sürdürebileceksiniz. Bu gerçekten ilginç bir gelişme; zira Apple Watch bugüne dek sadece iPhone ile çalışan kapalı bir ekosistem ürünüydü. Oppo’nun bu bariyeri aşmaya çalışması, Apple kullanıcılarını kendi telefonlarına çekme stratejisinin bir parçası olabilir. Henüz bu özellik inceleme dönemimizde aktif değildi. Eğer vaat edildiği gibi çalışırsa, Android dünyasında bir ilk olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. 

Son olarak Oppo’nun güncelleme politikası konusuna değinmek gerek. Find X9 Pro, üreticinin beş yıllık bir yazılım destek sözüyle geliyor. Yani Oppo, bu cihaza 5 yıl Android işletim sistemi güncellemesi ve 6 yıl güvenlik yaması sunacağını taahhüt ediyor. Bu, özellikle geçmişte güncelleme desteği zayıf kalan Çinli markalar düşünülünce çok olumlu bir adım. Cihaz Android 16 ile çıkmış olsa da, Android 17, 18… hatta 20’ye kadar büyük güncellemeleri alması bekleniyor. Güvenlik tarafında da 2031’e dek yama desteği sunulacak olması kullanıcı verileri ve cihaz ömrü açısından takdiri hak ediyor. Sonuç olarak yazılım cephesinde Oppo Find X9 Pro, zengin özellikleri, artan ekosistem uyumu ve uzun soluklu desteğiyle kullanıcı dostu bir deneyim vaat ediyor.

Kamera

Geldik Oppo Find X9 Pro’nun en çok merak edilen ve en iddialı olduğu bölüme, yani kameraya. Bu telefonun kamera sisteminde kağıt üstünde de, pratikte de dikkat çeken yenilikler var. Arkada dörtlü kamera kurulumu görülse de aslında aktif olarak üç ana kamera kullanılıyor. Dördüncü lens 2 MP’lik bir yardımcı sensör. Ana kamera 50 MP çözünürlüklü, 23 mm eşdeğer geniş açı lensli ve f/1.5 diyafram açıklığına sahip büyük bir sensör kullanıyor. Bu sensörün 1/1.28 inç boyutunda Sony yapımı LYT-828 olduğu belirtiliyor, yani güncel birçok rakipten daha büyük bir sensör bu kamerada mevcut. Bu sayede özellikle düşük ışıkta daha fazla ışık toplayarak parlak ve düşük gürültülü fotoğraflar elde edebiliyor. 50 MP çözünürlük varsayılan olarak 4’ü 1 arada piksel birleştirme ile 12.5 MP olarak kullanılıyor. Pro modda ise tam 50 MP de çekimler yapabilirsiniz. Ayrıca Hasselblad ortaklığı sayesinde Hasselblad Pro Mode (Master modu) altında 14-bit RAW çekimler yapmak mümkün. İlginç bir şekilde RAW çekimlerde çözünürlük 12.5 MP ile sınırlı kalıyor ki bu, muhtemelen yazılımsal bir tercih. Ana kamerada optik görüntü sabitleme (OIS) mevcut ve video tarafında 4K 120 fps’ye kadar çekim destekleniyor. 

Ultra geniş açı kamera da 50 MP çözünürlüğe sahip ve 15 mm gibi oldukça geniş (120° görüş alanı) bir perspektif sunuyor. Diyafram f/2.0, sensör boyutu ise 1/2.76 inç. Burada Samsung JN5 sensörü kullanılıyor. Bu kamera, makro çekim özelliğini de destekliyor, yakına oldukça net biçimde odaklanabiliyor ve otomatik odaklama içeriyor. Renk kalibrasyonu ana kamerayla tutarlı, bu sayede kamera geçişlerinde ton farklılıkları minimum düzeyde. Ultra geniş kamera gündüz çarpıcı derecede keskin ve dinamik aralığı geniş fotoğraflar verirken, gece modunda da Oppo’nun algoritmaları sayesinde aydınlık ve distorsiyonu düzeltilmiş çekimler sunuyor. 

Gelelim Find X9 Pro’nun adından en çok söz ettiren kamerasına: Telefoto kamera. Bu kamera 200 MP gibi inanılmaz bir çözünürlüğe sahip ve yaklaşık 70 mm eşdeğer odak uzaklığı ile 3x optik zoom sağlıyor. Kullandığı sensör, Samsung’un ISOCELL HP5 adlı 1/1.56 inç büyüklüğünde oldukça büyük bir sensörü. Diyafram değeri f/2.1 ve bu lenste de OIS desteği unutulmamış. Oppo bu telefoto kamerayı Find X9 Pro’nun asıl yıldızı olarak konumlandırıyor. Yüksek çözünürlük sayesinde, 3x optik zoom dışında 6x gibi ara değerlerde kayıpsız hibrit zoom imkanı sunuluyor, çünkü sensör dijital yakınlaştırma yaparken bile bolca piksel rezervine sahip. Nitekim 6x zoom yaklaşık 140 mm eşdeğere denk geliyor ve bu modda da fotoğraflar şaşırtıcı derecede detaylı çıkıyor, sadece yazılım biraz agresif keskinleştirme yapabiliyor. Maksimum dijital zoom ise 120x seviyesinde (yaklaşık 920 mm eşdeğer) ancak bu değer elbette ki daha çok bir göz boyama olarak nitelendirilebilir. Çünkü 120x’de görüntüler bir hayli işlenmiş ve kalite düşüyor. Yine de, uzaktaki binaların, gemilerin veya araçların detaylarını merak ediyorsanız, 120x zoom da işe yarayabiliyor. Bununla birlikte, 10-15x’e kadar telefoto kameranın gayet kullanılabilir sonuçlar verdiğini söyleyebiliriz ki, bu da pek çok rakip amiral gemisinin toplam zoom kapasitesine denk geliyor.

Oppo, telefoto kamera için ayrıca bir renk sıcaklığı ve ışık sensörü eklemiş. Arka kamera adasında sistemindeki dördüncü yuva aslında bu işe yarıyor. “True Color” adı verilen bu sensör, ortam ışığının rengini ve tonunu ölçerek kamera yazılımına iletiyor, böylece her üç kamerada da daha tutarlı beyaz dengesi ve renk doğruluğu sağlanıyor. Bu da Hasselblad’ın doğal renk kalibrasyonu ile birleşince, Find X9 Pro ile çekilen fotoğrafların renkleri gerçekten gözle gördüğünüz sahneye çok yakın ve isabetli çıkıyor. Özellikle gün batımı, şehir ışıkları gibi zorlu ışık koşullarında bu sensörün katkısı hissediliyor, aşırı sarı veya maviye kaçan renk kaymaları engelleniyor. 

Gündüz çekim performansında Find X9 Pro, sınıfının en iyileriyle boy ölçüşen bir sonuç veriyor. Örneğin aydınlık bir masa üzerindeki nesnelerde X9 Pro, renkleri daha iştah açıcı ve sıcak tonlarda sunarak sahneyi çekici kılıyor. Gece çekimlerinde de Oppo’nun büyük sensör ve yazılım algoritması kombinasyonu çok başarılı. Özellikle gece manzara çekimlerinde, Find X9 Pro’nun karesi karanlık bölgeleri gerçekten karanlık bırakırken ışıklı tabelalar ve diğer detaylar net biçimde yakalanıyor. Bu da X9 Pro’nun dinamik aralık yönetimini ne kadar iyi yaptığını gösteriyor. Ultra geniş açıda da benzer şekilde, Oppo’nun çekimleri loş ortamlarda bile parlak ve detaylı kalıyor. Elbette her koşulda mucize yok, telefoto 3x lens ile çok uzaktaki bir nesneyi çekerken 10x ve ötesinde Oppo da detayı kaybetmeye başlıyor. Yine de genel toplamda, Find X9 Pro kamera performansı açısından devlerle aynı ligde oynuy

or diyebiliriz. Hatta doğru senaryolarda ve kurumlarda onları yenebiliyor. 

Gelelim opsiyonel olarak sunulan ve Türkiye’de resmi satışı yapılmayacak Hasselblad Telefoto Dönüştürücü kitine, nam-ı diğer tak-çıkar teleskopik lense. Oppo Türkiye, incelememiz için Find X9 Pro ile birlikte bu kiti de gönderdi. Oppo Find X9 Pro’nun en yenilikçi yanı olan bu aksesuar, telefonun yeteneklerini bir adım öteye taşıyor. Kutu içeriğine Oppo, bu lensi takabilmek için gerekli özel manyetik kılıfı dahil etmiş durumda. Peki bu kit ne işe yarıyor? Öncelikle bu kit, Hasselblad teleconverter lens ve onu telefona bağlamayı sağlayan bir manyetik adaptör halkasından oluşuyor. Önce telefonun arkasına özel karbon görünümlü kılıf takılıyor, ardından lens bu kılıfa manyetik olarak oturtuluyorpetapixel.competapixel.com. Monte edildiğinde telefonun arkasında gerçek bir DSLR teleobjektifi andıran bir görüntü ortaya çıkıyor: Lens oldukça büyük, telefonu tek elle kullanmak imkânsız hale geliyor ve diğer kameraları da fiziksel olarak kapattığı için kullanamaz oluyorsunuz. Ancak ödülünüz yaklaşık 10x optik zoom karşılığı gerçek yakınlaştırma gücü oluyor. 

Bu telefoto dönüştürücü lens, 3.28x optik büyütmeye sahip. Telefonun kendi 3x lensinin üzerine eklendiğinde, toplamda yaklaşık 10x optik zoom (230 mm eşdeğer) elde ediliyor. Yazılım arayüzünde lens takıldığında kamera bunu algılıyor ve otomatik olarak 10x moduna geçiyor. Hatta 10x, 20x (yaklaşık 460 mm) ve 40x (920 mm) gibi ön tanımlı kademelere de izin veriyor. Bunlar lensle birlikte dijital kırpmayla elde edilen değerler olsa da, baz aldığı optik kalite yüksek olduğu için işe yarar sonuçlar veriyor. Yaptığımız denemelerde 10x modunda bu lens, gerçekten uzaktaki nesneleri dürbünle bakıyormuşçasına yakın ve net çekebildi. Örneğin bir kuşun detaylarını veya uzaktaki bina üzerindeki yazıları seçmek mümkün oldu. 20x’de dijital zoom devreye girse de, telefoto lens takılı olduğu için görüntü kalitesi telefondaki saf dijital 20x’den bariz biçimde iyiydi. Elbette 40x ve ötesine çıktıkça artık sensör sınırlarına ulaşılıyor ve görüntü yazılımla keskinleştirildiği için suluboya efekti ortaya çıkıyor, fakat yine de telefon dünyasında eşi benzeri olmayan bir yakın çekim tecrübesi sunduğunu belirtmeliyiz. Özellikle doğa fotoğrafçılığı (uzaktaki hayvanlar), ay ve yıldız görüntüleme veya konser, spor müsabakası gibi etkinliklerde sahneye yakınlaşmak için bu lens kiti adeta oyunun kurallarını değiştiriyor.

Lensin malzeme kalitesi de etkileyici: Metal ve cam malzemeden üretilmiş, elde tıpkı bir fotoğraf makinesi lensi tutuyormuşsunuz hissi veriyor. Takıp çıkarması oldukça kolay, güçlü mıknatıslarla cihaza kenetleniyor. Tek dikkat edilmesi gereken, lensi kullanmak için dediğimiz gibi adaptör kılıfının da gerektiği. Yani yanınızda lensi taşıyorsanız, adaptör halkayı/kılıfı da unutmayın, yoksa lensi telefona direkt takamazsınız. Bu da iki parçalı bir yapı demek; biraz zahmetli ama meraklısı için değer. Şahsen bu lensle yaptığımız çekimlerde, telefon kamerasının sınırlarının ne denli zorlanabileceğini görmek bizi çok etkiledi, akıllı telefon fotoğrafçılığında yeni bir dönemin kapısı aralanmış gibi hissettik. Özetle, lens kiti her kullanıcı için şart değil belki, ama Find X9 Pro’yu özel kılan önemli bir yenilik ve fotoğraf tutkunları için gerçek bir oyun değiştirici aksesuar olduğunu söyleyebiliriz. 

Genel kamera deneyimine dair birkaç not daha düşelim: Oppo’nun kamera arayüzü (ColorOS Kamera uygulaması) oldukça zengin ancak önceki nesil Oppo telefonlardan pek farklı değil. Arayüzde AI Scene Enhancement (yapay zekâ sahne tanıma), Gece, Portre, PRO (uzman modu), Panorama, Çift görünüm (arka ve ön kamerayla aynı anda çekim) gibi modlar mevcut. Hasselblad ile gelen XPAN modu, geniş en-boy oranlı sinematik kareler çekmenizi sağlıyor; bu modda deklanşöre bastığınızda eski film makinelerindeki gibi bir panorama tarama animasyonu bile görüyoruz, ki hoş bir detay. Hasselblad Natural Color (Doğal Renk) modu ile isterseniz biraz daha fotoğraflarınızı profesyonel kamera renk profiline yakın hale getirebiliyorsunuz, bu mod özellikle manzara çekimlerinde aşırı doygunluğu engelleyip gerçeğe yakın tonlar veriyor. Ayrıca özel Hasselblad filtreleri ve turuncu deklanşör tuşu animasyonu gibi küçük ortaklık dokunuşları arayüzde yer alıyor. 

Video tarafında, Find X9 Pro 4K 120fps’ye kadar video kaydedebiliyor ki bu değeri sunan çok az telefon var. Yüksek kare hızlı 4K çekimler, özellikle aksiyon veya slow-motion isteyenler için harika. 4K30 ve 4K60 zaten standart. 1080p çözünürlükte ise süper ağır çekim için 240 fps ve 480 fps modları bulunuyor. Oppo, video kaydında da görüntü sabitleme konusunda başarılı bir iş çıkarmış, hem optik hem elektronik stabilizasyon ile oldukça sarsıntısız videolar elde ediliyor, Titreşimsiz Ultra Steady mod aktif edilebiliyor. Renk profili olarak LOG video kayıt seçeneği de mevcut, bu sayede videoları çekip profesyonel renk düzenleme yapabiliyorsunuz, bu da genelde yalnızca profesyonel kamera telefonlarında görülen bir özellik. Ayrıca Oppo, Find X9 Pro ile Dolby Vision HDR video kaydını da mümkün kılmış. 10-bit renk derinliğine sahip bu HDR videolar, uyumlu ekranlarda muazzam parlaklık ve kontrast sunuyor. Bu yönüyle telefon, videografik anlamda da çok güçlü bir araç.

Ön kameraya da değinmeden geçmeyelim: Find X9 Pro’nun ön kamerası 50 MP gibi yüksek bir çözünürlüğe sahip ve üstelik otomatik odaklama destekliyor. Geniş açılı (90°) lensi sayesinde kalabalık selfie’lerde kadraja daha fazla kişi sığdırabiliyorsunuz. Ön kamerayla 4K 60fps video çekmek de mümkün, bu da kendinizi kayda alırken veya vlog çekerken kaliteli sonuçlar almanızı sağlıyor. Özçekim kalitesi olarak, gün ışığında mükemmel keskinlikte ve doğal renklerde selfieler elde ettik. Portre modunda arka plan bulanıklaştırma da yapay durmuyor, kenar ayırma başarılı. Ne var ki, Oppo bazen yüz hatlarını daha yumuşak işlemiş olabiliyor. Bu durum belki Oppo’nun varsayılan güzelleştirme algoritmasından kaynaklı, istenirseniz kapatabilirsiniz. 

Tüm bu değerlendirmeler ışığında, Oppo Find X9 Pro kamera departmanında çok yönlü ve iddialı bir performans sergiliyor. Geniş açıdan telefoto’ya, fotoğraftan videoya kadar her alanda kullanıcısını memnun edecek sonuçlar üretmesi, onu 2025 yılının en iyi kamera telefonlarından biri yapıyor. Kamera konusundaki tek kayda değer eksi, bahsettiğimiz telefoto lens kitinin herkese erişilebilir olmaması, resmi kanallardan satılmaması gerçekten üzücü çünkü bu aksesuar X9 Pro’nun kameralarını bir üst lige taşıyacak potansiyele sahip. Yine de kit olmadan bile cihazın kendi telefoto kamerası çoğu rakibinin yapamadığını yapıyor. Bu noktada, Oppo’nun mobil fotoğrafçılıkta sınırları zorladığını ve başarılı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Sonuç

Oppo Find X9 Pro, 2025 yılının sonunda akıllı telefon sahnesine damga vurmayı başaran bir model oldu. Yıl boyu çıkan güçlü rakipleri ki; Galaxy S25 Ultra, Pixel 10 Pro XL, iPhone 17 Pro Max’i bunların arasında sayabiliriz, bunlar zaten zirveyi zorluyordu, ancak Oppo hepsinin arasından sıyrılabilecek bir kombinasyon sunmayı bilmiş. Find X9 Pro’yu incelerken, aslında bu büyük markaların bazı konularda neyi eksik yaptığını da görmüş olduk: Daha büyük kapasitede bir pil konulabilir, daha sıra dışı kamera fikirleri uygulanabilirmiş… Oppo, alışılmışın dışına çıkıp risk almış ve meyvesini toplamış diyebiliriz.

Bu telefonu özetlemek gerekirse, Find X9 Pro kendinden bekleneni fazlasıyla veren bir amiral gemisi. 7500 mAh’lık piliyle “bitmeyen” bir kullanım süresi sunuyor; sabah şarjdan alıp yoğun kullanımda geceye kadar, hatta ertesi günün büyük kısmına kadar dayanabiliyor. Dimensity 9500 işlemcisiyle performans açısından hiçbir eksiği yok, en ağır oyunlar ve uygulamalar bile akıcı. 6.78” AMOLED ekranı canlı renkler, yüksek parlaklık ve akıcı tazeleme oranıyla multimedia deneyimini üst düzeye taşıyor. Dayanıklı yapısı, IP69 sertifikası, şık ve ergonomik tasarımı günlük kullanımda keyif veriyor. ColorOS 16 arayüzü, yenilikçi özelliklerle dolu ve uzun güncelleme desteğiyle geleceğe yatırım hissi uyandırıyor. 

Kamera tarafında ise Oppo Find X9 Pro, mobil fotoğrafçılığın sınırlarını genişleten bir cihaz. Üç arka kamerasıyla hemen her odak uzaklığında mükemmele yakın işler çıkarıyor. Hasselblad dokunuşlarıyla renk doğruluğu ve çekim deneyimi zenginleşmiş. Telefoto lens kiti gibi cesur bir yenilik, akıllı telefon kameralarının geleceğine dair heyecan verici bir bakış sunuyor. Her ne kadar bu kitin yaygın kullanılabilir olmaması buruk bir durum olsa da, konsept olarak bile rakiplerine mesaj veriyor. Türkiye’de bu aksesuarın satılmaması üzücü, ancak fotoğraf meraklıları alternatif yollarla edinmeyi düşünebilir zira gerçekten fark yaratıyor. Öte yandan kit olmadan da X9 Pro, 10x’e kadar çok başarılı zoom performansı ile anı yakalamanıza olanak tanıyor. 

Elbette hiçbir cihaz kusursuz değil. Find X9 Pro’da da sayabileceğimiz ufak tefek eksiler mevcut: Kablosuz şarj tarafında manyetik hizalama (Qi2/MagSafe benzeri) olmaması bunlardan biri. Oppo bunu kılıflara bırakmış, telefona entegre etmemiş. Bu da manyetik aksesuar ekosistemine direkt dahil olamaması demek, ama uygun kılıfla MagSafe aparatlar kullanılabiliyor. Bir de, telefonda microSD kart yuvası bulunmuyor, gerçi 512 GB dahili depolama çoğu kullanıcı için fazlasıyla yeterli olacaktır, üstelik UFS 4.1’in hızına harici kartlar yaklaşamaz. Yine de takıntılı şekilde eksiklik arayanlara bunları söyleyebiliriz. 

Tüm bunların ötesinde, Oppo Find X9 Pro’yu özel kılan olumlu yönler, ufak tefek eksilerinden katbekat ağır basıyor. Eğer büyük pil ömrü, güçlü performans ve üst düzey kamera yetenekleri olan bir telefon arıyorsanız, üstelik yenilikçi aksesuarları da ilginizi çekiyorsa, Find X9 Pro sizin için biçilmiş kaftan. Eğer bütçeniz elveriyor ve üst düzey bir Android telefon almak istiyorsanız, Find X9 Pro kesinlikle listelenmesi gereken bir seçenek. Kamera meraklıları ve pil ömrüne önem verenler için özellikle, yılın en iyi telefonlarından biri olarak rahatlıkla tavsiye ediyoruz.