Teknoloji

Jack Dorsey’den açık kaynak sosyal medya girişimlerine 10 milyon dolarlık destek

jack dorsey

Twitter’ın kurucusu ve aynı zamanda Block’un CEO’su olan Jack Dorsey, sosyal medya alanında bugüne kadar görülmemiş türde bir kolektif yapı için kesenin ağzını açtı. “and Other Stuff” adını taşıyan bu kolektif, açık kaynak teknolojilerle çalışan ve kar amacı gütmeyen bir yapıya sahip. Dorsey, bu yapıya tam 10 milyon dolarlık yatırım yaptı. Amaç, şirketleşmeden ve sermaye baskısı olmadan yeni sosyal medya teknolojileri geliştirebilmek.

Bu yeni oluşum, teknoloji dünyasında farklı dönemlerde yolları kesişmiş isimlerden oluşuyor. Ekibin içinde Twitter’ın ilk çalışanı Evan Henshaw-Plath, Cashu’nun geliştiricisi Calle, Truth Social’da mühendislik yöneticiliği yapmış Alex Gleason ve Intercom’un erken dönem çalışanı Jeff Gardner yer alıyor. Tüm bu isimler, Dorsey’in Twitter’dan ayrılması sonrası ağırlık verdiği Nostr protokolü etrafında bir araya geldi. Ne var ki ekip, yalnızca Nostr ile sınırlı kalmak niyetinde değil.

Jack Dorsey tarafından desteklenen girişimin hedefi ne?

Bu kolektifin temel hedefi, klasik şirket mantığından uzaklaşarak daha serbest, daha esnek ve daha kullanıcı odaklı dijital araçlar üretmek. Geliştiriciler kendilerini bir topluluk olarak tanımlıyor; burada hiyerarşi, yatırımcı baskısı ya da büyüme takıntısı yok. Geliştirdikleri teknolojilerle başkalarının da kendi uygulamalarını kurabileceği bir zemin hazırlamak istiyorlar. Bu yaklaşım, özellikle son yıllarda merkezi platformlara duyulan güvensizlikle birlikte daha da anlam kazanıyor.

Kolektifin çalışmaları arasında Nostr tabanlı uygulamalar dikkat çekiyor. Shakespeare adını taşıyan yapay zekâ destekli bir uygulama, geliştiricilerin Nostr protokolü üzerine sosyal medya uygulamaları inşa etmesini kolaylaştırıyor. Bunun yanında sesli not uygulaması Heynow, Cashu cüzdanı, gizlilik odaklı mesajlaşma uygulaması White Noise ve sosyal topluluk uygulaması +chorus da kolektifin üretimleri arasında. Dorsey’in bizzat geliştirdiği Bitchat ve Sun Day gibi projeler de bu altyapıyla ilişkili.

Dorsey’in bu sürece yaklaşımı oldukça net: Sosyal medya, şirket formunda çalışamayacak kadar toplumsal bir ihtiyaç. Ona göre reklam verenlere bağımlı bir yapı, platformun kullanıcı lehine kararlar almasını zorlaştırıyor. Tüm bunların yanında şirketlerin, devlet ya da yatırımcı baskısıyla da yön değiştirmesi kolaylaşıyor.

Dorsey, geçmişte Twitter’ın şirketleşmesinden pişmanlık duyduğunu da açıkça dile getiriyor. Hatta bu nedenle Bluesky girişimini desteklemiş, fakat zamanla onun da benzer risklerle karşı karşıya olduğunu fark ettiğini söylüyor. Bluesky’ın yatırımcılara bağlı yapısı, Dorsey’e göre yine merkezileşme riskini doğuruyor. Bu nedenle artık enerjisini tamamen açık, kimseden onay almayan protokollere yönlendirmiş durumda.

Kolektif, sadece uygulama geliştirmekle sınırlı kalmak istemiyor. Henshaw-Plath’in açıkladığına göre bir “Sosyal Medya Haklar Bildirgesi” üzerinde de çalışıyorlar. Bu bildirge, kullanıcıların gizlilik, güvenlik, şeffaflık, taşınabilirlik ve öz-yönetim gibi konularda hangi haklara sahip olması gerektiğini ortaya koyacak. Böylece platformlar, sadece yatırımcılara değil, kullanıcılara da hesap vermek zorunda kalacak.

Geliştirici ekip, bir şirket gibi hareket etmediği için katkıların çoğu gönüllülük esasına dayanıyor. Dorsey iOS uygulamaları üzerinde çalışırken, diğer geliştiriciler Android sürümleri, API’ler ve deneysel prototipler üzerinde yoğunlaşıyor. Ortaya çıkan ürünler, hem açık kaynak kodlu olarak paylaşılıyor hem de merkeziyetsiz ağlar üzerinden dağıtılıyor. Bu yapı sayesinde dış müdahalelere kapalı ve sürdürülebilir çözümler geliştirilmesi hedefleniyor.

Podcast formatında da yürütülen çalışmalar, teknoloji dünyasının farklı figürlerine mikrofon uzatmayı sürdürüyor. Henshaw-Plath’in sunduğu podcast serisinin ilk bölümüne konuk olan Dorsey, Twitter’ın geçmişi ve geleceğe dair beklentileri hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Serinin ilerleyen bölümlerinde Kara Swisher, Taylor Lorenz ve Cory Doctorow gibi isimlerle de söyleşiler yapılacak. Bu yayınlar aracılığıyla sosyal medyanın geçmişte nerede hata yaptığı ve nasıl düzeltilebileceği tartışmaya açılıyor.