Teknoloji

Meta Denetleme Kurulu’nun yetkileri 2026’da artacak

meta ai

Meta’nın Facebook ve Instagram gibi platformlardaki içerik denetim politikalarını bağımsız biçimde değerlendiren Denetleme Kurulu, 2026 yılında yetki alanını önemli ölçüde genişletmeye hazırlanıyor. Bugüne kadar yalnızca belirli gönderilerin kaldırılmasına ilişkin kullanıcı itirazlarını ele alan kurul, yeni dönemde kullanıcı hesaplarına doğrudan uygulanan cezaları da inceleyebilecek. Bu adım, özellikle hesap askıya alma ya da erişim kısıtlamaları gibi kararlar nedeniyle mağdur olduğunu düşünen Meta kullanıcıları açısından dikkat çekici bir gelişme niteliği taşıyor.

Denetleme Kurulu tarafından yayınlanan beş yıllık etki raporunda, bu genişlemeye dair ayrıntılara da yer verildi. Raporda, “2026 yılında kapsamımız yeniden genişleyecek; Meta’nın hesapları kaldırma ya da etkileyen kararlarını gözden geçirme pilot uygulamasını başlatacağız” ifadesi dikkat çekiyor. Bu tür kararlar, uzun süredir kullanıcılar arasında ciddi bir memnuniyetsizlik kaynağı olmuştu. Bu doğrultuda kurulun, hesap düzeyindeki kararlar hakkında da değerlendirme yapmaya başlaması bekleniyor.

Meta Denetleme Kurulu’nda yeni dönemin pilot vakası önümüzdeki ay incelenecek

Kurul üyesi Paolo Carozza’nın Engadget’a verdiği röportaja göre, Meta’nın kurul ile birlikte çalışacağı ilk pilot vaka önümüzdeki ay kurulun gündemine gelecek. Bu davada, bir kullanıcı hesabına yönelik alınan kararın incelenmesi hedefleniyor. Söz konusu vakayla birlikte Denetleme Kurulu’nun hesap düzeyinde karar alma süreçlerine nasıl müdahil olabileceği daha net biçimde anlaşılacak.

Carozza, hesap düzeyinde yaşanan erişim engelleri, kısıtlamalar ve askıya alma gibi kararların, kullanıcılar arasında en çok şikayet edilen konular arasında yer aldığını vurguladı. Buna ek olarak, ilk pilot uygulamanın başarılı olması durumunda kurulun bu tür vakalarda daha etkin bir rol üstlenmesi de mümkün olacak. Ancak bu süreçte Meta ile kurul arasında çözülmesi gereken teknik ve idari birçok detay bulunuyor.

Kurul üyeleri, sürecin sonunda gönderi kaldırmalarına benzer şekilde kullanıcı hesapları için de resmi bir itiraz mekanizmasının oluşup oluşmayacağına dair kesin bir açıklama yapmaktan kaçınıyor. Bununla birlikte, Meta’nın da bu konuda açık fikirli olduğu ve sürece katkı sunmaya istekli olduğu ifade ediliyor. Carozza, bu konunun bir yılı aşkın süredir Meta ile görüşüldüğünü ve şirketin kurulun bu alandaki rolünü desteklediğini belirtti.

Kurulun raporunda, ilerleyen dönemde yalnızca Meta ile sınırlı kalmayacak şekilde diğer teknoloji şirketleriyle de iş birliği yapılabileceği yönünde ipuçları yer alıyor. Özellikle ifade özgürlüğü tartışmalarının küresel ölçekte yoğunlaşmasıyla birlikte, Denetleme Kurulu’nun bu alandaki uzmanlığı başka platformlar için de yol gösterici olabilir. Kurulun Meta dışındaki şirketlerle iş birliği yapma olasılığı daha önce de gündeme gelmişti; ancak bugüne kadar bu tür bir adım somutlaşmamıştı.

Buna rağmen, yapay zekâ tabanlı teknolojilerin hızlı yükselişi ve bu sistemlerin neden olduğu yeni denetim sorunları, diğer şirketlerin de kurula ilgi göstermesine yol açtı. Carozza, üretken yapay zekâ, büyük dil modelleri (LLM) ve sohbet botları gibi teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte kullanıcıların karşılaştığı karmaşık etik ve güvenlik sorunlarının arttığını belirtti. Son aylarda farklı teknoloji şirketleriyle bu konulara ilişkin ön görüşmeler yapıldığı da ifade ediliyor.