HMD Global, geçtiğimiz yılın nisan ayında duyurduğu Pulse Pro’nun ardından yeni modelini hazırlıyor. HMD Pulse 2 Pro adıyla piyasaya çıkması beklenen cihaz, tasarım anlamında selefinden oldukça farklı bir çizgiye sahip olacak gibi görünüyor. Paylaşılan görseller, özellikle kamera bölümünde Apple’ın iPhone 17 serisine benzer bir yaklaşımın benimsendiğini ortaya koyuyor. Bu benzerlik, HMD’nin daha modern bir estetik arayışında olduğunu düşündürüyor. Cihazın genel görünümü, markanın bugüne kadar kullandığı sade tasarım dilinden uzaklaşıyor.
Render görüntülerinde en dikkat çekici bölüm, şüphesiz kamera yerleşimi. Çift kamera sistemi, hap biçiminde bir modülün içine yerleştirilmiş. Bu yapı, kareye yakın bir çıkıntının merkezinde konumlanıyor ve iPhone 17 Pro modellerinin tasarımına güçlü biçimde gönderme yapıyor. Kamera çıkıntısının önceki modele göre belirgin biçimde daha yüksek olduğu da fark ediliyor. Bunun yanında, genel gövde tasarımı daha dengeli bir görünüm kazanmış durumda.
HMD Pulse 2 Pro ekranında ve donanımında yeniliğe gidiyor
Yeni Pulse 2 Pro’nun ekran tarafında önemli değişiklikler göze çarpıyor. Artık 6,7 inç büyüklüğünde bir IPS LCD panel kullanılıyor ve bu panel FHD+ çözünürlük sunuyor. Yenileme hızı 120 Hz seviyesine çıkarılarak görüntü akıcılığı artırılmış. Bunun yanı sıra, önceki modeldeki 90 Hz’lik değer artık yerini daha güçlü bir görsel deneyime bırakıyor. Tüm bunların yanında ekran çerçevelerinin incelmesi, cihazın modern bir görünüm elde etmesini sağlıyor.
Performans açısından bakıldığında, cihazın kalbinde Unisoc T615 işlemci yer alıyor. Bu yonga, önceki modelde kullanılan T606’ya kıyasla daha kararlı bir performans sunuyor. Buna rağmen, her iki işlemcinin de 12 nm üretim sürecine dayandığı biliniyor. Ne var ki, T615’in 5G desteği sunmaması, kullanıcılar açısından bir eksiklik olarak değerlendirilebilir. Tüm bunlara ek olarak, yazılım optimizasyonlarının daha akıcı bir deneyim hedeflediği ifade ediliyor.
HMD, cihazın dayanıklılık seviyesini de bir adım ileri taşımış. IP52 olan koruma standardı IP54 seviyesine yükseltilmiş. Bu sayede telefon, toz ve su sıçramalarına karşı biraz daha dayanıklı hale geliyor. Bunun yanında, çift hoparlör ve iki mikrofon sistemiyle ses kalitesi de geliştirilmiş. Kullanıcıların medya tüketiminde daha net ve güçlü bir ses deneyimi yaşayacağı belirtiliyor.
Yeni Pulse 2 Pro, bu teknik yeniliklerin ötesinde bazı pratik özelliklerle de fark yaratıyor. Özelleştirilebilir tuşlar, kullanıcıların sık kullandığı işlevlere hızlı erişim sağlamasına yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra NFC desteği, temassız ödeme sistemlerine kolay entegrasyon imkânı sunuyor. Bu iki özellikle cihaz, günlük kullanımda daha pratik ve esnek bir deneyim oluşturuyor. Tüm bunların yanında, sade arayüz yapısının korunmuş olması kullanıcı alışkanlıklarını bozmadan yenilik sunuyor.
Cihazın renk seçenekleri, markanın hedef kitlesini genişletme isteğini açıkça ortaya koyuyor. Glacier Green, Midnight Black ve Twilight Purple olmak üzere üç farklı renk alternatifi sunulacak. Bu renklerin seçimi, genç ve dinamik kullanıcıların ilgisini çekmeyi hedefliyor. Her şeye rağmen, cihazın çıkış tarihi konusunda henüz net bir bilgi paylaşılmış değil. Fakat sızıntıların artması, tanıtımın çok uzak olmadığını gösteriyor.
Kamera detaylarına bakıldığında, tasarımdaki değişimin yalnızca görsel bir yenilik olmadığı görülüyor. Yeni kamera yapısının daha geniş bir lens sistemi barındırdığı iddia ediliyor. Bu durum, fotoğraf performansında belirgin bir gelişme beklentisi yaratıyor. Buna rağmen, çözünürlük değerleri ve sensör tipleri hakkında net bir bilgi bulunmuyor. HMD’nin bu konuda sessiz kalması, lansman öncesinde merak unsurunu diri tutuyor.
Tüm bunların yanında, cihazın genel konumlandırması da merak uyandırıyor. HMD, Pulse 2 Pro ile orta segmentte dengeli bir fiyat-performans dengesi kurmayı amaçlıyor. Özellikle Avrupa ve Asya pazarlarında uygun fiyatlı akıllı telefon rekabeti hızla artarken, bu model markanın elini güçlendirebilir. Fakat 5G eksikliği, bazı kullanıcıların tercihlerini etkileyebilir.
HMD’nin son dönemde Nokia markasından bağımsız ürünler çıkarması, markanın kimliğini yeniden inşa etme çabasını gösteriyor. Pulse serisi de bu dönüşüm sürecinin merkezinde yer alıyor. Yeni model, tasarımıyla markanın geçmişten kopuşunu simgeliyor. Her ne kadar işlemci tarafında büyük bir sıçrama olmasa da, genel kullanıcı deneyiminin daha dengeli olacağı öngörülüyor.
