Apple’ın yeni M5 işlemcili MacBook Pro modeli, dış görünüm açısından M4 serisine oldukça benzer bir yapı sunuyor. Ancak asıl yenilik, cihazın iç tasarımında yapılan bazı küçük değişikliklerde yatıyor. iFixit tarafından yapılan incelemede görülen bu değişiklikler, Apple’ın uzun süredir eleştirilen onarım politikalarında sınırlı ama anlamlı bir ilerlemeye işaret ediyor. M5 mimarisi, depolama kapasitesini 4 terabayta çıkarırken aynı zamanda veri aktarım hızlarında da artış sağlıyor. Yine de bu fark, genel kullanıcı deneyimi açısından belirleyici düzeyde değil. Apple bu modelde performanstan çok, tasarımın sürdürülebilirliğine odaklanıyor.
Apple artık onarım kılavuzlarını ürün lansmanıyla eş zamanlı olarak yayımlıyor. Bu yeni yaklaşım, özellikle kendi onarımını yapmak isteyen kullanıcılar için güvenli bir çerçeve oluşturuyor. Şirketin yeni yönergelerinde, onarım öncesinde pil yönetim sisteminin bağlantısının kesilmesi öneriliyor. Bu adım, elektriksel kısa devre riskini ortadan kaldırıyor. Özellikle ilk kez onarım yapan kullanıcılar açısından bu yönerge büyük önem taşıyor. Ayrıca, Apple’ın bu konuda daha açık bir dil kullanmaya başlaması, gelecekte daha geniş kapsamlı adımların da gelebileceğini düşündürüyor. Bununla birlikte, pil değişimi hâlâ oldukça zahmetli bir işlem olmaya devam ediyor.
Pil değişimi ve donanım erişiminde yeni yaklaşım
M5 MacBook Pro’da pil değişimi süreci, Apple’ın resmi yöntemleriyle hâlâ karmaşık bir yapı gösteriyor. Şirket, pilin tek başına değişimine izin vermiyor ve tüm üst kasanın değiştirilmesini zorunlu tutuyor. Bu işlem, klavye ve kasayı kapsayan pahalı bir bileşen değişimini beraberinde getiriyor. Önceki model olan M4 serisinde bu bileşenin fiyatı 527 dolar seviyesindeydi. Ancak bağımsız teknik ekiplerin yaptığı incelemelere göre, artık pilin çıkarılması önceki modellere göre daha kolay. Artık dokunmatik yüzey sökülmeden pil çekme şeritlerine erişilebiliyor. Bu da onarım sürecinde zaman kazandırıyor.
Bununla birlikte, MacBook Pro’nun diğer parçalarında karışık bir yapı devam ediyor. Soğutma fanı ve bağlantı portları modüler olarak tasarlanmış olsa da, bazı parçalar mantık kartının altına yerleştirildiği için erişim hâlâ zor. Bu yerleşim, özellikle temizlik veya parça değişimi gibi işlemleri karmaşık hale getiriyor. Ayrıca ekran değişimi de çok sayıda küçük vida ve bağlantı noktasının sökülmesini gerektiriyor. Ancak Apple’ın yeni Onarım Asistanı yazılımı, sensörlerin ve parmak izi modülünün kalibrasyon sürecini büyük ölçüde otomatik hale getiriyor.
Tüm bu değişiklikler, Apple’ın MacBook serisini daha sürdürülebilir bir tasarım anlayışına yaklaştırdığını gösteriyor. Pil erişiminin kolaylaşması, kılavuzların aynı gün yayımlanması ve bazı modüler bileşenlerin korunması bu sürecin olumlu yönlerini oluşturuyor. Buna karşın, temel donanım bileşenlerinin hâlâ karmaşık bir şekilde yerleştirilmiş olması, şirketin onarım kolaylığı hedefinden uzak olduğunu ortaya koyuyor.
Sonuç olarak M5 MacBook Pro, teknik açıdan güçlü, tasarım bakımından şık, ancak onarım süreçlerinde hâlâ kısıtlı bir esneklik sunan bir model olarak öne çıkıyor. Apple bu modelle birlikte onarılabilirlik konusunda ilk kez gözle görülür ilerlemeler kaydediyor. iFixit ekibi tarafından yapılan değerlendirmeye göre M5 MacBook Pro, onarılabilirlik ölçeğinde 10 üzerinden 4 puan alıyor. Bu oran, Apple’ın mühendislik yaklaşımında dikkatli bir dönüşümün başladığını gösteriyor.
