Honor, 22 Mayıs’ta Çin’de satışa sunacağı yeni akıllı telefon serisi Honor 400 ve Honor 400 Pro modelleriyle birlikte, dikkat çeken bir yapay zekâ özelliğini de kullanıcılarla buluşturuyor. Google’ın henüz kendi Gemini kullanıcılarına dahi açmadığı bir görüntüden videoya dönüştürme teknolojisi, ilk olarak Honor’un yeni telefonlarında yer alacak. Bu teknoloji, Google’ın bulut tabanlı Veo 2 modeliyle destekleniyor ve doğrudan telefonun Galeri uygulaması üzerinden çalışıyor. Her iki cihazı satın alan kullanıcılar, bu özelliğe piyasaya çıkış tarihi itibarıyla erişebilecek.
Yeni sistem, sabit görsellerden yaklaşık beş saniyelik videolar üretebiliyor ve bu işlem her seferinde bir ila iki dakika sürebiliyor. Kullanıcı herhangi bir metin girişi yapmıyor; sistem, yalnızca sunulan görsel üzerinden hareketli sahneler oluşturuyor. Üretilen videolar dikey ya da yatay formatta olabiliyor ve MP4 formatında dışa aktarılıyor. Tüm bu işlemler için cihazların internet bağlantısı gerekiyor çünkü sistem, işlem gücünü Google Cloud üzerinden sağlıyor.
Görseli analiz eden Veo 2 modeli, içeriği kendi başına yorumluyor
Uygulama, temel olarak görseldeki nesne ya da kişileri analiz ederek sahneye bir hareket kazandırmaya çalışıyor. Bu nedenle, net ve sade içerikler genellikle daha başarılı sonuçlar veriyor. Örneğin, bir evcil hayvan ya da insan portresi üzerinden oluşturulan videolarda gerçekçiliğin yüksek olduğu belirtiliyor. Buna karşılık, daha karmaşık sahnelerde sistemin beklenmeyen ve gerçek dışı efektler ürettiği gözlemleniyor.
Honor’un bu özelliği başlangıçta ücretsiz olarak sunulacak, ancak günde en fazla 10 video oluşturulabilecek. İki aylık deneme sürecinin ardından, Google tarafından sağlanacak bir abonelik altyapısına geçilmesi planlanıyor. Henüz bu ücretli yapının detayları paylaşılmış değil. Fakat Google Cloud üzerinde aynı özellik, onaylı kullanıcılara saniyesi 0,50 dolar karşılığında sunuluyor.
Honor 400 serisinin donanım özellikleri de dikkat çekici. Standart model, Snapdragon 7 Gen 3 yonga setinden güç alıyor ve 8 GB RAM ile birlikte 256 ya da 512 GB depolama seçenekleri sunuyor. 200 megapiksel ana kameraya sahip modelin bataryası ise 5300 mAh kapasitesinde ve 66W hızlı şarj desteğiyle geliyor. Ekran tarafında ise 6,55 inç büyüklüğünde AMOLED panel tercih edilmiş.
Serinin üst modeli olan Honor 400 Pro, daha güçlü Snapdragon 8 Gen 3 işlemciye sahip. Cihazda 12 GB RAM ve 512 GB dahili depolama bulunuyor. Kamera sistemi ise 200 MP ana sensörün yanı sıra 50 MP telefoto ve 12 MP ultra geniş açılı lensle destekleniyor. 100W hızlı şarj desteğine sahip batarya da yine 5300 mAh kapasitesinde.
Honor’un belirttiğine göre bu yeni modeller, ilk etapta Çin’de satışa çıkacak. Avrupa pazarındaki fiyatlandırma henüz resmileşmemiş olsa da, Honor 400 modelinin 499 euro, Honor 400 Pro modelinin ise 799 euro fiyatla sunulması bekleniyor. Türkiye pazarındaki nihai fiyatlar ise vergiler ve dağıtım maliyetleriyle birlikte belirlenecek.
Görselden video üretme özelliği, Google’ın ücretli Gemini Advanced abonelik katmanında hâlihazırda sadece metin tabanlı olarak kullanılabiliyor. Görsel tabanlı üretim ise şu an yalnızca onaylı Google Cloud kullanıcılarına açık. Honor’un bu teknolojiyi doğrudan telefonlarında sunması, tüketiciye erken erişim sağlayan nadir örneklerden biri olarak öne çıkıyor.
Bununla birlikte sistemin bazı sınırları da bulunuyor. Özellikle görselin bağlamını anlayamayan yapay zekâ, zaman zaman mantıksız sahneler oluşturabiliyor. Örneğin bir otomobili olduğu yerde döndüren, domatesleri hayalet ellerle hareket ettiren ya da Van Gogh’un otoportresinden kuş uçuran örnekler rapor edildi. Her ne kadar sistem zamanla gelişim gösterecek olsa da, şu an için deneysellik seviyesini aşabilmiş değil.
Honor’un bu adımı, mobil cihazlarda yapay zekâ tabanlı içerik üretiminin ticarileşmesi yönünde atılmış önemli bir örnek teşkil ediyor. Özelliğin ücretsiz sunulması, kullanıcı deneyimlerini değerlendirmek adına önemli bir fırsat oluşturuyor. Ne var ki, ilerleyen dönemde Google’ın belirleyeceği fiyatlandırma politikası bu özelliğin erişilebilirliğini doğrudan etkileyebilir. Tüm bu gelişmeler, mobil cihazlarda yapay zekâ destekli multimedya üretiminin sınırlarını yeniden tanımlıyor.
