Yapay zekâ alanında dünyanın en çok konuşulan şirketlerinden biri olan OpenAI, üst düzey kadrosuna dikkat çeken bir ismi dahil etti. Şirketten yapılan resmi açıklamaya göre, halihazırda Slack’in CEO’luk görevini yürüten Denise Dresser, OpenAI’ın yeni Chief Revenue Officer’ı (Gelirden Sorumlu Üst Düzey Yöneticisi) oldu. Bu görev kapsamında Dresser, özellikle kurumsal müşteriler ve müşteri başarısı alanlarında şirketin gelir stratejilerinden sorumlu olacak. OpenAI’ın, kâr amacı gütmeyen bir yapıda faaliyet gösterdiği geçmişin aksine, artık kamu yararına çalışan bir kuruluş olarak yeniden yapılanması, Dresser’ın görevini daha da kritik hâle getiriyor.
OpenAI Ürünler CEO’su Fidji Simo, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Dresser’ın daha önce benzer dönüşüm süreçlerini yönettiğini belirterek, “Amacımız yapay zekâ araçlarını her sektörde milyonlarca çalışanın erişimine sunmak. Denise’in tecrübesi, yapay zekâyı iş dünyası için hem faydalı hem güvenilir hem de erişilebilir kılmamızda bize rehberlik edecek” ifadelerini kullandı. Simo, bu yılın mayıs ayında OpenAI’a katılmıştı. Daha önce Instacart’ın CEO’su olarak görev yapan Simo, ondan önce de Meta bünyesinde Facebook’un başkanlığını yürütmüştü.
OpenAI yeni dönemde ticari büyümeyi ön plana koyuyor
Denise Dresser ve Fidji Simo gibi isimlerin kadroya katılması, OpenAI’ın ChatGPT ve diğer yapay zekâ tabanlı hizmetlerini ticarileştirme yolunda daha agresif bir strateji izlediğini gösteriyor. Simo’nun Meta’da reklamcılık alanında gösterdiği liderlik göz önünde bulundurulduğunda, OpenAI’ın sohbet botlarına reklam entegre etmeyi planlaması sürpriz değil. Bu yaklaşım, yapay zekâ etkileşimlerinden en yüksek geliri elde etmeye odaklı, tipik bir Silikon Vadisi stratejisine işaret ediyor.
Buna rağmen, şirketin gelir artırma hedefinin önünde ciddi finansal zorluklar bulunuyor. OpenAI, ChatGPT ve diğer hizmetlerini çalıştırmak için çok sayıda veri merkeziyle iş birliği yapıyor. Aynı zamanda bu merkezlerde kullanılacak sunucu bileşenlerini satın alma ve üretme taahhütleri bulunuyor. Tüm bunların üzerine, yalnızca bir ChatGPT sorgusunun işlenme maliyeti bile göz ardı edilemeyecek seviyede. Bu durum, yeni gelir sorumlusunun karşılaşacağı finansal sorumluluğun büyüklüğünü açıkça ortaya koyuyor.
OpenAI, şu ana kadar Microsoft ile gerçekleştirdiği derin iş birlikleri sayesinde önemli altyapı kaynaklarına erişim sağladı. Azure platformu üzerinden sağlanan bu destek, OpenAI’ın ürünlerini ölçeklendirmesi açısından büyük bir avantaj sundu. Bununla birlikte, şirketin kendi veri merkezlerini kurma ve yönetme yönünde attığı adımlar, operasyonel maliyetleri daha da artırıyor. Bu nedenle Dresser’ın görevi, yalnızca mevcut ürünlerden gelir elde etmekle sınırlı kalmayacak; aynı zamanda, bu yüksek işletme maliyetlerini dengeleyecek sürdürülebilir gelir kaynakları oluşturmayı da kapsayacak.
