Emmy ödüllü dizi Only Murders in the Building, beşinci sezonuyla 9 Eylül’de Disney+ ekranlarına geliyor. Yeni sezonda Arconia’daki sakin hayat, bir cinayetin gölgesinde yeniden sarsılacak. İzleyiciler, üçlünün yeni bir gizemi çözmek için bir araya gelişine tanıklık edecek. Bu sezonun daha karanlık, daha karmaşık ve daha iddialı bir hikâyeyle ilerleyeceği şimdiden hissediliyor.
Arconia apartmanının yıllardır hizmet veren kapıcısı Lester, bir sabah apartman avlusundaki süs havuzunda ölü bulunuyor. Çoğu komşu bunu sıradan bir ölüm gibi görse de, Charles, Oliver ve Mabel durumdan kuşkulanıyor. Bu üçlü, yaşananların ardındaki gerçeği ortaya çıkarmak için kolları sıvıyor. Araştırma derinleştikçe ipuçları onları hem mafyayla karşı karşıya getiriyor hem de dünyanın en zengin insanlarının izine taşıyor. Böylece sıradan görünen bir ölüm, uluslararası bir gizeme dönüşüyor.
Only Murders in the Building konuk yıldızlarla renklenecek
Dizinin başrollerinde Steve Martin, Martin Short ve Selena Gomez bir kez daha yer alıyor. Bunun yanında Meryl Streep, Nathan Lane, Jackie Hoffman, Michael Cyril Creighton ve Da’Vine Joy Randolph rollerine geri dönüyor. Bu güçlü çekirdek kadroya, Hollywood’un birbirinden ünlü isimleri de ekleniyor. Renée Zellweger, Christoph Waltz, Logan Lerman, Bobby Canavale, Dianne Wiest, Beanie Feldstein ve Téa Leoni yeni sezonda önemli roller üstleniyor. Bu tablo, diziyi sadece bir polisiye yapım olmaktan çıkarıp yıldızların buluştuğu bir projeye dönüştürüyor.
Beşinci sezonun 10 bölümden oluşacağı açıklanmış durumda. Bu bölümlerde mizah, dram ve gerilim bir arada sunulacak. Tüm bunların yanında, dizinin en güçlü yanı olan karakterler arası kimya yine öne çıkacak. Charles’ın titizliği, Oliver’ın sahne meraklısı tavırları ve Mabel’in serinkanlılığı hikâyeyi dengeleyen temel unsurlar olacak. Böylece hem gülümseten hem de düşündüren bir anlatım korunacak.
Bu arada dizi, Emmy Ödülleri’nde bu yıl 7 dalda adaylık elde etti. Bu adaylıklar, yapımın sadece popülerliğini değil, aynı zamanda saygınlığını da pekiştiriyor. Yine de izleyicilerin asıl beklentisi, dizinin sahnelerde nasıl bir atmosfer kuracağı olacak. Çünkü Only Murders in the Building, ödüllerden bağımsız olarak, izleyiciyle kurduğu özel bağ sayesinde ayakta kalıyor. Her sezon, bu bağın yeniden kurulduğunu görmek mümkün oluyor.
Hikâyenin merkezinde cinayet çözümü olsa da, Arconia apartmanı bir karakter gibi işleniyor. Duvarlar, koridorlar ve ortak alanlar, olayların atmosferini şekillendiriyor. Bu ortam, karakterlerin geçmişleriyle yüzleşmesine de zemin hazırlıyor. Seyirciler için apartman, sadece bir mekân değil, aynı zamanda gizemlerin depolandığı bir sahne oluyor. Böylece mekân anlatımın ayrılmaz parçası haline geliyor.
Öte yandan beşinci sezonun temposu sadece Arconia ile sınırlı kalmayacak. Araştırmalar, üçlüyü farklı mekânlara ve güçlü çevrelere götürecek. Bu genişleme, hikâyeye taze bir nefes katacak. Yine de apartman merkezli olaylar dizinin kalbini oluşturmaya devam edecek. Dolayısıyla seyirci hem tanıdık hem de yeni bir anlatı evreniyle karşılaşacak.
Bunun yanı sıra, yeni sezonun mizahi tonu izleyiciyi gerilimin ağırlığından uzaklaştıracak. Karakterler arasındaki esprili atışmalar, izleyenlerin olay örgüsüne daha yakın hissetmesini sağlayacak. Mizah unsuru, cinayet araştırmalarını daha sürükleyici hale getirecek. Bu açıdan dizi, klasik polisiye yapımlardan ayrılarak kendine özgü bir yerde konumlanıyor. Hem karanlık hem de eğlenceli bir hikâye aynı potada eritiliyor.