ManşetlerTeknoloji

Microsoft’un piyasa değeri 4 milyar dolara ulaştı

microsoft telefon bağlantısı

Microsoft, teknoloji dünyasında çok nadir görülen bir eşikten daha geçti. Şirketin Nasdaq’ta işlem gören hisseleri, son günlerdeki yükselişle birlikte 4 trilyon dolarlık piyasa değerini aştı. Bu başarıyla birlikte Microsoft, Apple’dan sonra bu seviyeye ulaşan ikinci şirket olurken, Nvidia’yı da çok kısa bir süreliğine takip etti. Hisselerdeki artışın arka planında ise yalnızca rakamlar değil, uzun süredir inşa edilen bir ekosistem var.

Microsoft’un bu seviyeye çıkmasında dikkat çeken en büyük etkenlerden biri Azure’un ilk kez gelirleriyle kamuoyuna açıklanması oldu. 2025 mali yılı için Azure’dan elde edilen gelirin 75 milyar doları aştığı belirtildi. Şirket, bu açıklamayı finansal raporlarıyla birlikte duyurduktan sonra, yatırımcıların güvenini tazeledi. Hisseler gün içinde yaklaşık yüzde 4 artış gösterdi.

Microsoft, Azure sayesinde sıçrama yaptı

Microsoft uzun zamandır Azure’u teknoloji operasyonlarının merkezine yerleştiriyor. Office uygulamaları, Windows bileşenleri, Xbox servisleri ve özellikle yapay zekâ uygulamaları Azure altyapısı üzerinde çalışıyor. Bu nedenle Azure’un artık sadece bir hizmet değil, şirketin tüm yapısını taşıyan bir temel olduğu görülüyor. Azure’un Google Cloud’un önüne geçip yalnızca Amazon Web Services’in gerisinde kalması, bunun bir başka kanıtı.

Tüm bunların yanında Microsoft’un bulut teknolojilerine yaptığı büyük yatırımlar da dikkat çekiyor. Satya Nadella, bu yıl başında gündeme gelen Stargate Projesi’ndeki devasa bütçelerle ilgili olarak Microsoft’un kendi yatırımlarının arkasında durduğunu açıkça ifade etmişti. Şirketin 80 milyar dolarlık veri merkezi ve yapay zekâ yatırımları, bu alanda yalnızca rekabet için değil, geleceği kurmak için de yapılıyor. Bu açıklamalar sonrası yatırımcıların tepkisi olumlu yönde olmuştu.

Microsoft’un finans şefi Amy Hood ise şirketin bu alandaki yatırımlarının hız kesmeden devam edeceğini dile getirdi. Önümüzdeki çeyrekte yalnızca yapay zekâ altyapısına 30 milyar dolarlık ek bir kaynak aktarılacağı belirtildi. Eğer bu tempo sürerse, 2026 mali yılı boyunca toplamda 120 milyar doları aşan bir yatırım tutarı gündeme gelebilir. Bu rakamlar, Microsoft’un sektörde nasıl bir yer edinmek istediğini açıkça ortaya koyuyor.

Her şeye rağmen bu değerlemeye ulaşmak sadece yatırım ya da gelirle açıklanabilecek bir başarı değil. Microsoft, kurumsal güven, uzun vadeli strateji ve pazar taleplerini önceden okuyabilme becerisi sayesinde bugünlere geldi. Azure gelirlerinin şeffaf biçimde paylaşılmaya başlanması da bu güvenin önemli bir parçası oldu. Şeffaflık, özellikle büyük yatırım fonlarının karar süreçlerinde belirleyici bir etken.

Öte yandan, Microsoft’un bu büyümesi rekabet ortamını da şekillendirmeye devam ediyor. Nvidia’nın agresif büyüme süreci ve Apple’ın istikrarlı liderliği göz önüne alındığında, Microsoft’un konumunu koruyabilmesi kolay olmayacak. Yine de şirketin sadece teknoloji üretimi değil, bu teknolojileri entegre bir yapıya dönüştürmesi fark yaratan bir unsur olarak öne çıkıyor. Bu bütünleşik yapı sayesinde Microsoft, teknoloji dünyasında sürdürülebilir bir büyüme modeli sunabiliyor.

Buna ek olarak şirketin kullanıcı tabanına yönelik sunduğu hizmetlerdeki çeşitlilik de dikkat çekici. Bireysel tüketiciden kurumsal müşterilere kadar uzanan geniş müşteri profili, Microsoft’un risk dağılımını iyi yönettiğini gösteriyor. Azure’un bu kadar yaygın kullanılmasının arkasında bu geniş ölçekli kullanıcı yapısı yatıyor. Hizmetlerin entegre yapısıyla birlikte bu durum, yatırımcı gözünde istikrar olarak algılanıyor.