Zoom, Meta Quest başlıkları için bağımsız bir uygulama geliştirerek sanal gerçeklikte toplantı yapmayı daha erişilebilir hâle getirdi. Daha önce yalnızca Horizon Workrooms üzerinden erişilebilen Zoom deneyimi, artık doğrudan indirilebilen bir uygulama hâline geldi. Böylece Meta Quest kullanıcıları, masaüstü ya da mobil cihazlara gerek kalmadan doğrudan VR içinde toplantı başlatabiliyor. Uygulama sayesinde kullanıcılar, kendi Meta Avatar’ları ile sanal ortamlarda yerini alabiliyor.
Geçmişte Zoom’un Quest üzerindeki deneyimi, yalnızca ücretli aboneliklere açıkken, bu yeni uygulama tüm lisans türlerini destekliyor. Ücretsiz Zoom hesapları dahi artık toplantılara katılım sağlayabiliyor. Bu da uygulamayı daha geniş bir kullanıcı kitlesiyle buluşturuyor. Meta’nın mağaza sayfasında da bu esneklik özellikle vurgulanıyor.
Zoom kullanıcıları Meta Quest ile katıldıkları toplantılarda avatarlarıyla temsil edilebiliyor
Zoom’un yeni VR uygulaması, Meta Quest 2, Quest 3, Quest 3S ve Quest Pro başlıklarıyla tam uyumlu çalışıyor. Her modelde benzer işlevsellik sunulurken, bazı gelişmiş özellikler yalnızca üst segment cihazlarda kullanılabiliyor. Örneğin geçişli görüntü (passthrough) modu, yalnızca Quest 3, 3S ve Pro modellerinde aktif olarak kullanılabiliyor. Bu mod, kullanıcıya sanal toplantı sırasında fiziksel ortamı kısmen görebilme imkânı tanıyor.
Toplantıya katılan diğer kullanıcılar masaüstü, mobil ya da web sürümünden bağlansa dahi, VR kullanıcılarıyla iletişim kurabiliyor. Katılımcıların tamamı birbirini gerçek zamanlı olarak görebiliyor ve sesli iletişimde bulunabiliyor. VR tarafındaki kullanıcılar ise Meta Avatar’ları üzerinden temsil ediliyor. Avatarlar mimik ve beden dili gibi detayları birebir yansıtmasa da temel bir varlık hissi sağlıyor.
Zoom, geçtiğimiz yıl Apple Vision Pro ile birlikte benzer bir kişisel avatar desteği sunmuştu. Kullanıcılar Vision Pro üzerinden toplantılara kendi “persona” temsilleriyle katılabiliyordu. Bu adımın ardından, Zoom’un kendi yapay zekâ destekli avatar sistemini geliştirmesi dikkat çekmişti. Kullanıcılar adına kısa mesajlar iletebilen bu yapay avatarlar, artık platformun gelişen bir parçası hâline gelmiş durumda.
Tüm bu gelişmelerin ardından, Meta Quest uygulamasında avatarlarla toplantı yapma fikri çok daha doğal bir noktaya taşındı. Zoom’un hedeflediği bu yeni katılım biçimi, özellikle hibrit çalışma ortamlarında farklı ihtiyaçlara yanıt verebiliyor. Her ne kadar gerçek zamanlı yüz ifadeleri gibi ayrıntılar henüz birebir aktarılmasa da, bu uygulama etkileşimli bir iletişim zemini oluşturuyor. Sanal toplantıların doğası, bu sayede daha sürükleyici bir forma kavuşuyor.
Uygulamanın sunduğu deneyim sadece etkileşimle sınırlı değil, ortamın kendisi de başlı başına bir özellik taşıyor. VR toplantı ortamları, fiziksel bir ofis ihtiyacını azaltabilecek potansiyel araçlar hâline geliyor. Katılımcıların bulunduğu odanın tasarımı, kullanılan ekranlar ya da görsel paneller kullanıcı tarafından özelleştirilebiliyor. Bu da klasik Zoom toplantılarından farklı, daha kapsayıcı bir yapı sunuyor.
Her şeye rağmen uygulamanın bazı sınırlılıkları da bulunuyor. Özellikle çok katılımcılı toplantılarda avatarlar üzerinden sağlanan temsiller zaman zaman yetersiz kalabiliyor. Buna ek olarak, VR başlıklarının uzun süreli kullanımı fiziksel konfor açısından her kullanıcı için uygun olmayabiliyor. Ancak bu sınırlılıklar, teknolojinin gelişmesiyle birlikte zamanla aşılabilecek detaylar arasında değerlendiriliyor.
Zoom’un bu uygulaması, halihazırda VR teknolojilerine ilgi duyan kullanıcılar kadar, yeni deneyimler arayan profesyonel ekipler için de alternatifler sunuyor. Geliştirilen sistem, klasik video konferans anlayışını esnetirken, mekândan bağımsız toplantı alışkanlıklarını da şekillendirebilir.