Google ile ABD Adalet Bakanlığı arasında uzun süredir devam eden reklam teknolojisi odaklı tekel davasında kritik aşamaya gelindi. Her iki tarafın da nihai savunmalarını sunduğu duruşmalar sona ererken, mahkeme başkanlığını yürüten Yargıç Leonie Brinkema’nın süreci hızlandırmak istediği ifade ediliyor. Reuters tarafından paylaşılan bilgilere göre, yargıcın karar mekanizmasını hızla işletmek istemesi, Google’ın potansiyel bir temyiz süreciyle olası yaptırımları geciktirme planını etkisiz bırakmayı amaçlıyor.
Yargıç Brinkema, nisan ayında aldığı kararla Google’ın çevrim içi reklam teknolojileri alanında tekel oluşturduğuna hükmetmişti. Ancak şimdi, rekabete aykırı yapının nasıl ve ne kadar sürede ortadan kaldırılabileceği üzerine daha somut adımlar bekleniyor. Mahkemenin “zamanın kritik olduğu” vurgusunu yaptığı bildiriliyor. Bu da, Google’ın reklam teknolojisi alanında faaliyet gösteren alt şirketlerinin zorunlu olarak elden çıkarılması ihtimalini gündeme getiriyor.
Google, ayrıştırma yaptırımına karşı temyiz hazırlığında
Google’ın avukatı Karen Dunn, mahkemede yaptığı açıklamada, şirketin reklam teknolojileri biriminin satılmasının müşterilere zarar vereceğini öne sürdü. Bu tür bir adımın orantısız bir müdahale olduğunu savunan Dunn, Google’ın bu karara itiraz edeceğini belirtti. Reuters’ın aktardığına göre Yargıç Brinkema, temyiz sürecinin yürürlükteki herhangi bir ayrıştırma kararının uygulanabilirliğini zayıflatacağını ifade etti. Bu da Google’ın kararı geciktirme yönündeki stratejik hamlelerine karşı bir önlem olarak yorumlanıyor.
Öte yandan Google, yalnızca ABD’de değil, Avrupa’da da benzer hukuki baskılarla karşı karşıya. Şirketin Avrupa Birliği’nin reklam teknolojilerine yönelik rekabet yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle 3,5 milyar dolarlık bir cezayla karşı karşıya olduğu biliniyor. Bu paralel süreçler, küresel çapta dijital reklamcılık pazarındaki denetimin sıkılaştığını gösteriyor.
Bununla birlikte, uzmanlar tarafından yapılan değerlendirmelerde, reklam teknolojisi pazarındaki yoğunlaşmanın hem yayıncılar hem de reklamverenler açısından maliyetleri artırdığı, aynı zamanda rekabeti sınırladığına dikkat çekiliyor. Özellikle Google gibi büyük oyuncuların hem alıcı hem de satıcı tarafında yer almasının piyasa şeffaflığını olumsuz etkilediği yönünde görüşler bulunuyor.
ABD’deki kararın Google’ın reklam faaliyetlerinde önemli bir yeniden yapılanmayı beraberinde getirme olasılığı artıyor. Sürecin hangi takvimle ilerleyeceği ve Google’ın temyiz başvurusunun uygulamaları ne ölçüde etkileyeceği, önümüzdeki haftalarda netlik kazanacak. Avrupa’daki soruşturmalarla birleştiğinde, bu hukuki baskıların Google’ın küresel reklamcılık stratejilerini yeniden gözden geçirmesine yol açması muhtemel görünüyor.







