Türkiye’de mobil iletişim alanında yaşanan gelişmeler, abone tercihlerini ve operatör davranışlarını önemli ölçüde değiştirdi. BTHaber yazarı Kemalettin Bulamacı’nın haberine göre; Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone, uzun yıllardır kendi bünyelerinde hizmet alan abonelerini tutmak yerine, diğer operatörlerden gelecek yeni kullanıcılar için özel tarifeler hazırlamaya yöneldi. Bu durum, özellikle taahhüdü sona ermiş kullanıcıların yeni paket arayışına çıktıkları süreçte net biçimde görülüyor. Mevcut operatörlerinde uygun bir paket bulamayan kullanıcılar, karşı operatörlerin sunduğu fiyatlara yönelmeye başladı.
Abonelerin karşılaştığı tablo ise oldukça çarpıcı. Aynı içerikteki tarifeler, mevcut kullanıcıya bir fiyatla sunulurken, hattını taşıyanlara neredeyse yarı fiyatına veriliyor. Örnek vermek gerekirse, Turkcell’in Star+5GB tarifesi, mevcut kullanıcıya taahhütsüz 560 liradan sunulurken, numarasını taşıyanlar aynı içeriğe 200 liradan sahip olabiliyor. Vodafone ve Türk Telekom’un da benzer şekilde, yeni abonelere yönelik paketlerde ciddi fiyat farkları bulunuyor. Bu farklar tüketiciler arasında adalet tartışmalarını da beraberinde getiriyor.
Farklı bir operatörden geçiş yapan kullanıcıya sağlanan indirimli fiyatlar, sadık abonenin karşılaştığı ücretin neredeyse yarısı seviyesinde. Bu da tüketicileri sık sık operatör değiştirmeye yöneltiyor. Aynı kullanıcı, üç farklı operatörün kampanyalarını sırayla değerlendirerek yıl içinde birkaç kez numara taşıma işlemi yapabiliyor. Fakat bu yöntem, hem tüketici sadakatini zedeliyor hem de şirketlerin uzun vadeli kullanıcı ilişkilerini zora sokuyor.
Taahhütsüz tarifeler pahalı, taşımalı tarifeler ucuz kaldı
Türk Telekom’un “Mobil Dijital” tarifeleri 2 GB sosyal medya kullanımı dahil olmak üzere toplam 6 GB internet sunarken, aylık taahhütlü fiyat 210 lira olarak belirlenmiş durumda. Aynı şekilde Vodafone’un 4 GB internet içeren bütçe dostu tarifesi, 270 TL’den başlayan fiyatlarla yeni abonelere sunuluyor. Bunun yanında taahhütsüz fiyatların 560 TL seviyesine kadar çıkması, kullanıcıları taşıma yönünde motive eden en önemli etkenlerden biri. Özellikle genç kullanıcılar ve fiyat duyarlılığı yüksek olan kesimler bu kampanyalara yoğun ilgi gösteriyor.
Taşınan hatlar üzerinden sunulan kampanyalar sadece başlangıç seviyesindeki tarifelerle sınırlı değil. 10 GB, 20 GB hatta 60 GB veri içeren paketlerde de fiyat farkları aynı şekilde korunuyor. Örneğin, Turkcell’in 60 GB internetli tarifesi numara taşıyanlar için 420 liraya sunulurken, taahhütsüz versiyonu 1000 liraya kadar çıkabiliyor. Türk Telekom ve Vodafone da benzer büyüklükteki tarifeleri, operatör değiştiren kullanıcılara özel fiyatlarla pazarlıyor.
Bu fiyat farklarının oluşturduğu başka bir etki ise, kullanıcıların operatörlerine olan bağlılıklarının zayıflaması oldu. Önceden bir operatörle uzun yıllar çalışan kullanıcılar, artık her yıl kampanyaları kontrol ederek avantajlı tarife arayışına giriyor. Bu durum, özellikle eski abonelerin sadakatini ödüllendirmeyen firmalar için bir risk oluşturuyor. Şirketler yeni aboneye yönelik tarifeleri öne çıkarmaya devam ettikçe, mevcut kullanıcılar kendilerini dışlanmış hissedebiliyor.
Yeni bir hatta geçişin mali yönü de göz ardı edilecek gibi değil. Teknik olarak numara taşıma işlemi ücretsiz olsa da, yeni hat alanlar için 570 TL’lik özel iletişim vergisi ve 258 TL telsiz ruhsat ücreti ödeme zorunluluğu bulunuyor. Buna ek olarak, bazı operatörler SIM kart ücretini de talep ediyor. Tüm bunların yanında, her kullanıcıdan aylık olarak 21,50 TL telsiz kullanım ücreti alınmaya devam ediliyor.
Turkcell tarafında durum biraz daha karmaşık. 2025 yılının ilk çeyreğinde şirket, makineler arası iletişim (M2M) abonelikleri hariç tutulduğunda yaklaşık 100 bin faturalı abone kaybetmiş durumda. Her ne kadar toplam abone sayısı 38,3 milyon seviyesinde kalmış gibi görünse de, bu denge M2M aboneliklerdeki artışla sağlanıyor. Gerçekte, bireysel kullanıcı tarafında bir kayıp yaşanıyor.
Vodafone Türkiye de farklı değil. 2025 yılı itibarıyla mobil abone sayısı son beş yıl içinde ilk kez düşüşe geçerek 25 milyon 229 bine gerilemiş durumda. Şirket, mobil segmentte 511 bin net abone kazanımı açıklasa da, bu sayıya dahil edilen M2M kullanıcıları nedeniyle tablo yanıltıcı olabiliyor. Asıl önemli olan bireysel kullanıcı tarafındaki eğilimler.
Türk Telekom ise bu tablo içerisinde pozitif bir ayrışma sergiliyor. Son 13 çeyrek boyunca Mobil Numara Taşıma aracılığıyla toplamda 1,1 milyon yeni abone kazanmış durumda. 2024’ün ikinci yarısından itibaren bu kazanımın daha da hızlandığı görülüyor. 2025 Mart ayı itibarıyla Türk Telekom’un mobil abone sayısı 27,9 milyona yükselmiş durumda. Bu yükselişin, mevcut sadık kullanıcılardan çok numara taşıyanlardan kaynaklandığı dikkat çekiyor.
Mobil iletişim alanındaki bu hareketlilik, operatörlerin kampanyalarını kime göre şekillendireceği sorusunu beraberinde getiriyor. Mevcut kullanıcıyı elde tutmaya mı, yoksa yeni kullanıcıyı cezbetmeye mi odaklanılacağı belirsizliğini koruyor. Tarife politikaları, gelecek aylarda bu tercihin hangi yöne kayacağını daha net gösterecek. Mobil hat kullanıcıları açısından ise her yeni taahhüt dönemi, yeniden düşünülmesi gereken bir karar anlamı taşıyor.
