Çin’in piyasa düzenleyicisi SAMR, Nvidia’nın Mellanox Technologies satın alımında ülke rekabet yasalarına aykırı davrandığını öne sürdü. Aralık 2024’te başlayan incelemenin ilk bulguları kamuoyuyla paylaşıldı. Açıklamada şirketin hem ulusal düzenlemeleri hem de Çin’in 2020’de onay için koyduğu koşulları ihlal ettiği ifade edildi. Henüz bir yaptırım kararı duyurulmadı fakat soruşturmanın devam edeceği kesinleşti. Bu süreç, Çin-ABD arasındaki teknoloji rekabetinin yeni bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Bu soruşturma, aslında uzun süredir devam eden bir gerilimin parçası olarak görülüyor. Nvidia’nın Mellanox’u satın alma süreci ilk kez 2019’da duyurulmuştu. Yaklaşık 6,9 milyar dolarlık bu anlaşmaya Çin 2020’de onay vermişti, ancak şartlar açık şekilde ortaya konmuştu. Şirketin hem GPU’ları hem de bağlantı ürünlerini Çin’e sunmaya devam etmesi istenmişti. Bunun yanında satışlarda “adil, makul ve ayrımcı olmayan” bir yaklaşımın benimsenmesi şart koşulmuştu.
Nvidia Çin’in koşullarına uymamakla suçlanıyor
SAMR’nin raporunda bu şartların tam anlamıyla karşılanmadığı belirtiliyor. Buna rağmen kurum, ihlalin boyutları hakkında somut bir açıklama yapmadı. Financial Post’un aktardığına göre, rapor haftalar önce hazırlandı fakat duyurulması özellikle ertelendi. Madrid’de yapılan Çin-ABD görüşmeleri sırasında bu raporun gündeme gelmesi olasılığı arttı. Böylece Çin tarafı görüşmelerde daha fazla söz hakkı kazanmak istedi.
Bu görüşmelerde teknoloji ticareti masada yer aldı. TikTok’un geleceğine ilişkin çerçeve anlaşma bu sürecin dikkat çekici sonuçlarından biri oldu. Bunun yanında, yarı iletken teknolojiler konusunda tarafların uzlaşmaz tutumu devam etti. Nvidia’nın Çin’deki faaliyetleri bu bağlamda önemli bir pazarlık unsuru olarak ortaya çıktı. Her şeye rağmen, kesin kararın açıklanması birkaç ay sürebilir.
Nvidia ile Çin arasındaki ilişkiler yalnızca bu raporla sınırlı değil. Son aylarda şirketin yeni H20 çipleri de ülke gündemini meşgul ediyor. Çinli yetkililerin yerli şirketlere bu ürünleri almamaları yönünde telkinlerde bulunduğu biliniyor. Bu adım, hem güvenlik gerekçeleriyle hem de ABD’den gelen açıklamalara yanıt niteliğiyle değerlendiriliyor. Tüm bunların yanında, Çin’in teknoloji bağımsızlığını artırma çabaları hız kazanıyor.
ABD cephesi ise bu süreçte farklı mesajlar verdi. CNBC’ye konuşan finans yöneticisi Howard Lutnick, Nvidia’nın Çin’e yalnızca daha düşük seviye ürünler sunacağını söyledi. “En iyisini, ikinci en iyisini hatta üçüncüsünü bile satmıyoruz” sözleri, Çin’de geniş yankı uyandırdı. Bu yaklaşım, ülkede yerli üretim arayışlarını daha da öne çıkardı. Ne var ki, Nvidia hâlen Çin pazarında güçlü bir oyuncu konumunda bulunuyor.
Tüm bunların yanında, ABD yönetiminin çip satışları konusundaki tavrı da dikkat çekiyor. Temmuz 2024’te üç aylık yasak sonrasında Nvidia’nın Çin’e satış yapmasına yeniden izin verilmişti. Fakat bu izin yalnızca orta seviye ürünleri kapsıyordu. ABD, en gelişmiş çiplerin Çin’e ulaşmasını engellemek istiyor. Bu durum, iki ülke arasındaki teknoloji gerilimini sürekli canlı tutuyor.
Çin’in bu süreçte attığı adımlar kendi iç pazarını da etkiliyor. Yerli şirketler devletin teşvikleriyle yeni GPU çözümleri geliştirmeye çalışıyor. Bu yatırımlar hem yapay zekâ projelerine hem de veri merkezi altyapılarına odaklanıyor. Buna ek olarak, Çin’in uzun vadede yabancı teknolojiye bağımlılığı azaltmayı amaçladığı biliniyor. Böylece Nvidia gibi şirketler için pazar koşulları daha belirsiz hale geliyor.
Her şeye rağmen, Nvidia’nın ürünleri hâlen Çin’de yüksek talep görüyor. Yapay zekâya yönelik artan ilgi, GPU satışlarını canlı tutuyor. Fakat SAMR’nin nihai kararı açıklamasıyla birlikte bu tablo değişebilir. Çin’in olası yaptırımları, şirketin iş hacmini doğrudan etkileyebilir. Bu karar aynı zamanda küresel tedarik zincirinde de yeni tartışmalara yol açabilir.
Öte yandan, küresel teknoloji rekabeti giderek sertleşiyor. ABD’nin çip politikaları ve Çin’in yerli üretim yatırımları bu rekabeti daha da artırıyor. Nvidia gibi şirketler, iki ülke arasında sıkışmış durumda faaliyet yürütüyor. Tüm bunların yanında, yapay zekâ pazarının büyüklüğü bu gerilimi daha görünür hale getiriyor. Önümüzdeki dönemde bu süreç yeni kararlarla yeniden şekillenebilir.