Meta, yapay zekâ teknolojilerinde rakiplerinin gerisinde kalmamak için kadrosunu güçlü isimlerle genişletmeye devam ediyor. Son olarak şirket, OpenAI’dan ayrılan deneyimli araştırmacı Trapit Bansal’ı bünyesine kattı. Bansal, Meta’nın geleceğe dönük yapay zekâ projelerini yürütecek süper zekâ birimi içinde görev yapacak. Bu gelişme, sektördeki rekabetin daha da sertleşmesine zemin hazırlıyor.
Trapit Bansal, 2022’den bu yana OpenAI’da önemli görevler üstlenmiş bir isim. Kurucu ortak Ilya Sutskever ile birlikte pekiştirmeli öğrenme konusunda temel katkılar sunmuştu. Aynı zamanda OpenAI’ın ilk akıl yürütme modeli olarak öne çıkan “o1” projesinde de kurucu katkı sağlayan araştırmacılardan biri olarak biliniyor. Bu deneyimiyle Meta’ya ciddi bir teknik katkı sunması bekleniyor.
Meta, Bansal gibi deneyimli isimlerle akıl yürütme modellerinde rekabet etmeyi amaçlıyor
Meta’nın oluşturduğu yeni süper zekâ laboratuvarı, yalnızca Bansal ile sınırlı değil. Kısa süre önce OpenAI’dan ayrılan Lucas Beyer, Alexander Kolesnikov ve Xiaohua Zhai gibi araştırmacılar da bu ekipte yer almaya başladı. Buna ek olarak, Google DeepMind’dan gelen Jack Rae ve Sesame girişiminden Johan Schalkwyk da Meta’nın yeni yapay zekâ vizyonuna katkı sağlıyor. Bu kadro, şirketin bu alandaki potansiyelini büyütüyor.
Meta, şu ana dek kamuya açık bir akıl yürütme modeli yayımlamış değil. Fakat son dönemdeki transferler, bu konuda hazırlıkların hız kazandığını gösteriyor. Şirket, özellikle OpenAI’ın o3 modeli ve DeepSeek’in R1 modeli gibi ileri düzey yapay zekâ çözümleriyle rekabet edebilecek düzeyde bir yapı geliştirmeyi hedefliyor. Bansal’ın katılımı bu planın merkezinde yer alıyor.
Mark Zuckerberg’in, süper zekâ ekibini oluşturmak için oldukça yüksek maaş teklifleri sunduğu biliniyor. 100 milyon dolara varan tekliflerin bazı araştırmacılara yöneltildiği öne sürülüyor. Bansal’ın bu transfer sürecinde ne kadar ücret aldığı açıklanmadı. Buna rağmen, bu transferin Meta açısından kritik bir hamle olduğu görülüyor.
Öte yandan, OpenAI CEO’su Sam Altman kısa süre önce Meta’nın kendi ekiplerinden yetenekli araştırmacıları transfer etmeye çalıştığını dile getirmişti. Ancak Altman’a göre, en iyi araştırmacıların bu teklifleri geri çevirdiği ifade edilmişti. Fakat Bansal gibi önemli bir ismin ayrılığı, bu iddiayı sorgulatıyor. Meta ise bu konuda sessizliğini koruyor.
Zuckerberg’in, bireysel transferlerin yanı sıra bazı yapay zekâ odaklı girişimlerle de ilgilendiği söyleniyor. Safe Superintelligence, Thinking Machines Labs ve Perplexity gibi kuruluşlarla yapılan görüşmelerin, henüz sonuçlanmadığı belirtiliyor. Bu girişimlerle yürütülen temaslar, Meta’nın teknoloji yatırımının sadece bireylere değil, yapılara da yöneldiğini gösteriyor. Her ne kadar bu satın almalar gerçekleşmemiş olsa da şirketin ilgisi sürüyor.
Meta’nın süper zekâ laboratuvarının, şirketin genel ürün stratejisinde daha büyük bir rol üstlenmesi bekleniyor. Google’ın DeepMind birimi nasıl geniş ürün yelpazesinde destek sağlıyorsa, Meta da benzer bir yapı kurmak istiyor. Özellikle işletmelere yönelik geliştirilecek yapay zekâ temsilcilerinin bu laboratuvar tarafından beslenmesi planlanıyor. Bu temsilcilerin başarıya ulaşması için sağlam bir akıl yürütme altyapısı şart.
Rakip şirketler bu alanda ciddi mesafe kat etmiş durumda. Google, OpenAI ve DeepSeek gibi firmalar, yüksek performanslı akıl yürütme modelleriyle dikkat çekiyor. Bu modeller, daha fazla işlem gücü kullanarak karmaşık problemleri çözmede üstün performans sergiliyor. Meta’nın bu alanda iddialı olabilmesi için hızlı ve etkili ilerlemesi gerekiyor.
Meta, Trapit Bansal gibi isimlerle güçlü bir temel oluşturmaya çalışıyor. Fakat OpenAI’ın yakın zamanda açık kaynaklı bir akıl yürütme modeli sunmaya hazırlandığı bilgisi, rekabeti daha da zorlaştıracak. Meta’nın bu zorluklara nasıl karşılık vereceği, önümüzdeki süreçte netlik kazanacak. Şirketin bu alandaki kararlılığı ve kadro yapılanması ise dikkatle izlenmeye devam ediyor.