Yapay zekâ donanımlarının küresel ticaretindeki dengeler, son haftalarda sıra dışı bir gelişmeyle yeniden şekilleniyor. Nvidia ve Advanced Micro Devices (AMD), Çin’e özel ürettikleri yapay zekâ çiplerini satabilmek için ABD hükümetinden ihracat lisansı aldı. Fakat bu lisans, ticari açıdan dikkat çekici bir koşulla birlikte geldi. Şirketler, Çin’e yönelik bu satışlardan elde ettikleri kârın yüzde 15’ini ABD yönetimine aktarmayı kabul etti.
Bu anlaşmanın varlığı ilk kez Financial Times tarafından gündeme taşındı. Gazete, sürece yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde hem Nvidia’nın hem de AMD’nin Çin’e satış yapmak için uzun süredir beklediği izni bu şartla alabildiğini belirtti. Tüm bunların yanında, anlaşma yalnızca belirli çip modellerini kapsıyor. Bu modeller, ABD pazarında satılan yüksek performanslı versiyonlardan daha düşük teknik özelliklere sahip.
Nvidia ve AMD, Çin pazarına sınırlı güçte çipler sunuyor
Nvidia, bu yılın Nisan ayında Çin’e yönelik H100 gibi üst düzey GPU satışlarının yasaklanmasının ardından H20 adında yeni bir model geliştirdi. H20, ABD’nin ihracat kısıtlamalarına uyacak şekilde daha düşük işlem kapasitesiyle tasarlandı. Buna ek olarak, şirketin daha önce geliştirdiği A800 ve H800 modelleri de benzer amaçlar için üretilmişti. Fakat bu iki model de kısa süre içinde yasaklı ürünler listesine girdi.
AMD cephesinde ise MI308 modeli öne çıkıyor. Şirket, bu ürünü Çin pazarında yapay zekâ hızlandırma çözümleri için sunmayı planlıyor. Ne var ki, bu satışın gerçekleşebilmesi için aynı kâr payı şartı AMD için de geçerli oldu. Her iki şirketin de lisansları geçtiğimiz hafta onaylandı.
ABD’de bu kararın ardından ulusal güvenlik konulu tartışmalar hız kazandı. Temmuz sonunda, eski ulusal güvenlik yetkililerinin de aralarında bulunduğu 20 kişi, Ticaret Bakanı Howard Lutnick’e bir mektup gönderdi. Bu mektupta, Çin’e yönelik çip satışlarının ülkenin ekonomik ve askeri üstünlüğünü zayıflatabileceği uyarısı yer aldı.
İmzacılar arasında ABD Başkanı Donald Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Matt Pottinger da bulunuyor. Mektupta bu çiplerin Çin ordusu tarafından kullanılabileceği ve ABD’deki tedarik zincirini zayıflatabileceği görüşü dile getirildi. Bunun yanında, teknoloji kapasitesinin rakip ülkelere aktarılması riskine de dikkat çekildi.
Nvidia ise farklı bir görüşte. Şirket, bu lisansların kendilerine Çinli üreticiler karşısında rekabet imkânı tanıyacağını savunuyor. Bunun yanı sıra, satılacak modellerin ABD’deki versiyonlara kıyasla daha düşük performansa sahip olduğunu vurguluyor. Bu nedenle, ürünlerin ulusal güvenlik açısından tehdit oluşturmadığını iddia ediyor.
Teknoloji piyasasında bu tür kısıtlamalar, yalnızca ticari değil stratejik dengeleri de etkiliyor. ABD, bir yandan yerli üreticilerin küresel pazarda varlığını korumasını hedeflerken, diğer yandan güvenlik risklerini azaltmaya çalışıyor. Buna rağmen, kâr payı şartı gibi yeni yöntemler hem şirketler hem de hükümetler açısından alışılmadık bir adım olarak değerlendiriliyor.