ManşetlerTeknoloji

OpenAI, Broadcom ile birlikte özel yapay zekâ çipleri üretimine başlıyor

openai chatgpt agent

Yapay zekâ uygulamalarının daha karmaşık hale gelmesiyle birlikte, büyük ölçekli bilgi işlem altyapılarına olan ihtiyaç hızla artıyor. Bu ihtiyaca doğrudan yanıt vermek isteyen OpenAI, Broadcom ile kapsamlı bir çip üretim anlaşmasına vardı. Yapılan açıklamaya göre, taraflar son 18 aydır bu proje üzerinde yoğun bir çalışma yürütüyor. Şirketlerin amacı, yalnızca OpenAI’ın kendi altyapısını güçlendirmek değil; aynı zamanda ortaklarının veri merkezlerini de bu yeni sistemlerle donatmak.

Anlaşmanın merkezinde özel olarak geliştirilen yapay zekâ hızlandırıcıları bulunuyor. OpenAI, bu çiplerin tasarım sürecini doğrudan kendi bünyesinde yürütüyor. Broadcom ise donanım üretim sürecinden ve sistemlerin fiziksel kurulumundan sorumlu olacak. Kurulumların 2026’nın ikinci yarısında başlaması ve 2029 sonuna kadar 10 gigawatt’lık kapasitenin tamamen devreye alınması bekleniyor. Gerek üretim süreci gerekse kurulum takvimi, oldukça detaylı ve uzun soluklu bir planlamaya dayanıyor. Bu da projenin teknik ve finansal açıdan ne kadar iddialı olduğunu açıkça gösteriyor.

OpenAI, Broadcom’un desteğiyle üretim hedeflerini hızlandırıyor

Bu anlaşmanın mali boyutu da dikkat çekici düzeyde. The Wall Street Journal’ın aktardığına göre, birkaç milyar dolarlık değere ulaşan bu proje, sektör genelinde büyük bir beklenti yarattı. Broadcom CEO’sunun kısa süre önce yaptığı açıklamada, adı açıklanmayan bir müşteriden 10 milyar dolarlık özel çip siparişi alındığı ifade edilmişti. Bu siparişin OpenAI tarafından verilmiş olması, sektör kaynaklarınca güçlü bir olasılık olarak görülüyor. Her şeye rağmen, bu tür anlaşmaların yalnızca finansal boyutla değerlendirilmemesi gerekiyor. Çünkü bu projeler aynı zamanda teknik hakimiyet, bağımsızlık ve ölçeklenebilirlik gibi stratejik kazanımlar da sağlıyor.

OpenAI, Broadcom’la yaptığı bu anlaşmayla sınırlı kalmıyor. Şirket kısa süre önce NVIDIA ve AMD ile de kapsamlı iş birliklerine gitti. NVIDIA, yaklaşık 100 milyar dolarlık bir yatırımla OpenAI’a 10 gigawatt’lık yapay zekâ altyapısı sağlayacak. AMD ile yapılan anlaşma ise 6 gigawatt’lık bilgi işlem gücünü kapsıyor ve taraflar arasında onlarca milyar dolarlık bir finansal ilişki kurulmuş durumda. Buna ek olarak, AMD tarafında OpenAI’ın %10’a kadar hisse alabileceği de konuşuluyor.

Tüm bunların yanında OpenAI, 2024 yılının ortalarında Oracle ile de bir anlaşma gerçekleştirdi. “Stargate Projesi” kapsamında Oracle, şirkete 4.5 gigawatt’lık veri merkezi kapasitesi sağlayacak. Böylece OpenAI, tek bir tedarikçiye bağlı kalmadan farklı üretici ve altyapı sağlayıcılarıyla çalışarak riskleri dengeliyor. Bu strateji, büyük çaplı teknoloji projelerinde sıkça tercih edilen bir yöntem. Öte yandan, her bir sağlayıcıdan elde edilecek sistemlerin eş zamanlı olarak entegre edilmesi ayrı bir teknik zorluk oluşturabilir.

Tüm bu anlaşmalar bir araya geldiğinde, OpenAI’ın orta ve uzun vadeli büyüme hedefleri daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. CEO Sam Altman’ın şirket içinde yaptığı bir konuşmada, önümüzdeki 8 yıl içinde toplamda 250 gigawatt’lık bir bilgi işlem gücüne ulaşmak istediklerini söylediği ifade ediliyor. Bu kapasite, 2025 yılı sonunda ulaşılması beklenen 2 gigawatt’lık seviyenin çok üzerinde. Altman’ın çizdiği bu vizyon, mevcut altyapı yatırımlarının yalnızca bir başlangıç olduğunu gösteriyor. Ancak bu tür büyüme planlarının, ciddi finansal kaynaklara ihtiyaç duyduğu da unutulmamalı.

Uzmanlar, 250 gigawatt’lık bir kapasiteye ulaşmanın yaklaşık 10 trilyon dolarlık bir maliyeti olabileceğini belirtiyor. OpenAI, bu denli büyük bir bütçeyi doğrudan sağlamakta zorlanabileceğinin farkında. Sam Altman, bu nedenle yeni finansman modelleri geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. Fakat bu modellerin nasıl işleyeceği ya da kimlerden finansman sağlanacağı henüz netlik kazanmadı. Şu an için yalnızca teorik düzeyde konuşulan bu modellerin, ilerleyen dönemde daha somut bir yapıya kavuşması bekleniyor.

Buna rağmen şirketin bugünkü finansal görünümü, bu büyük hedeflerin henüz uzağında kalıyor. 2025 yılı için öngörülen gelir seviyesi yaklaşık 13 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Bu gelirle, 10 trilyon dolarlık yatırımın karşılanabilmesi mümkün görünmüyor. Öte yandan, Microsoft ve NVIDIA gibi büyük yatırımcıların bugüne kadar sağladığı kaynaklar da sınırsız değil. Dolayısıyla OpenAI’ın, ya yeni yatırımcılara ulaşması ya da gelir modellerini kökten değiştirmesi gerekecek.