Teknoloji

Meta’nın yapay zekâ video platformu Vibes Avrupa’da yayına girdi

meta vibes

Meta, ABD’de denediği yapay zekâ odaklı kısa video platformu Vibes’ı Avrupa’da da kullanıma sundu. Bu yeni özellik, Meta AI uygulaması üzerinden çalışıyor ve yalnızca yapay zekâ tarafından üretilmiş videolardan oluşan bir akış sunuyor. Kullanıcılara TikTok ya da Reels benzeri bir deneyim yaşatsa da, içeriklerin tamamının yapay zekâ ile oluşturulmuş olması platformu farklı bir konuma yerleştiriyor. Platformun ilk versiyonu yaklaşık altı hafta önce ABD’de erişime açılmıştı. Şimdi ise Avrupa’daki kullanıcılar bu deneyime katılma fırsatı buluyor.

Yapılan bu genişleme, Meta’nın son dönemde daha çok yapay zekâ içerikli sosyal medya deneyimlerine odaklandığını bir kez daha gösteriyor. Vibes üzerinden kullanıcılar, metin komutlarıyla kısa videolar oluşturabiliyor ve bu videoları arkadaşlarıyla ya da takipçileriyle paylaşabiliyor. Kullanıcılar yalnızca kendi içeriklerini üretmekle kalmıyor, başkalarının videolarını da “remix” ederek farklı versiyonlar yaratabiliyor. Buna ek olarak, içeriklere müzik, efekt ve görsel katmanlar eklemek de mümkün hale geliyor. Bu yönüyle Vibes, yaratıcılığı teşvik eden bir yapıda ilerliyor. Tüm bunlara rağmen, içeriklerin tamamının yapay zekâ üretimi olması, özgünlük kavramını yeniden düşündürüyor.

Vibes içerikleri diğer Meta platformlarında da paylaşılabiliyor

Meta, platformun zamanla kullanıcının izleme alışkanlıklarına göre kişiselleşeceğini ifade ediyor. İzlenen videolar, verilen etkileşimler ve yapılan paylaşımlar doğrultusunda kullanıcıya özgü bir akış ortaya çıkıyor. Bununla birlikte, içerikler yalnızca Vibes içinde kalmıyor; Instagram ve Facebook üzerinden de paylaşılabiliyor. Kullanıcılar bu videoları doğrudan hikâyelere veya Reels içeriklerine dönüştürerek farklı sosyal medya kanallarında yaygınlaştırabiliyor. Bu entegrasyon, Meta’nın platformları arasında geçişkenliği artırmaya yönelik uzun vadeli planlarına uyum sağlıyor. Her ne kadar bu durum paylaşım çeşitliliğini artırsa da, yapay içeriklerin sosyal medyada baskın hale gelmesi bazı soru işaretlerini beraberinde getiriyor.

Vibes’ta içerik üretimi son derece kolaylaştırılmış durumda. Kullanıcı yalnızca birkaç kelimelik bir komut yazarak video oluşturma sürecini başlatabiliyor. Ardından sisteme önerilen stil, duygu ya da ortam gibi detaylarla yön veriliyor. Böylece dakikalar içinde ilgi çekici videolar üretilebiliyor. Bunun yanı sıra, deneyim seviyesinden bağımsız olarak herkesin içerik üretmesine olanak tanıyan bu yapı, yaratıcı çeşitliliği artırıyor. Fakat tüm bu kolaylıklar, içerik kalitesi açısından farklı tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Meta, geçtiğimiz aylarda “özgün hikâye anlatımı”na vurgu yapan açıklamalar yapmış ve yüzeysel kısa videoların algoritma tarafından daha az öne çıkarılacağını belirtmişti. Bu açıklamaların ardından yalnızca yapay zekâ üretimli içeriklerden oluşan Vibes’ın duyurulması ise dikkat çekici bir çelişki yaratıyor. Buna rağmen Meta, Vibes’ın uygulama içi medya üretimini on kat artırdığını ve kullanıcıların bu yeni içeriğe hızla adapte olduğunu öne sürüyor. Kullanım oranlarındaki bu artış, platformun kullanıcılar tarafından benimsendiğini gösteriyor. Ne var ki, kullanıcı ilgisi kadar içerik niteliği de tartışılmaya devam ediyor. Çünkü ilgi çeken içerik ile kaliteli içerik arasındaki fark her zaman net olmayabiliyor.

YouTube gibi bazı platformlar, yapay zekâ üretimli içerikleri daha sıkı kurallarla denetlemeye başladı. Öte yandan Meta, bu konuda daha serbest ve kullanıcıyı merkeze alan bir yaklaşım benimsemeyi tercih ediyor. Vibes’ın varlığı, Meta’nın bu teknolojiyi daha erişilebilir ve günlük kullanımın parçası haline getirme arzusunu yansıtıyor. Her ne kadar bu yaklaşım yenilikçi görünse de, algoritmaların yapay içerikleri ne kadar doğru tanımladığı hâlâ tartışmaya açık. İçerik bolluğu içinde kaliteyi ayırt etmek hem kullanıcı hem de platform için zorlaşabiliyor.

Platformda yer alan remix özelliği, kullanıcılar arasında içerik bazlı etkileşimi artırıyor. Bir videonun farklı şekillerde yorumlanabilmesi, izleyiciler arasında ortak üretim bilinci oluşturuyor. Bu durum, klasik izleyici-konuşmacı dengesini değiştiriyor ve sosyal medya deneyimini daha katılımcı hâle getiriyor.