Teknoloji

Meta akıllı gözlüğüne yüz tanıma özelliği eklemeyi planlıyor

meta

Meta, akıllı gözlük teknolojisinde yeni bir döneme doğru ilerliyor. İlk nesil ürünlerde yer almayan yüz tanıma teknolojisi, yeniden gündeme alındı. The Information’ın aktardığına göre şirket bu kez ciddi şekilde bu özelliği test ediyor. Gözlükler, kullanıcının çevresindeki yüzleri tanıyıp isimleriyle eşleştirme yeteneği kazanabilir.

İlk etapta rafa kaldırılan bu fikir, yapay zekâ destekli donanımın gelişmesiyle birlikte geri dönmüş görünüyor. Özellik, Meta içinde “super sensing” adıyla anılıyor. Bu sistem sayesinde gözlükler yalnızca görüntü almakla kalmayacak, aynı zamanda çevresini analiz edebilecek. Üstelik bu özellik yalnızca gözlüklerle sınırlı kalmayıp kulaklık gibi diğer cihazlara da entegre edilebilir.

Yeni geliştirilen bu sistem, mevcut yapay zekâ modülünün ötesine geçmeyi hedefliyor. Mevcut cihazlarda yarım saatlik bir aktif kullanım sınırı varken, 2026’da çıkması beklenen modellerde bu süre saatlerce uzayabilecek. Kullanıcı dilerse bu modu etkinleştirecek; yani varsayılan olarak aktif olmayacak. Ne var ki taranan kişiler bu durumdan haberdar olmayacak.

Burada esas mesele, çevredeki insanların rızası olmadan taranıp tanınması. Meta’nın şimdiye kadar ışıklı bir uyarı sistemiyle gizlilik hassasiyetini korumaya çalıştığı biliniyor. Ray-Ban Meta gözlükleri video kaydı sırasında bir ışık yakarak uyarı veriyor. Fakat süper algılama modunda bu uyarının gerekip gerekmediği Meta içinde tartışma konusu hâline geldi.

Bu durum, Google Glass döneminde yaşanan tepkileri yeniden akıllara getiriyor. O dönem “Glasshole” olarak adlandırılan kullanıcılar ciddi toplumsal tepkiyle karşılaşmıştı. Meta’nın da benzer bir süreci yaşamaması için şeffaflık ilkesine sadık kalması bekleniyor. Ancak bu yöndeki adımların zayıflaması, kullanıcı ve çevresindekiler açısından sorun yaratabilir.

Meta yüz tanıma sistemlerini başka ürünlerde de deniyor

Şirketin sadece gözlüklerle sınırlı kalmayarak, benzer yüz tanıma sistemlerini kamera barındıran kulaklıklarda da denediği belirtiliyor. Bu tarz bir teknoloji, kulaklık aracılığıyla da çevredeki kişileri algılayabilir. Görsel yerine yalnızca sesli geri bildirimle çalışan sistemler, fark edilmeden çalışabilir. Bu da yeni bir gizlilik katmanını daha gündeme getirir.

Öte yandan, Meta’nın gizlilik politikalarında yakın dönemde bazı sessiz değişiklikler yaptığı ortaya çıktı. Nisan ayında yapılan güncellemeyle birlikte, akıllı gözlüklerdeki yapay zekâ özelliği artık varsayılan olarak aktif hâle geldi. Kullanıcılar bu işlevi kapatmak için “Hey Meta!” tetikleyici komutunu devre dışı bırakmak zorunda. Bunun yanı sıra, ses kayıtlarının Meta tarafından işlenmesini engelleme seçeneği de ortadan kaldırıldı.

Tüm bunların yanında, söz konusu yüz tanıma özelliklerinin hukuki ve etik boyutları da yeniden gündeme geliyor. Özellikle kişisel verilerin rıza olmadan işlenmesi, pek çok ülkede ciddi düzenlemelere tabi. Meta’nın bu teknolojileri daha yaygın hâle getirmesi, mevcut yasal çerçevelerle olan ilişkisini de sınayacaktır. Şirketin bu noktada nasıl bir denge kuracağı merak konusu.