OpenAI, uzun zamandır merakla beklenen açık kaynak yapay zekâ modelinin çıkışını yaz sonrasına ertelediğini duyurdu. Normal şartlarda haziran ayında yayınlanması beklenen model, artık yazın ilerleyen aylarında kullanıcılarla buluşacak. Gecikme, doğrudan şirketin CEO’su Sam Altman tarafından açıklandı. Altman, gelişmeyi X platformunda yaptığı kısa bir paylaşımla doğruladı.
Altman, paylaşımında araştırma ekibinin beklenmedik ve etkileyici bir buluş gerçekleştirdiğini belirtti. Bu buluşun modele önemli katkılar sağlayacağı düşünülüyor. Fakat bu gelişmeler, modelin tamamlanması için daha fazla zaman gerektirdi. Dolayısıyla, haziran hedefi rafa kaldırılmış oldu.
OpenAI CEO’su: Daha fazla zamana ihtiyaç var
Altman’ın açıklamasına göre, bu yeni model OpenAI’ın “o-serisi” olarak bilinen akıl yürütme modelleriyle benzer yeteneklere sahip olacak. Fakat bununla da yetinilmeyecek; modelin mevcut açık kaynaklı çözümleri performans açısından geride bırakması bekleniyor. Özellikle DeepSeek’in R1 modeli gibi yüksek profilli rakipler dikkate alınarak, rekabetçi bir ürün geliştirilmesi amaçlanıyor. Bu nedenle gecikme, stratejik bir karar olarak görülüyor.
OpenAI’ın açık kaynaklı model kararı, şirketin son dönemlerde aldığı en dikkat çekici yön değişikliklerinden biri olarak değerlendiriliyor. Sam Altman daha önce yaptığı açıklamalarda, şirketin açık kaynak yaklaşımında tarihsel olarak yanlış tarafta kaldığını itiraf etmişti. Bu söylemin ardından, şirketin bu alandaki itibarını onarma çabası içinde olduğu görülüyor. Geliştirici topluluklarının gözünde yeniden güven kazanmak adına bu model önemli bir eşik olarak duruyor.
Yapay zekâ alanında yaşanan son gelişmeler, OpenAI üzerindeki baskıyı artırıyor. Fransa merkezli Mistral, kısa süre önce “Magistral” adlı açık kaynak model ailesini duyurdu. Çin merkezli Qwen ise hibrit yapılı akıl yürütme modellerini piyasaya sürdü. Bu gelişmeler, rekabetin her geçen gün daha da derinleştiğini gösteriyor.
OpenAI’ın geciken modeli sadece teknik açıdan değil, stratejik anlamda da önemli bir dönüm noktası olabilir. Zira şirket, sadece yüksek puanlar alan bir sistem değil, aynı zamanda geliştirilebilir ve entegre edilebilir bir altyapı sunmayı hedefliyor. Daha önce çıkan haberlere göre, modelin karmaşık sorgular için şirketin bulut tabanlı sistemleriyle bağlantı kurabilmesi de gündemde. Ancak bu tür ileri seviye özelliklerin nihai sürümde yer alıp almayacağı henüz belli değil.
OpenAI’ın bu modelle birlikte yapay zekâyı daha erişilebilir hale getirme niyeti dikkat çekiyor. Açık ağırlıklarla yayınlanacak model, akademik çevrelerin ve bağımsız geliştiricilerin ilgisini çekecek düzeyde esneklik sunabilir. Fakat bu süreçte kullanılabilirlik, güvenlik ve etik konularının da titizlikle ele alınması gerekiyor. Modelin sadece güçlü değil, aynı zamanda sorumlu bir yapı sunması beklentiler arasında.
Her şeye rağmen, ertelemenin ardında yatan nedenler bilimsel gelişmelerle ilişkili olduğu için beklentiler azalmış değil. Altman’ın sözleri, bu sürecin sonunda ortaya çıkacak ürünün çok daha değerli olacağı yönünde güçlü bir mesaj içeriyor. Beklentiler, sadece teknik yeterlilikle sınırlı kalmayıp, kullanım alanları açısından da geniş bir etki yaratacağı yönünde. Bu da modelin akademiden ticari uygulamalara kadar farklı alanlarda benimsenmesini mümkün kılabilir.