Alman fotoğraf ekipmanları üreticisi Leica, film fotoğrafçılığına yönelik ürün yelpazesini genişletiyor. Şirket, Monopan 50 adıyla kendi adı altında piyasaya süreceği ilk 35mm siyah-beyaz filmi tanıttı. Film, 21 Ağustos 2025 tarihinde satışa sunulacak ve 36 pozluk her rulo için 10 dolar fiyat etiketi taşıyacak. Leica bu hamleyle, 1925 yılında Leica I ile başlayan 35mm film geleneğine estetik bir gönderme yapıyor.
Monopan 50, düşük ISO 50 hassasiyetiyle özellikle geniş diyaframla yapılan dış mekân çekimlerine odaklanıyor. Bu özellik, hızlı filmlerin yerine, daha sakin ve kontrollü ışık koşullarında daha fazla detay elde etmek isteyen kullanıcılar için tercih edilebilirliği artırıyor. Geliştirilen film, aynı zamanda 780nm’ye kadar olan pankromatik hassasiyet aralığı sayesinde geniş bir ton skalası sunabiliyor. Bu da, klasik siyah-beyaz görüntüler elde etmenin yanı sıra, belirli koşullarda kızılötesi fotoğrafçılık için de uygun hale getiriyor.
Leica, filmin Almanya’da üretildiğini belirtmekle birlikte, üretici firma adını paylaşmıyor. Ancak teknik verilere bakıldığında, Monopan 50’nin tüm özelliklerinin, spektral duyarlılık eğrisi de dâhil olmak üzere, Adox’un HR-50 filmiyle birebir örtüştüğü görülüyor. Her iki filmin de ultra ince taneli yapıya sahip olması ve 280 çizgi çifti/mm gibi yüksek çözünürlük sunması bu benzerliği pekiştiriyor. Dolayısıyla Monopan 50’nin, hali hazırda piyasada bulunan bir ürünün farklı ambalajla sunulan bir versiyonu olabileceği yönünde güçlü bir ihtimal bulunuyor.
Adox HR-50 ile olan teknik benzerlikler Monopan 50’nin yeniden markalanmış bir ürün olduğunu düşündürüyor
Adox HR-50, 36 pozluk rulolar hâlinde yaklaşık 7,49 dolardan satışa sunuluyor. Leica’nın Monopan 50’yi 10 dolarlık fiyatla piyasaya sürmesi, kullanıcıların aradaki farkı ürün ambalajı ve marka değeriyle gerekçelendirip gerekçelendirmeyeceklerine bağlı olarak değişebilir. Leica’nın klasik tasarım anlayışını yansıtan retro film kutusu ve film kutusu üzerindeki yazı karakterleri, koleksiyoncular ve nostalji severler açısından çekici olabilir. Ancak teknik olarak eşdeğer bir film daha düşük fiyatla mevcutken, bu tercihin tamamen görsel ve markaya bağlı olduğu söylenebilir.
Filmde kullanılan emülsiyon yapısı, yüksek çözünürlük ve düşük gren oranıyla öne çıkıyor. Özellikle analog arşivleme, mimari fotoğrafçılık ve stüdyo tabanlı çalışmalarda daha rafine sonuçlar isteyen kullanıcılar için Monopan 50 teknik olarak beklentiyi karşılayabilecek seviyede. Geniş diyafram kullanımına uygunluğu ise Leica’nın M serisi objektifleriyle birlikte düşünüldüğünde anlam kazanıyor. Düşük ISO değerine sahip olması nedeniyle, film genellikle sabit ışık koşullarında tripodla birlikte kullanılmaya daha uygun.
Monopan 50, dijital çağda analog film kullanmaya devam eden ya da bu alana ilgi duyan kullanıcılar için nostaljik ama teknik olarak güçlü bir alternatif sunuyor. Film kullanımı hâlâ sınırlı sayıda üretici tarafından desteklenirken, Leica’nın bu pazarda aktif bir oyuncu hâline gelmesi, özellikle premium kullanıcı segmentine yönelik ürün çeşitliliğini artırabilir. Ne var ki, daha uygun fiyatlı benzer seçenekler karşısında Monopan 50’nin yaygınlaşması zaman alabilir.
Leica’nın ilk kez kendi markasını taşıyan bir 35mm film piyasaya sürmesi, markanın analog köklerine verdiği önemi yeniden gündeme taşıyor. Fotoğrafçılıkla uzun süredir ilgilenen kullanıcılar açısından bu ürün, hem nostaljik bir hatırlatma hem de teknik açıdan yüksek kaliteyi temsil eden bir seçenek olabilir. Ürünün piyasaya sunulacağı tarih yaklaştıkça, Monopan 50’nin farklı kullanıcı kitleleri tarafından nasıl karşılanacağı da daha net biçimde ortaya çıkacak.
