Teknoloji

Google, arama motorundaki yasadışı hakimiyet kararı için temyize gidiyor

google kanada israil

Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı’nın Google’a yönelik uzun süredir devam eden rekabet davası, teknoloji dünyasında büyük yankı uyandırdı. 2020 yılında açılan dava, şirketin arama motoru pazarındaki baskın konumunu kötüye kullandığı gerekçesiyle başlatıldı. O günden bu yana süren yargı süreci, 2024 Ağustos ayında Google aleyhine verilen kararla kritik bir eşiğe ulaştı. Mahkeme, şirketin pazar gücünü yasa dışı biçimde koruduğuna hükmetti.

Google ise bu karara kesinlikle katılmıyor. Şirket, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada temyize gideceğini duyurdu. Mahkemenin sunduğu çözüm önerilerini eleştiren Google, bu önerilerin kullanıcıları zarara uğratacağını savundu. Temyiz süreciyle birlikte kararın yeniden değerlendirilmesi bekleniyor.

Google, kullanıcılara zarar vereceğini düşündüğü çözümler karşısında temyize hazırlanıyor

Şirket, önerilen yaptırımların hem kullanıcı gizliliğini tehdit ettiğini hem de rekabeti adil olmayan biçimde şekillendireceğini iddia ediyor. Google’a göre, devletin kullanıcı verileri üzerinde doğrudan kontrol sahibi olması endişe verici. Bunun yanı sıra, güçlü rakiplerin bu süreçten haksız avantaj elde edebileceği ifade ediliyor. Şirket, daha ölçülü değişikliklerin yeterli olacağı görüşünde.

Google’ın sunduğu alternatifler ise mahkeme nezdinde yeterli bulunmadı. Şirket, cihaz üreticileriyle yaptığı anlaşmaları gevşetebileceğini belirtti. Diğer arama motorlarının daha görünür şekilde yer almasına izin vereceğini de ifade etti. Üstelik şirket faaliyetlerini denetleyecek bağımsız bir komite kurulmasını da önerdi.

Adalet Bakanlığı ise çok daha kapsamlı önlemler alınması gerektiği görüşünde. Bu kapsamda, Google’ın arama teknolojisini lisanslaması isteniyor. Apple ve Samsung gibi üreticilerle yapılan varsayılan arama motoru anlaşmalarının sona erdirilmesi öneriliyor. Hatta Google’ın Chrome tarayıcısını ve Chromium projesini elden çıkarması dahi gündemde.

Mahkeme, Google’ın Chrome ile sahip olduğu avantajı da değerlendirmeye aldı. Yargıç Amit Mehta, bu entegrasyonun adil rekabeti engellediğini vurguladı. Chrome’un varsayılan arama motoru olarak Google’ı kullanması, şirkete hem trafik hem gelir açısından büyük katkı sağlıyor. Bu durumun pazarda diğer oyuncuların şansını azalttığı düşünülüyor.

Google ise bu iddialara karşı çıkıyor. Şirket, kullanıcıların tercih özgürlüğüne sahip olduğunu belirtiyor. Chrome’un başarısının kalitesinden kaynaklandığını savunuyor. Fakat mahkeme, bu argümanı ikna edici bulmadı.

Kararın yankıları yapay zekâ alanına da yansıdı. OpenAI yöneticilerinden Nick Turley, davada verdiği ifadede dikkat çekici bir yorum yaptı. Google’ın Chrome’u satması gerekirse, OpenAI olarak bu tarayıcıya talip olabileceklerini söyledi. Bu ifade, yapay zekâ odaklı şirketlerin arama pazarındaki ilgisini gözler önüne seriyor.

Google, arama motoru pazarındaki pozisyonunu kaybetmenin ötesinde, yapay zekâ gelişmelerine etkisini de sorguluyor. Şirket, alınan kararların diğer şirketlere haksız bir avantaj sağlayacağını düşünüyor. Özellikle AI destekli sohbet robotlarının, arama pazarında yeni bir düzen kurabileceğinden endişe duyuluyor. Tüm bunların yanında, teknolojik rekabetin nasıl şekilleneceği merak konusu olmaya devam ediyor.