Nokia ile HMD Global arasındaki iş birliği yeni bir evreye taşındı. Yılın başında HMD’nin Nokia markalı akıllı telefonlara veda ettiği gündeme gelmişti. Buna rağmen iki şirket masaya oturarak lisans anlaşmasını 2026 sonrasına kadar uzatma kararı aldı.
HMD’nin akıllı telefonlardan çekilmesi pek çok kullanıcı için şaşırtıcıydı. Buna rağmen tuşlu telefon üretimi sürdürülerek markanın pazardaki izleri korunuyor. Kaynaklara göre bu yeni düzenleme, Nokia adını geleneksel telefon kategorisinde daha uzun yıllar boyunca görünür kılacak. HMD ise bu sayede hem gelirini hem de pazar konumunu sağlamlaştırmayı hedefliyor.
Hindistan Nokia tuşlu telefonları için en güçlü pazar olmaya devam ediyor
HMD Global’in üretim hatları Hindistan ve Çin’de bulunuyor. Fakat Hindistan, hem iç tüketimdeki büyüklüğü hem de ihracat potansiyeli ile öne çıkıyor. Özellikle kırsal bölgelerde tuşlu telefonlara duyulan ihtiyaç hala canlılığını koruyor. Bu tablo, Nokia’nın akıllı telefon yarışında geride kalmasına rağmen halkın gözünde güçlü kalabildiğini gösteriyor. HMD, bu gücü anlaşmanın uzatılmasıyla birlikte daha etkin kullanmak istiyor.
IDC tarafından yayımlanan veriler Nokia’nın hâlen etkisini hissettirdiğini ortaya koyuyor. 2024 yılında Hindistan’da 54 milyon adede yakın tuşlu telefon satışı yapıldı. HMD Global, bu pazarda adet bazında yüzde 22,4’lük bir pay elde etti. Değer bazında ise yüzde 30,7 seviyesine ulaşıldı. Bu rakamlar, Nokia isminin halen güvenilir bir seçenek olarak görüldüğünü kanıtlıyor.
Nokia açısından uzatılan anlaşma marka kimliğini güçlendirme anlamı taşıyor. Tuşlu telefon pazarı artık küresel ölçekte sınırlı olsa da belirli bölgelerde hâlâ canlılığını sürdürüyor. Buna rağmen Nokia ismi milyonlarca kullanıcı için eskisi kadar güçlü bir anlam ifade ediyor. Bu nedenle marka, lisans anlaşmasını yenileyerek adını pazarda korumaya kararlı görünüyor.
HMD Global ise bu süreçte daha farklı bir hedef peşinde koşuyor. Şirket bir yandan Nokia markalı tuşlu telefonlarla geniş kitlelere ulaşırken diğer yandan kendi markasını geliştirmek istiyor. Bu doğrultuda akıllı telefon ve tablet girişimlerine daha fazla kaynak ayırmayı planlıyor. Ne var ki Nokia adının sağladığı bilinirlikten kopmak kolay değil. Bu yüzden anlaşma, HMD’ye önemli bir denge noktası sunuyor.
Şirketin gelecekte farklı teknoloji firmalarıyla ortak projelere yöneleceği konuşuluyor. Böylece Nokia’ya olan bağımlılık azalırken kendi markası daha belirgin hale gelecek. Yine de Nokia’nın mirası HMD için hâlâ ciddi bir avantaj sağlıyor. Çünkü bu miras, özellikle kırsal ve kentsel pazarlarda güven kazanmayı kolaylaştırıyor. Bu durum, şirketin uzun vadeli büyüme planlarını destekliyor.
Tüm bunların yanında Nokia ismi halen dayanıklılık ve uzun ömürlülükle özdeşleşiyor. Gelişmekte olan pazarlarda bu algı çok güçlü bir şekilde varlığını sürdürüyor. Fakat akıllı telefon sektöründe yaşanan hızlı değişim Nokia’nın etkisini sınırlıyor. HMD, bu boşluğu tuşlu telefon segmentiyle kapatmaya çalışıyor. Böylece iki taraf da karşılıklı fayda sağlıyor.
Öte yandan pazarın daralmasına rağmen milyonlarca kişinin tuşlu telefon kullanmaya devam etmesi dikkat çekiyor. Bu kullanıcı kitlesi, HMD ve Nokia için hâlâ değerli bir gelir kaynağı anlamına geliyor. Şirketler de bu kitlenin sadakatini kaybetmemek için anlaşmayı sürdürmeyi tercih ediyor. Böylelikle orta vadede istikrar korunmuş oluyor.