Teknoloji

Grammarly Superhuman adıyla kapsamlı bir üretkenlik platformuna dönüştürüldü

grammarly superhuman

Yapay zekâ destekli yazım aracı olarak uzun süredir bilinen Grammarly, artık Superhuman adı altında yoluna devam ediyor. Bu değişim yalnızca isimle sınırlı değil; platformun odak noktası da tamamen yenilendi. Artık yazım yardımının ötesine geçen bir üretkenlik sisteminden söz ediliyor. Kullanıcılara sunulan hizmetlerin kapsamı genişletildi ve yeni araçlarla entegre bir yapıya kavuştu.

Grammarly’nin yeni adı Superhuman, sadece marka düzeyinde bir değişiklik değil, aynı zamanda şirketin vizyonunu da yansıtıyor. Bu yeni yapı altında Coda, Superhuman Mail ve yapay zekâ destekli Superhuman Go bir araya getirildi. Özellikle iş akışlarını kolaylaştırmayı amaçlayan bu sistem, tüm Grammarly Pro abonelerine bugünden itibaren açık hale getirildi. Yapay zekâ destekli bu dönüşüm, üretkenlik alanında daha bütünsel çözümler sunmak üzere kurgulandı. Bu noktada, şirketin sadece yazma yardımına odaklanan yapısından uzaklaştığı açıkça görülüyor.

Grammarly, yapay zekâyı merkezi bir yardımcı olarak yeniden konumlandırdı

Superhuman markasının kökeni, Haziran 2025’te satın alınan e-posta uygulaması Superhuman Mail’e dayanıyor. Buna rağmen, isim değişikliği bu satın alımın doğrudan sonucu değil. Ürün sorumlusu Noam Lovinsky’nin açıklamalarına göre, yeniden markalaşma süreci 2024’ün sonlarına kadar uzanıyor. O dönemde gerçekleştirilen Coda satın alımı, bu dönüşümün temelini oluşturmuştu. Şirket, bu süreçte daha geniş ölçekli bir üretkenlik platformu kurmaya odaklandı.

Superhuman Go adı verilen yapay zekâ asistanı, yeni platformun merkezine yerleştirildi. Bu araç, kullanıcının tarayıcıdaki davranışlarını izleyerek bağlamsal öneriler sunabiliyor. Örneğin, Google Takvim ile senkronize çalışarak toplantı zamanlaması yapabiliyor. Bununla da kalmıyor; veri tabanlarındaki içerikleri analiz ederek doğru içerik önerilerinde bulunabiliyor. Kısacası, sistemin görevi yalnızca yazıyı kontrol etmek değil, aynı zamanda işi hızlandırmak ve kolaylaştırmak.

Superhuman Go’nun arayüzü, Grammarly kullanıcıları için tanıdık bir yapıyı sürdürüyor. Sağ kenarda yer alan çubuk, yazım önerileri, AI ajanlarına erişim ve komutlar gibi birçok işleve ev sahipliği yapıyor. Buradaki en dikkat çekici özelliklerden biri de Grammarly’nin artık bu ajanlardan yalnızca biri olması. Bunun yanında, kullanıcılar Agent Store üzerinden Outlook ve Google Workspace gibi farklı uygulamalara özel çözümler bulabiliyor. Bu entegrasyonlar sayesinde sistemin potansiyeli daha görünür hale geldi.

Yeni platformun sunduğu avantajlar, sadece işlevsellikle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda çoklu görev yeteneğiyle de öne çıkıyor. Yazım önerilerinden toplantı hazırlıklarına kadar geniş bir yelpazede hizmet sunuluyor. Yapay zekânın sunduğu esneklik, profesyonel kullanıcılar için dikkat çekici bir avantaj oluşturuyor. Bu yapı içinde klasik Grammarly hâlâ kullanılabilir durumda olsa da, platformun odağı farklı bir yöne kaydırılmış durumda.

Her ne kadar ismi değişmiş olsa da, Grammarly’nin uzun yıllara dayanan kullanıcı alışkanlıkları yeni yapıya zarar vermemiş gibi duruyor. Tersine, kullanıcıların bu yeni sisteme geçişi oldukça yumuşak bir şekilde sağlanmış. Çünkü Superhuman Go, eski arayüzle benzerlik taşıyor ve bu durum alışma sürecini kısaltıyor. Kullanıcılar için tanıdık bir his sunulması, yeni özelliklerin benimsenmesini kolaylaştırıyor. Her şeye rağmen, platformun sunduğu yeni işlevlerin farkı kısa sürede hissediliyor.

Grammarly’nin bu dönüşümle birlikte sunduğu değer önerisi, metin düzeltmenin ötesine geçmiş durumda. Artık amaç, tüm iş akışını bir merkezden kontrol edebilmek. Bu yaklaşım, tek bir uygulamayla pek çok işi yürütmek isteyen kullanıcılar için ikna edici olabilir. Ek olarak, uygulamalar arası geçiş yapmadan çözüm sunabilen bir sistem, verimliliği ciddi şekilde artırma potansiyeline sahip. Tüm bunların yanında, yapay zekâ destekli karar önerileri de bu süreci daha verimli kılıyor.