Microsoft, Edge tarayıcısının hız konusunda ulaştığı yeni noktayı kamuoyuyla paylaştı. Windows blogunda yayımlanan yazıya göre Edge, bir sitenin ilk içeriklerini 300 milisaniyeden daha kısa sürede göstermeye başlıyor. Bu içerikler metin, görsel ya da arayüz öğeleri olabilir. Microsoft bunu “önemli bir eşik” olarak tanımlıyor.
Kastedilen hız ölçümü, teknoloji dünyasında FCP olarak bilinen “First Contentful Paint” metriğiyle ilgili. Google tarafından 2017’de Chrome için tanıtılan bu ölçüm, bir sayfanın ilk anlamlı içeriği ne kadar sürede sunduğunu belirliyor. Microsoft’a göre kullanıcılar 300 ila 400 milisaniyeyi aşan ilk yükleme sürelerinde memnuniyetsizlik yaşayabiliyor. Yani bu düzeyde hız, tarayıcının tepkiselliği açısından kritik bir faktör.
Microsoft Edge arayüzünü hızlandıran yapısal değişim fark yaratıyor
Tüm bu gelişmeler, Edge’in arayüzünde yapılan mimari dönüşümlerle doğrudan bağlantılı. Microsoft uzun süredir WebUI 2.0 isimli yeni bir sistem üzerinde çalışıyor. Bu yapı, arayüzde kullanılan kodların boyutunu küçültüyor ve başlatma anında çalışan JavaScript miktarını azaltıyor. Böylece tarayıcı, hem daha hızlı açılıyor hem de ilk içerikleri daha çabuk sunabiliyor.
Geçtiğimiz Şubat ayında da benzer bir iyileştirme duyurusu yapılmıştı. O dönemde Edge, indirme işlemleri, geçmiş görüntüleme ve gizli sekme oluşturma gibi alanlarda ortalama yüzde 40 daha hızlı hâle gelmişti. Bu tür kazanımlar kullanıcı deneyimine doğrudan yansıyan unsurlar olarak öne çıkıyor. Microsoft, bu performans artışını zamanla başka alanlara da yaymaya devam ettiğini ifade ediyor.
Günümüzde Edge tarayıcısının dünya genelindeki kullanım oranı yüzde 5’in altında seyrediyor. Buna karşın Chrome, yaklaşık yüzde 68’lik bir pazar payına sahip durumda. Microsoft’un hız iyileştirmeleriyle bu dengeyi değiştirmeye çalıştığı görülüyor. Ne var ki Chrome’un uzun süredir süregelen kullanıcı alışkanlıklarını kırmak kolay görünmüyor.
Microsoft, bu tür iyileştirmelerin yalnızca teknik performansla sınırlı kalmadığını belirtiyor. Örneğin “Read Aloud” yani Sesli Okuma özelliği artık daha akıcı çalışıyor. Bu özellik özellikle görme engelli kullanıcılar açısından önemli bir kolaylık sunuyor. Tarayıcının erişilebilirlik yönü de bu sayede güçlenmiş oluyor.
Bununla birlikte ayarlar menüsü gibi kullanıcı etkileşimli bölümlerde de kayda değer bir hızlanma sağlanmış durumda. Aynı şekilde bölünmüş ekran kullanımı artık daha hızlı geçişler sunuyor. Bu da çoklu görev çalışmayı tercih eden kullanıcılar için önemli bir avantaj anlamına geliyor. Kullanıcı alışkanlıklarını bozmadan daha hızlı ve sezgisel bir deneyim sunmak hedefleniyor.
Tüm bu gelişmelere rağmen tarayıcı pazarında rekabet oldukça yoğun. Üstelik Microsoft’un karşısına yalnızca Chrome çıkmıyor. OpenAI gibi firmalar da tarayıcı geliştirme konusunda adım atmayı değerlendiriyor. Özellikle yapay zekâ destekli arama motorlarının yaygınlaşması, tarayıcı deneyimlerinin yeniden şekillenmesini beraberinde getirebilir.
Microsoft, bu rekabet ortamında Edge’i sadece hızla değil, işlevsellikle de öne çıkarmaya çalışıyor. Önümüzdeki dönemde Yazdırma Önizleme ve Eklenti yönetimi gibi bölümlerde de performans geliştirmeleri sunulması bekleniyor. Bu tür alanlar, kullanıcıların tarayıcıyla olan temasında doğrudan etkili olan noktalar. O nedenle yapılacak her hız artışı, deneyimi biraz daha ileriye taşıyabilir.