Instagram, son yıllarda içerik tüketim alışkanlıklarındaki değişimi yakından izliyor. Bu değişimi doğrudan uygulama tasarımına yansıtmak isteyen Meta, Hindistan’daki sınırlı bir kullanıcı grubuyla yeni bir arayüz testine başladı. Bu testte, uygulama açılır açılmaz kullanıcı doğrudan Reels sekmesine yönlendiriliyor. DM sekmesi de hemen ardından geliyor. Uygulamanın geleneksel gönderi akışı ise bu yapının arka planında kalıyor.
Reels ve DM sekmelerinin uygulamanın ilk sıralarına alınması tesadüfi değil. Instagram Başkanı Adam Mosseri’ye göre bu iki özellik, platformun son yıllardaki büyümesinde büyük pay sahibi. Ne var ki bu karar, platformun temel kullanım alışkanlıklarını da yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyor. Bununla birlikte kullanıcıların bu yeni arayüze nasıl tepki vereceği de belirleyici olacak. Tüm bu gelişmeler, içerik formatlarının öncelik sırasının değişebileceğini gösteriyor.
Instagram geleneksel akışı geri plana atıyor
Yeni test arayüzünde, ekranın üst kısmında Hikâyeler bölümü aynen korunuyor. Fakat ekran yukarı kaydırıldığında kullanıcı Reels sekmesindeymiş gibi tam ekran videolarla karşılaşıyor. Bu yapı, içerik tüketimini daha hızlı ve yoğun hâle getirmeyi amaçlıyor. Kullanıcının uygulamaya girdiği anda video formatındaki içeriklerle buluşması, dikkat dağıtmayan ve ritmik bir izleme deneyimi yaratıyor. Öte yandan klasik gönderilerin nasıl yer alacağına dair henüz net bir gösterim sunulmuş değil.
Mosseri, takip edilen hesaplardan gelen fotoğrafların da bu yeni düzende gösterilmeye devam edeceğini vurguluyor. Ancak bu içeriklerin uygulama içinde tam olarak nerede ve nasıl görüneceği henüz açık değil. Fotoğraf tabanlı içeriklerin bu yeni deneyimde nasıl konumlandırılacağı, birçok içerik üreticisi açısından kritik bir konu olacak. Buna ek olarak Reels odaklı tasarım, üretim alışkanlıklarını da etkileme potansiyeline sahip. Platformun içerik çeşitliliği sunma iddiası bu noktada bir sınavdan geçebilir.
Kısa video içeriklerine olan ilgi sadece Instagram’la sınırlı değil. TikTok’un global çapta ulaştığı popülerlik, diğer sosyal medya platformlarını da bu formata yönlendirdi. Meta’nın bu adımı da aynı eğilimin bir yansıması gibi duruyor. Reels’in daha görünür hâle getirilmesi, kullanıcının daha uzun süre uygulamada kalmasını sağlamayı hedefliyor. Tüm bunların yanı sıra bu tercihin, kullanıcı etkileşimlerini artırıp artırmayacağı da yakından izleniyor.
Yeni arayüz tasarımında dikkat çeken bir başka detay, Meta’nın yakın zamanda tanıttığı iPad uygulamasında da benzer bir yapının tercih edilmesi. Bu iPad uygulaması da doğrudan Reels sekmesiyle açılıyor ve büyük ekranın “izle ve geç” tarzı bir deneyim sunması hedefleniyor. Dolayısıyla mobil deneyimde benzer bir dönüşüm yaşanması, şirketin bu doğrultudaki kararlılığını gösteriyor. Fakat kullanıcıların mobildeki deneyim beklentileri iPad’den farklı olabilir. Bu durum, test sonuçlarına göre stratejilerin yeniden değerlendirilmesini gerektirebilir.
Hindistan’da yürütülen test, bu yeni tasarımın küresel çapta kullanıma sunulup sunulmayacağının da ilk işareti olabilir. Meta, daha önceki büyük arayüz değişikliklerinde benzer şekilde sınırlı testlerle geri bildirim toplamayı tercih etmişti. Buradan çıkacak sonuçlar, uygulamanın genel görünümünü etkileyebilecek daha büyük adımların temelini oluşturabilir. Reels içeriklerinin ön plana çıkması hâlinde, kullanıcıların içerik üretim stratejileri de bu değişime göre şekillenmek zorunda kalabilir. Tüm bu geçiş süreci, hem kullanıcı deneyimini hem de platformun genel yönelimini yeniden tanımlayabilir.
İçerik üreticileri açısından bu dönüşüm bazı zorlukları da beraberinde getirebilir. Fotoğraf odaklı paylaşım yapan hesaplar, görünürlük açısından dezavantajlı duruma düşebilir. Her ne kadar platform farklı formatlara alan tanımaya devam etse de, Reels içeriklerinin daha çok öne çıkması bu dengeyi bozabilir. Kullanıcılar, uygulamayı alıştıkları biçimde kullanamama hissiyle karşı karşıya kalabilir. Yine de yeni deneyime adapte olanlar için fırsatlar da doğabilir.
Bu noktada kullanıcı alışkanlıkları kadar platformun algoritması da önem kazanıyor. Reels içeriklerinin algoritmada daha fazla öne çıkması, içerik üreticilerinin üretim dilini değiştirmesine yol açabilir. Özellikle genç kullanıcı kitlesi arasında Reels’in sağladığı erişim potansiyeli yüksek. Her şeye rağmen, fotoğraf ve klasik gönderilerin geri plana atılmaması gerektiği yönünde görüşler de hâlen güçlü şekilde dile getiriliyor. Meta’nın bu konuda nasıl bir denge kuracağı şimdilik belirsizliğini koruyor.
