ManşetlerTeknoloji

Mark Zuckerberg, süper zekâ çağında kişisel yapay zekâyı savunuyor

mark zuckerberg

c

Meta’nın kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg, yapay zekânın geleceğiyle ilgili ses getirecek bir vizyon ortaya koydu. Şirketin mali raporlarını açıklamasına saatler kala kamuoyuyla paylaşılan metin, sade bir yazıdan ibaret olsa da altındaki fikir oldukça iddialıydı. Zuckerberg, her bireyin kendi yapay zekâ asistanına sahip olmasının gerekliliğini vurguladı. Bu vizyonun temelinde ise insanların hedeflerine ulaşmasını destekleyecek bir yapay zekâ modeli yatıyor.

Zuckerberg’in tanımladığı bu yeni dönem, “kişisel süper zekâ” kavramıyla öne çıkıyor. Söz konusu kavram, insan zekâsına eş veya onu aşan bir yapay zekâyı ifade ediyor. Yani yapay zekâ, yalnızca görevleri yerine getiren bir araç değil; kişisel deneyimi derinleştiren, kararları destekleyen bir yol arkadaşı olacak. Bu anlayış, Meta’nın teknolojik yöneliminde ciddi bir kırılmaya işaret ediyor.

Mark Zuckerberg, yapay zekânın bireysel yaşamı dönüştürmesi gerektiğini savunuyor

Zuckerberg, süper zekânın toplumun geneline yayılması gerektiğini düşünse de bunun kısa vadede olmayacağının farkında. Ne var ki, gelişmelerin yavaş ama kararlı olduğunu ifade ederek bu hedefin artık çok uzak olmadığını belirtiyor. Bu süreci hızlandırmak için Meta’nın devasa yatırımlar yaptığı da artık sır değil. Şirketin Scale AI’a yaptığı 14,3 milyar dolarlık yatırım, bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük dış harcama oldu.

Meta, bu yatırımın ardından yeni bir yapay zekâ laboratuvarı kurdu. Laboratuvarın başında ise Scale AI’ın CEO’su Alexandr Wang bulunuyor. Tüm bunların yanında Meta, sektördeki pek çok yetenekli ismi kendi bünyesine katmak için agresif bir işe alım süreci yürütüyor. Apple, Anthropic ve DeepMind gibi şirketlerden transfer edilen isimler, bu yapının ne kadar iddialı kurulduğunu gösteriyor.

Bu transferlerin bazıları 100 milyon dolara ulaşan maaş tekliflerini içeriyor. Her ne kadar bu rakamlar dikkat çekici olsa da, her uzman bu tekliflere sıcak bakmıyor. Alanında söz sahibi birçok araştırmacı, zaten yüksek maaşlar aldığı ve etik kaygıları olduğu için Meta’ya geçmek istemiyor. Zuckerberg’in yayımladığı metin, bu isimleri ikna etmeye dönük bir çabanın parçası gibi görünüyor.

Zuckerberg, rakip şirketlerin yaklaşımına da üstü kapalı şekilde eleştiri yöneltiyor. Ona göre bazı firmalar, yapay zekâyı insanların işlerini tamamen devralacak şekilde kullanmak istiyor. Bu noktada OpenAI CEO’su Sam Altman’ın savunduğu evrensel temel gelir fikri gündeme geliyor. Zuckerberg ise bu fikri sorguluyor ve yapay zekânın bireyleri pasifleştirmek yerine güçlendirmesi gerektiğini savunuyor.

Bunun yanı sıra Zuckerberg, yapay zekâ modellerinin açık kaynaklı hale getirilmesinin risklerine de dikkat çekiyor. Modellerin açık olması, bazı güvenlik filtrelerinin aşılmasını kolaylaştırabiliyor. Bu durum kötü niyetli kullanımların önünü açabilir ve büyük ölçekte zararlara yol açabilir. Özellikle ABD’de gündeme gelen yapay zekâ düzenlemeleri bu konuyu yeniden tartışmaya açtı.

Yayımlanan mektupta gözlük teknolojilerine dair vurgu da dikkat çekiyor. Zuckerberg’e göre, geleceğin temel bilgi işlem cihazları akıllı telefonlar değil, gözlükler olacak. Bu gözlüklerin yapay zekâ ile birleşmesi, insan-bilgisayar etkileşiminde yeni bir sayfa açabilir. Meta’nın uzun süredir bu alanda yaptığı yatırımlar da bu görüşü destekliyor.