OpenAI ile Elon Musk arasındaki hukuk mücadelesi her geçen gün daha karmaşık hale geliyor. Şirketin avukatları, bu kez gözlerini Meta’ya çevirdi. Onlara göre Meta, Musk’ın 97 milyar dolarlık satın alma teklifinde perde arkasında yer almış olabilir. Bu yüzden mahkeme üzerinden yeni belgeler istendi. Böylece davanın kapsamı önemli ölçüde genişlemiş oldu.
Haziran ayında Meta’ya resmi bir talep gönderildi ve belgelerin teslim edilmesi istendi. Bu belgeler, Musk’ın Meta ile koordineli hareket edip etmediğini ortaya çıkarabilir. Buna rağmen belgelerin varlığına dair net bir kanıt bulunmuyor. Tüm bunların yanında OpenAI, Musk’ın teklifini kesin bir dille geri çevirdi. Bu karar, tartışmanın seyrini değiştiren bir dönemeç olarak anılıyor.
OpenAI, Musk ve Zuckerberg’in doğrudan iletişim kurduğunu iddia ediyor
OpenAI’ın avukatları, Musk’ın Zuckerberg ile doğrudan iletişim kurduğunu ileri sürdü. Bu iletişimde xAI’nin OpenAI’ı satın alması ve finansman kaynaklarının nasıl sağlanacağı masaya yatırıldı. Bunun yanında farklı yatırım seçeneklerinin de konuşulduğu iddia edildi. Meta’nın bu görüşmelere dair belgeleri teslim etmesi bekleniyor. Ne var ki şirket itiraz ederek belgeleri vermekten kaçındı.
Meta, Temmuz ayında OpenAI’ın gönderdiği talebe resmi olarak karşı çıktı. Bu itiraz, davanın çok daha karmaşık hale gelmesine neden oldu. Şimdi OpenAI avukatları, mahkeme kararıyla belgeleri alabilmek için yeni adımlar atıyor. Böylece Meta’nın sürece ne kadar dahil olduğu anlaşılacak. Her şeye rağmen dava süreci daha da gergin bir atmosfere sürükleniyor.
Meta sözcüsü Andy Stone, Meta’nın ya da Zuckerberg’in Musk’ın teklifine imza atmadığını hatırlattı. Bu açıklama, şirketin kendisini tartışmanın dışında tutmaya çalıştığını gösteriyor. Bunun yanında kamuoyunda Meta’nın perde arkasındaki etkisi konuşulmaya devam ediyor. OpenAI ve Musk’ın avukatları ise bu konuda sessizliklerini koruyor. Yine de davanın yankıları teknoloji dünyasında büyüyor.
Meta’nın yapay zekâ yatırımlarına yönelik ilgisi dikkat çekiyor. 2023 yılında şirketin GPT-4’ü geçecek bir model üzerinde çalıştığı ortaya çıktı. Buna rağmen 2025’in başında şirketin modelleri, sektörün gerisinde kalmış durumda. Zuckerberg’in bu sonuçtan duyduğu memnuniyetsizlik çeşitli raporlara yansıdı. Öte yandan bu tablo Meta’nın daha agresif adımlar atmasına yol açtı.
Zuckerberg, yapay zekâ rekabetinde geri kalmamak için hamlelerini hızlandırdı. OpenAI’dan ayrılan bazı önemli araştırmacıları bünyesine kattı. Bu isimlerden biri de ChatGPT’nin ortak geliştiricisi Shengjia Zhao oldu. Zhao şu anda Meta Superintelligence Labs’in başında çalışıyor. Bu transfer, yapay zekâ alanındaki güç dengesini yeniden şekillendirebilir.
Finansal yatırımlar da Meta’nın gündeminde önemli yer tutuyor. Şirket, Scale AI’a 14 milyar dolar yatırım yaparak bu alandaki kararlılığını gösterdi. Bunun yanı sıra farklı yapay zekâ laboratuvarlarıyla satın alma görüşmeleri yürütüldü. Bu gelişmeler, Meta’nın sektörde kalıcı bir güç olma isteğini yansıtıyor. Ne var ki sektörün hızla değişen yapısı bu hedefleri sürekli zorlaştırıyor.
Musk’ın davasının merkezinde OpenAI’ın yeniden yapılanma kararı var. Şirket, kâr amacı güden birimden kamu yararını gözeten bir yapıya dönüştü. Bu dönüşüm, yatırımcı desteği almak ve halka açılmak için zorunlu görülüyor. Musk ise bu değişikliğin kuruluş ilkelerine aykırı olduğunu düşünüyor. Böylece dava, yalnızca hukuki bir süreç değil, ideolojik bir tartışmaya da dönüşüyor.
Meta avukatları ise kendi iç tartışmalarının davayla ilgisi olmadığını öne sürüyor. Onlara göre gerekli belgeler Musk ve xAI tarafından sağlanabilir. Bu tavır, Meta’nın davada aktif rol almak istemediğini gösteriyor.