ManşetlerTeknoloji

Microsoft 6 binin üzerinde çalışanını işten çıkarıyor

microsoft telefon bağlantısı

Microsoft, dünya genelinde etkili olan yeniden yapılanma süreci kapsamında 6 binden fazla çalışanını işten çıkaracağını duyurdu. Bu sayı, şirketin toplam iş gücünün yaklaşık yüzde 3’üne karşılık geliyor. Kesintilerin şirketin tüm iş kollarını kapsadığı ve farklı seviyelerdeki çalışanları etkilediği belirtiliyor. Özellikle LinkedIn dahil olmak üzere bazı uluslararası operasyonlarda da bu durumun etkili olduğu ifade ediliyor.

Geçtiğimiz yıl 10 bin kişiyi işten çıkaran Microsoft, 2025’te bu kez daha farklı bir yaklaşım izliyor. Bu yılın ilk aylarından itibaren performansa dayalı ayrıştırmalarla başlayan süreç, şimdi daha geniş kapsamlı bir yapıya dönüşmüş durumda. Şirket içi açıklamalarda, organizasyonel verimliliğin artırılmasının hedeflendiği vurgulanıyor. Bununla birlikte, teknoloji devinin büyümeyi sürdürdüğü alanlarla küçülmeye gittiği bölümler arasında belirgin bir ayrım yapıldığı gözleniyor.

Microsoft işten çıkarmaların sinyalini vermişti

Microsoft’un finans direktörü Amy Hood, nisan ayının sonunda yaptığı açıklamada yönetim kadrolarındaki katmanların azaltılacağına dair sinyaller vermişti. Bu doğrultuda sadece operasyonel çalışanlar değil, yönetsel pozisyonlardaki isimler de bu dalgadan etkilenmiş görünüyor. Hood’un ifadesine göre daha çevik ve performans odaklı ekipler oluşturmak, şirketin öncelikli hedeflerinden biri haline gelmiş durumda. Bu yaklaşım, küresel iş gücünün yeniden düzenlenmesini kaçınılmaz kılmış gibi görünüyor.

İşten çıkarılanlar arasında yalnızca ABD’deki ekipler değil, Avrupa ve Asya’daki bazı bölümler de bulunuyor. Buna ek olarak, LinkedIn gibi Microsoft bünyesinde yer alan platformlar da bu kesintilerden nasibini almış durumda. Şirketin aldığı bu kararların, tüm bölgelerde etkisini hissettirmesi bekleniyor. Ekonomik belirsizliklerin teknoloji sektöründe yarattığı baskı da bu sürecin hızlanmasında etkili olmuş olabilir.

Geçtiğimiz yılın başlarında Activision Blizzard ve Xbox departmanlarında 1.900 kişi işten çıkarılmıştı. Buna rağmen oyun tarafındaki yeniden yapılanmalar bununla da sınırlı kalmamıştı. 2024 Mayıs ayında, Hi-Fi Rush’ın geliştiricisi Tango Gameworks ve Redfall’ın geliştiricisi Arkane Austin gibi stüdyolar tamamen kapatıldı. Ne var ki, Tango Gameworks daha sonra Krafton ile yapılan bir iş birliğiyle yeniden faaliyete geçti.

Microsoft, oyun sektöründeki bu daralmaların yanı sıra bulut teknolojisi ve artırılmış gerçeklik tarafında da personel azaltma yoluna gitmişti. Geçen yıl HoloLens ve Azure ekiplerinden yaklaşık 1.000 çalışanın işine son verilmişti. Buna ek olarak, 2024’ün sonlarına doğru Xbox biriminde 650 kişilik bir kesinti daha gerçekleştirilmişti. Tüm bu veriler, şirketin belirli alanlardaki maliyetlerini ciddi şekilde gözden geçirdiğini ortaya koyuyor.

Her ne kadar Microsoft, yapay zekâ ve kurumsal yazılım tarafında büyümesini sürdürüyor olsa da, iş gücü planlamasında daha seçici bir yaklaşıma geçmiş durumda. Çeşitli birimlerde yapılan bu düzenlemeler, şirketin yalnızca büyüme değil, sürdürülebilirlik odaklı hareket ettiğini gösteriyor. Özellikle gelir üretmeyen ya da beklentiyi karşılamayan projelerde daha sert kararların alındığı görülüyor. Bu da gelecekte benzer kesintilerin başka alanlara da yansıyabileceği ihtimalini gündeme getiriyor.

Microsoft tarafından yapılan resmi açıklamalarda, bu kesintilerin zorunlu yapısal düzenlemeler kapsamında gerçekleştiği vurgulanıyor. Pete Wootton’un The Verge’e yaptığı değerlendirmede, şirketin değişken pazar koşullarına karşı kendini yeniden konumlandırdığı belirtiliyor. Wootton’un ifadeleri, bu sürecin ani değil, uzun süredir planlanan bir dönüşümün parçası olduğunu ortaya koyuyor. Yine de kesintilerin kapsamı göz önüne alındığında, çalışanlar üzerindeki etkisinin oldukça geniş olduğu anlaşılıyor.

Bu işten çıkarma süreci, teknoloji sektöründe yaşanan daha geniş çaplı bir dönüşümün parçası olarak da değerlendirilebilir. Apple, Google ve Meta gibi diğer devlerin de benzer yapısal değişimlere gittiği biliniyor. Teknoloji şirketleri, pandeminin ardından yaşanan büyüme döneminin etkilerini dengede tutmak adına maliyet optimizasyonuna yöneliyor. Bu çerçevede Microsoft’un attığı adım, sektör genelinde gözlemlenen eğilimlerle paralellik taşıyor.