Teknoloji

Google, Scale AI ile olan ilişkisini sonlandırabilir

google kanada israil

Google’ın, yapay zekâ veri hizmetleri sağlayan Scale AI ile sürdürdüğü iş ilişkisini sona erdirmeye hazırlandığı iddia edildi. Reuters’ın ortaya koyduğu bilgilere göre, bu yıl Scale AI’a yaklaşık 200 milyon dolarlık bir ödeme yapılması planlanıyordu. Ne var ki, bu planların iptal edildiği ve internet devinin başka tedarikçilerle görüşmelere başladığı ifade ediliyor. Google, konuya dair yorum yapmayı reddederken, sessizliğini korumayı tercih etti.

Yalnızca Google değil, Microsoft’un da benzer bir yöne evrildiği söyleniyor. Reuters’ın haberine göre, OpenAI da birkaç ay önce Scale AI ile olan ilişkisini yeniden yapılandırmış durumda. Her ne kadar OpenAI’nin Mali İşler Direktörü, Scale’in hâlâ çalıştıkları firmalardan biri olduğunu söylese de, ağırlığın azaldığı dikkat çekiyor. Bu gelişmeler, yapay zekâ alanındaki büyük şirketlerin veri sağlayıcılarını daha titiz seçtiğini ortaya koyuyor.

Google Meta’nın Scale AI yatırımından rahatsız

Meta’nın Scale AI’a yaptığı 14,3 milyar dolarlık yatırım bu süreci hızlandırmış gibi görünüyor. Bu yatırımla birlikte Meta, Scale AI’ın yüzde 49’una ortak olurken, CEO Alexandr Wang de Meta çatısı altındaki yapay zekâ girişimlerinde aktif rol almaya başladı. Bu durum, diğer müşteriler için soru işaretleri yaratmış durumda. Çünkü verilerin tarafsız bir şekilde işlenip işlenmeyeceği artık daha çok sorgulanıyor.

Scale AI, veri etiketleme ve yapay zekâ eğitimi alanında önde gelen sağlayıcılardan biri konumunda. ABD hükümeti ve otonom araç geliştiriciler gibi kurumlar firmanın müşterileri arasında yer alıyor. Ancak asıl büyük müşteri kitlesini, üretici yapay zekâ geliştiren şirketler oluşturuyor. Bu şirketler, karmaşık ve hassas verilerin doğru şekilde etiketlenmesini kritik bir ihtiyaç olarak görüyor.

Veri etiketleme gibi temel altyapı hizmetlerinde güven, ticari ilişkilerin merkezinde yer alıyor. Meta’nın önemli bir hisse sahibi olması, Scale AI’nin bağımsızlığı konusunda tartışmalara neden olmuş durumda. Büyük teknoloji firmalarının bu nedenle geri adım attığı düşünülüyor. Çünkü bu ortamda veriye sahip olan kadar, o veriyi kimle paylaştığı da önem kazanıyor.

Öte yandan, Scale AI cephesinden gelen açıklamalar şirketin güvenlik politikasında bir değişiklik olmadığını öne sürüyor. Firma, müşterilerinin verilerini korumaya devam ettiğini ve bağımsız bir yapı olarak faaliyet göstermeyi sürdüreceğini belirtiyor. Fakat yapılan yatırımların algı üzerindeki etkisi, bu tür açıklamaları gölgede bırakabiliyor. Müşteriler, kurumsal sahiplik yapısının veri tarafsızlığına etkisini sorguluyor.

Bununla birlikte, Google gibi şirketlerin yeni veri tedarikçileriyle görüşmelere başlaması, pazarda yeni dengelerin oluşabileceğini gösteriyor. Alternatif veri hizmeti sağlayıcılarının yükselişe geçmesi muhtemel görünüyor. Rekabetin artması, hem fiyat hem de veri güvenliği alanlarında yeni standartların oluşmasına yol açabilir. Bu da sektörde kalite odaklı bir kırılmaya neden olabilir.

Tüm bunların yanında, OpenAI’ın farklı tedarikçilerle çalışmaya yönelmesi, sektördeki bağımlılık düzeyinin yeniden tanımlandığına işaret ediyor. Bu süreçte büyük firmaların sadece teknik yetenekleri değil, kurumsal yapıları da değerlendirme kriteri haline gelmiş durumda. Bu da veri sağlayıcıları açısından şeffaflık ve hesap verebilirlik beklentilerini artırıyor. Teknoloji sektöründe, sadece hizmetin niteliği değil, o hizmetin kime ait olduğu da artık daha fazla önemseniyor.