OpenAI, son haftalarda yaşanan dikkat çekici personel kayıplarının ardından iç yapısında ciddi bir değerlendirme sürecine girdi. Meta‘nın art arda gerçekleştirdiği transferlerle birlikte, özellikle kıdemli araştırmacıların yön değiştirmesi şirketin yönetim kadrosunu harekete geçirdi. Bu gelişmeler karşısında OpenAI, hem ücretlendirme sistemini gözden geçiriyor hem de çalışan bağlılığını güçlendirmeye yönelik çeşitli stratejiler geliştiriyor. Şirket içinden sızan bilgiler, yönetimin bu konuyu bir kriz değil, dönüşüm fırsatı olarak ele aldığını gösteriyor.
OpenAI’ın Üst Düzey Araştırma Sorumlusu Mark Chen’in çalışanlara gönderdiği iç mesajda, yaşanan durumun ciddiyetine dikkat çekiliyor. Chen, Slack üzerinden paylaştığı notta, Meta’nın agresif işe alım girişimlerini bir hırsızlık hissiyle tanımlıyor. Kendi ifadesiyle, “Birisi evimize girdi ve değerli bir şeyimizi çaldı” duygusu hâkim. Bu duygusal ton, şirketin kayıpları sadece bir istatistik olarak görmediğini ortaya koyuyor.
OpenAI, çalışanlarını kaybetmemek için maaş yapısını ve ödüllendirme yöntemlerini yeniden tasarlıyor
Chen’in açıklamalarına göre, CEO Sam Altman ve diğer yöneticilerle birlikte haftalardır yoğun bir iletişim trafiği yürütülüyor. Teklif alan çalışanlarla birebir görüşmeler yapılırken, mevcut maaş ve prim sistemleri detaylı şekilde yeniden değerlendiriliyor. Yöneticiler, yalnızca maddi teşviklerle değil, yaratıcı ödüllendirme yollarıyla da çalışanların şirkette kalmasını sağlamayı hedefliyor. Bu süreçte hem mevcut kadronun korunması hem de potansiyel adaylara güçlü bir mesaj verilmesi amaçlanıyor.
Basında yer alan haberlere göre, geçtiğimiz günlerde sekiz kıdemli araştırmacı OpenAI’dan ayrılarak Meta’ya katıldı. Meta’nın bu kişilere son derece cazip maaşlar ve yüksek imza bonusları sunduğu öne sürüldü. Altman, bir podcast programında Meta’nın bazı tekliflerinin 100 milyon dolara kadar çıktığını ifade etti. Ne var ki, Meta içinden yapılan açıklamalarda bu rakamların gerçeği tam olarak yansıtmadığı ileri sürüldü.
Tüm bu yaşananlar, yapay zeka sektöründeki yetenek savaşının artık yeni bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. OpenAI, bu kayıpları sadece sayı olarak değil, şirket kültürüne ve üretkenliğe etkisi açısından da değerlendiriyor. Buna rağmen, şirket içinden gelen mesajlarda hâlâ güçlü bir moral havası hâkim. Özellikle kalan ekip üyeleri arasında daha fazla dayanışma ve motivasyon gözlemlendiği ifade ediliyor.
Bunun yanında, OpenAI yönetimi bu tür kayıpların gelecekte tekrar yaşanmaması için kalıcı çözümler üzerinde çalışıyor. Bunlar arasında kariyer gelişim programlarının güncellenmesi, ekip içi katkının daha görünür hale getirilmesi ve şirket içi ödül sistemlerinin yeniden tasarlanması yer alıyor. Böylece çalışanların yalnızca maaşla değil, uzun vadeli gelişim imkânlarıyla da motive edilmesi hedefleniyor. Aynı zamanda yetenekli yeni adayların şirkete kazandırılması da öncelikler arasında bulunuyor.
Ek olarak, şirketin kültürel yapısı ve çalışma ortamının güçlendirilmesi de masadaki önemli başlıklardan biri. Uzaktan çalışmanın yaygınlaştığı bu dönemde, ekip içi bağların korunması ve liderlikle iletişimin açık tutulması kritik öneme sahip. Yöneticiler, çalışanların yalnızca performanslarına değil, duygusal bağlılıklarına da odaklanarak bir denge kurmaya çalışıyor. Bu yaklaşımın orta vadede daha sürdürülebilir bir iş gücü yaratacağı düşünülüyor.