Teknoloji

Meta’nın yapay zekâsı sessiz sedasız 1 milyar kullanıcıya ulaştı

meta ai instagram

Meta CEO’su Mark Zuckerberg, geçtiğimiz günlerde yapılan yıllık hissedarlar toplantısında Meta AI hakkında önemli bir gelişme paylaştı. Yapay zekânın tüm Meta uygulamalarında toplamda aylık 1 milyar kullanıcıya eriştiğini açıkladı. Bu sayı, Meta AI’ın kullanıcılarla doğrudan ya da dolaylı temas kurduğu uygulamalardaki toplam aylık erişimini ifade ediyor. Yani kullanıcıların farkında olmadan bile yapay zekâyla etkileşime geçmesi bu sayıya dâhil ediliyor.

Bu açıklama Meta’nın yapay zekâ stratejisinde artık niceliksel büyümenin belli bir seviyeye ulaştığını gösteriyor. Ancak Zuckerberg’in konuşmasının esas ağırlık noktası nicelikten çok nitelik üzerineydi. Meta AI’ın artık daha kişisel, daha etkileşimli ve daha eğlenceli hâle getirilmesi planlanıyor. Kısacası, Meta AI artık bir teknolojik özellik değil, kullanıcı deneyiminin merkezinde konumlanan bir yardımcı olacak.

Meta AI deneyimi kişiselleştirmeyle derinleşecek

Zuckerberg, Meta AI’ı sadece entegre bir teknoloji değil, insanların günlük dijital alışkanlıklarını yönlendiren bir araç olarak gördüğünü belirtti. Bu kapsamda sesli komut sistemleri, kişiselleştirilmiş içerikler ve eğlence özellikleri ön planda olacak. Örneğin, kullanıcıların sesli şekilde soru sorması, cevap alması ya da görsel içerik üretmesi mümkün hâle getirilecek. Bunun dışında, yapay zekânın önerdiği içerikler kullanıcının ilgisine göre şekillenecek.

Meta AI, Facebook, Instagram, Messenger ve özellikle WhatsApp uygulamalarına doğrudan entegre edilmiş durumda. Kullanıcılar bu uygulamalarda sohbet ederken veya arama yaparken Meta AI’la kolaylıkla karşılaşabiliyor. Her ne kadar bu etkileşimlerin bir kısmı kullanıcı farkında olmadan gerçekleşse de, yapay zekânın gündelik kullanıma girmesi için bu yaklaşım oldukça etkili görünüyor. Yapay zekânın kullanılabilirliğini artırmak için görünmez ama işlevsel olması hedefleniyor.

Şirketin mali işler yöneticisi Susan Li, yapay zekâ kullanımının en hızlı arttığı uygulamanın WhatsApp olduğunu açıkladı. WhatsApp’ta kullanıcılar yapay zekâyla sohbet edebiliyor, bilgi alabiliyor ve hatta görsel içerikler oluşturabiliyor. Özellikle görsel üretim özelliği, kullanıcıların yaratıcılığını devreye soktuğu için ilgiyle karşılanıyor. Bu özelliklerin yaygınlaşması, yapay zekâyla etkileşimi daha çekici hâle getiriyor.

Meta, Meta AI’dan henüz doğrudan bir gelir modeli oluşturmuş değil. Fakat Zuckerberg, bu teknolojiden gelir elde etmenin olası yollarını da işaret etti. Kullanıcılara özel ürün önerileri gösterilmesi ya da daha fazla işlem gücü isteyen kullanıcılar için abonelik modelleri geliştirilmesi gündemde. Yani yapay zekâ, önce yaygınlaştırılacak, ardından ticarileştirilecek bir araç olarak konumlandırılıyor.

Nisan ayında Meta, Meta AI için bağımsız bir uygulamayı da faaliyete geçirdi. Bu yeni uygulama, kullanıcıların doğrudan yapay zekâyla etkileşim kurmalarını kolaylaştırıyor. Zuckerberg bu yeni uygulama için reklam ve ücretli özelliklerin zamanla ekleneceğini de ifade etti. Dolayısıyla, Meta AI yakın gelecekte çok daha kapsamlı bir kullanıcı deneyimi sunabilir.

Yine de dikkat çeken bir detay var: Zuckerberg, 1 milyar aylık kullanıcı verisinin ne kadarının aktif ve bilinçli kullanımdan kaynaklandığını net olarak belirtmedi. Yani bu etkileşimlerin ne kadarının sadece pasif temas, ne kadarının bilinçli kullanım olduğu bilinmiyor. Bu da, Meta AI’ın gerçek kullanıcı bağlılığı konusunda soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Bununla birlikte, platformun hızla yaygınlaşması etkileşim biçimlerinin zamanla daha bilinçli hâle geleceğini gösteriyor.

Meta AI’ın gelişimiyle birlikte, yapay zekânın bireysel teknoloji deneyiminin merkezine yerleşmesi artık daha somut bir gerçekliğe dönüşüyor. Meta, kullanıcıyı yalnızca veri sağlayıcısı olarak değil, deneyimin aktif bir parçası olarak konumlandırmaya çalışıyor. Her şeye rağmen, bu dönüşüm süreci kullanıcı alışkanlıklarını, gizlilik beklentilerini ve platformlara duyulan güveni doğrudan etkileyebilir. Bu noktada, Meta’nın atacağı adımlar sadece teknolojik değil, aynı zamanda etik sorumlulukları da beraberinde getirecek.