Apple, 2025 yılı sonbaharında tanıtılması beklenen iPhone 17 Pro modeliyle birlikte donanımsal bazı köklü değişikliklere gitmeyi planlıyor. Şirketin uzun süredir sürdürdüğü ısıl çözüm tercihleri, bu modelle birlikte önemli bir evrim geçirebilir. Mevcut iPhone modellerinde yer alan bakır ısı dağıtıcılar ve grafit levhalar, yerini farklı bir teknolojiye bırakmaya hazırlanıyor. Bu kez, Android tarafında yıllardır kullanılan bir sistemin iPhone serisine dahil edilmesi söz konusu.
Söz konusu değişiklik, buhar odalı soğutma sistemi olarak bilinen bir teknolojiyle ilgili. Temel çalışma prensibi, sıvının buharlaştırılması ve yeniden yoğunlaştırılması yoluyla ısının cihazın dış yüzeyine taşınması. Bu yapı, hem işlemciden yayılan ısıyı hem de diğer sıcak bileşenlerden kaynaklanan termal yükü daha verimli şekilde dağıtabiliyor. Uzun süreli performans gerektiren uygulamalarda bu avantaj daha belirgin hale geliyor.
Apple’ın bu sistemi neden tercih ettiği, geçtiğimiz yıl piyasaya çıkan iPhone 16 Pro ile daha rahat anlaşılıyor. Bu modelde, özellikle grafik işlemcisi yoğun yük altına girdiğinde yüzde 40’a varan performans düşüşleri rapor edilmişti. Bu gibi durumlar, işlemcinin yüksek sıcaklıklara ulaşması ve soğutma çözümünün yeterli olmaması nedeniyle ortaya çıkıyor. Dolayısıyla, yeni nesil A19 Pro işlemcisiyle birlikte bu sorunun azaltılması hedefleniyor.

iPhone 17 Pro’nun buhar odası sadece işlemciyi değil başka bileşenleri de kapsayacak
Sızıntılara göre Apple’ın bu yeni soğutma çözümünü yalnızca işlemciye değil, cihazın farklı bileşenlerine de yaymayı planladığı belirtiliyor. Özellikle bellek birimi, modem ve arka kamera modülü gibi ısınmaya yatkın bölgelerde de buhar odasına yer verilmesi bekleniyor. Bu yapı, örneğin uzun süreli 4K veya 8K video çekimlerinde oluşan ısı birikimini azaltabilir. Benzer şekilde cihaz içi yapay zekâ işlemleri sırasında ortaya çıkan termal yükün daha dengeli dağılması da sağlanabilir.
iOS 19 ile birlikte cihaz içi yapay zekâ destekli görevlerin artacağı öngörülüyor. Özellikle Siri ile yapılan işlemlerde gecikme yaşanmaması ve arka planda çalışan sistemlerin sürekli yük altında kalması nedeniyle işlemcinin daha serin çalışması gerekecek. Buhar odalı sistem bu açıdan sadece bir performans artırımı değil, yazılım tarafında da istikrar sağlama amacı taşıyabilir. Apple’ın bu değişimi Pro modellerle sınırlı tutacağına dair bilgiler, kullanıcılar arasında beklenti farkını daha da büyütebilir.
Her şeye rağmen bu sistemin yalnızca iPhone 17 Pro modeline özel olacağı öne çıkıyor. Standart iPhone 17 modellerinde mevcut grafit ve bakır tabanlı çözümlerin kullanılmaya devam edeceği söyleniyor. Bu karar, üretim maliyetleri ve kasa tasarımındaki sınırlamalarla ilişkili olabilir. Ne var ki, kullanıcıların yüksek performans beklentisi bu tür sınırlamaları uzun vadede tartışmaya açabilir.
Apple’ın sonbaharda gerçekleştireceği tanıtım etkinliğinde bu konudaki kesin bilgiler ortaya çıkacak. Ancak donanım alanındaki bu adım, firmanın gelecek nesil iPhone’larda işlemci gücünü daha etkin kullanma arayışında olduğunu gösteriyor. iPhone 17 Pro ile ilgili daha fazla detay önümüzdeki aylarda tedarik zinciri kaynakları üzerinden gündeme gelebilir. Tanıtıma kadar ortaya çıkacak yeni bilgiler, Apple’ın bu soğutma sistemini nasıl entegre ettiğini daha net biçimde gösterebilir.