Teknoloji

Microsoft Copilot, yüz ifadeleriyle daha doğal sohbet deneyimi sunuyor

microsoft copilot

Microsoft, Copilot yapay zekâ asistanını daha insana yakın bir hale getirmek için “Portraits” adlı yeni bir deneme başlattı. Bu özellik, kullanıcıların sesli sohbetlerinde karşılarında insan yüzüne benzer avatarlar görmelerini sağlıyor. 40 farklı yüz seçeneği sunan sistem, şimdilik ABD, İngiltere ve Kanada’daki sınırlı kullanıcılarla test ediliyor. Amaç, yapay zekâ ile konuşmayı metin tabanlı olmaktan çıkarıp daha samimi bir deneyime dönüştürmek.

Portraits özelliğiyle birlikte kullanıcılar, sesli sohbet sırasında seçtikleri bir yüzü Copilot’un sesiyle eşleştirebiliyor. Böylece konuşmalar daha doğal bir akış kazanıyor ve kişiler karşılarında canlı bir yüz varmış hissine kapılıyor. Bunun yanında avatarların gerçek insanlardan ayırt edilebilmesi için stilize edilmiş görünümler tercih ediliyor. Ne var ki bu tercihler, güvenliği artırırken aynı zamanda görsel çeşitliliği de beraberinde getiriyor. Tüm bunların yanında kullanıcıların yapay zekâ ile iletişim kurduklarını kolayca fark etmeleri sağlanıyor.

Microsoft, Copilot sohbetlerini insana daha yakın bir deneyim haline getiriyor

Microsoft’un yapay zekâ bölümünün başındaki Mustafa Suleyman, bu özelliğin doğrudan kullanıcı taleplerine yanıt verdiğini söyledi. Sesli sohbet esnasında bir yüz görmek isteyen kullanıcıların geri bildirimleri, Portraits’in geliştirilmesinde önemli rol oynadı. Bu nedenle yeni özellik, metin tabanlı sohbeti tek başına yeterli görmeyen kullanıcılar için alternatif oluşturuyor. Bununla birlikte, Copilot’un daha kişisel bir yapıya kavuşması hedefleniyor. Fakat sistemin kontrollü şekilde denenmesi, olası risklerin azaltılmasına da katkı sağlıyor.

Microsoft daha önce “Copilot Appearances” adı verilen bir özelliği de tanıtmıştı. Orada daha çok çizgi film benzeri görseller kullanılmış, sohbetlere renk katılması amaçlanmıştı. Buna rağmen Portraits, gerçek insan yüzlerinden esinlendiği için çok daha farklı bir yaklaşım getiriyor. Bu noktada iki özellik arasındaki en temel fark, kullanıcıyla kurulan görsel bağın gücünde ortaya çıkıyor. Yine de her ikisi de Copilot’un kişiselleştirilmesine yönelik denemeler olarak görülüyor.

Portraits’in arkasında Microsoft Research tarafından geliştirilen VASA-1 teknolojisi yer alıyor. Bu teknoloji sayesinde tek bir görselden doğal yüz ifadeleri, baş hareketleri ve dudak senkronizasyonu üretilebiliyor. Tüm bunların yanında 3D modellemeye gerek duyulmadan gerçekçi görsel tepkiler ortaya çıkıyor. Bu sayede sohbetler, insan karşısında canlı bir yüz varmış gibi hissettiren bir hale geliyor. Kullanıcıların deneyimi daha akıcı, daha gerçekçi ve daha güvenilir bir noktaya taşınıyor.

Rakip platformların benzer yenilikler peşinde olması dikkat çekiyor. X platformunun geliştirdiği Grok sohbet botu için 3D avatar desteği sunulmuştu. Üstelik anime tarzı bir sanal arkadaş seçeneği de öne çıkarılmıştı. Buna rağmen Microsoft’un daha temkinli bir yaklaşım benimsemesi fark yaratıyor. Şirket, kullanıcı güvenliğini önde tutarak adımlarını yavaş ama istikrarlı bir şekilde atıyor.

Microsoft’un ihtiyatlı davranmasının temel nedeni güvenlik endişeleri. Bazı rakip chatbotlarda uygunsuz etkileşimler gündeme gelmiş, bu da kamuoyunda geniş yankı bulmuştu. Bunun yanında, yapay zekânın sınırlarının belirsizliği şirketleri daha kontrollü davranmaya yöneltiyor. Copilot için belirlenen sınırlar bu yüzden oldukça dikkat çekiyor. Kullanıcıların güvenliği ve şeffaflık bu sürecin merkezinde yer alıyor.

Şirket, Portraits özelliğini yalnızca 18 yaş ve üzeri kullanıcılarla sınırlıyor. Ek olarak günlük ve oturum bazlı süre limitleri uygulanıyor. Böylece sistemin kötüye kullanım ihtimali en aza indiriliyor. Bunun yanında her sohbet sırasında kullanıcıların yapay zekâ ile konuştuklarını gösteren belirgin işaretler ekranda yer alıyor. Yani Microsoft, teknolojiyi denetim altında tutmayı açıkça öncelik haline getiriyor.

Her şeye rağmen insan yüzlü avatarların Copilot’a eklenmesi, yapay zekâ deneyimini farklı bir boyuta taşıyor. Sesin yanı sıra görsel ifadelerin de devreye girmesi, sohbetlerin daha doğal bir atmosfer kazanmasını sağlıyor. Bunun yanı sıra kullanıcıların yapay zekâya olan bakış açısının değişmesine katkı sunuyor. Fakat bu gelişim süreci uzun vadede daha geniş kullanıcı gruplarıyla sınanmak zorunda kalacak.

Tüm bunların yanında Microsoft’un gelecekte bu özelliği farklı bölgelerde de test etmesi bekleniyor. Kullanıcıların deneyimlerinden elde edilen geri bildirimler, Portraits’in ilerleyişinde belirleyici rol oynayacak. Bu süreçte Copilot, güvenliğin ön planda olduğu yapay zekâ sohbetlerinde önemli bir örnek teşkil edebilir. Yine de gelişmelerin nasıl bir kullanıcı alışkanlığı oluşturacağı zamanla ortaya çıkacak.