Grand Theft Auto serisinin geliştirme sürecine dair bugüne kadar paylaşılmamış bilgiler ortaya çıktı. Serinin erken dönemlerinde İstanbul, Moskova, Rio de Janeiro ve Tokyo şehirleri için ayrı GTA oyunları planlanmış. Bu bilgiler, projelerde görev almış bir geliştiricinin röportajında doğrulandı. Ancak söz konusu fikirler, üretim aşamasına geçmeden iptal edilmiş.
GTA serisi uzun yıllardır Amerika Birleşik Devletleri merkezli şehirler üzerine kuruluyor. GTA III, GTA Vice City ve GTA: San Andreas bu yaklaşımın belirgin örneklerini oluşturuyor. Bununla birlikte, geliştirici ekip farklı coğrafyalar üzerinde de çalıştı. Bu çalışmalar, resmi üretim planlarına girmeden önce fikir düzeyinde ele alındı. Geliştirici kadro, farklı şehirlerin oynanış ve anlatı üzerindeki etkisini tartıştı. Ancak süreç ilerledikçe bu projeler rafa kaldırıldı.
Bu bilgileri paylaşan isim, serinin eski geliştiricilerinden Obbe Vermeij oldu. Vermeij, bir röportaj sırasında Rio de Janeiro, Moskova ve İstanbul seçeneklerini doğruladı. Özellikle bu şehirlerin farklı kültürel dokular sunduğunu ifade etti. Ancak fikir aşamasında kalan projeler için somut geliştirme süreci başlamadı. Bu noktada ekip, mevcut yapıyı koruma yönünde karar aldı. Böylelikle ABD merkezli şehir anlayışı devam etti.
Öte yandan Tokyo, diğer şehirlerden farklı bir noktada konumlandı. Vermeij, Tokyo’nun hayata geçmeye oldukça yaklaştığını belirtti. Japonya merkezli ayrı bir stüdyo, bu proje için görevlendirildi. Planlamaya göre ekip, mevcut GTA kod altyapısını kullanacaktı. Ardından GTA: Tokyo adıyla bağımsız bir oyun geliştirilecekti. Ancak proje ilerlemesine rağmen iptal edildi.
Geliştirici ekip, küresel bilinirliği yüksek şehirleri tercih etti
Vermeij, bu kararların arkasındaki temel gerekçeleri de paylaştı. Büyük bütçeli projelerde risk faktörü her zaman belirleyici oldu. Bununla birlikte, Amerika şehirleri küresel ölçekte daha tanıdık kabul ediliyor. Oyuncular, bu şehirleri fiziksel olarak görmemiş olsa bile zihinsel olarak tanıyabiliyor. Bu tanınırlık, anlatı ve görev tasarımını kolaylaştırıyor. Böylelikle ekip, bilinen şehir yapılarıyla ilerlemeyi seçti. Bu tercih, üretim sürecini daha öngörülebilir hale getirdi.
Bu yaklaşım, serinin genel kimliğiyle de örtüşüyor. Grand Theft Auto, Amerikan popüler kültürüne doğrudan göndermeler içeriyor. Şehir tasarımları, medya, suç ve sosyal yapı üzerinden şekilleniyor. Bu nedenle farklı coğrafyalar için yeni anlatı çerçeveleri oluşturmak gerekiyor. Geliştirici ekip, bu ek yükü göze almadı. Böylelikle mevcut yapı korunmuş oldu. Bu tercih, seri boyunca tutarlı biçimde sürdü.
Güncel projeler de bu çizgiyi devam ettiriyor. Yaklaşan GTA VI, yine Amerika merkezli bir şehirde geçiyor. Buna karşın geçmişte gündeme gelen İstanbul, Moskova, Rio ve Tokyo fikirleri kayıt altına alınmış durumda. Bu bilgiler, serinin geliştirme sürecinin ne kadar geniş bir düşünce alanına sahip olduğunu gösteriyor. Ancak bu fikirler, resmi oyun listesine eklenmedi. Paylaşılan röportaj, yalnızca değerlendirme aşamasındaki planları ortaya koyuyor.
