Google, Pixel 10 serisini 20 Ağustos’ta tanıtmayı planlıyor. Tasarım açısından Pixel 8 modellerine benzeyecek olsa da donanım tarafında bazı dikkat çekici değişiklikler var. Bu cihazlar, doğrudan gözle fark edilmese bile içeride birçok yeni teknolojiyle yenileniyor. Her nesilde olduğu gibi bu kez de odak noktası performans ve verimlilik olacak gibi görünüyor.
Yeni Pixel 10 telefonlarda Google ilk kez TSMC üretimi bir işlemciye geçiş yapıyor. Tensor G5 adını taşıyan bu yonga, daha önce Samsung tarafından üretilen işlemcilere kıyasla enerji verimliliği ve istikrar konusunda avantaj sağlayabilir. Tüm bunların yanında yeni yonganın termal yönetimi de daha başarılı olabilir. Böylece günlük kullanımda daha kararlı ve uzun ömürlü bir deneyim sunulması hedefleniyor.
Google Pixel 10 serisi Qi2 desteği ile Apple’ın MagSafe sistemine benzer bir çözüm sunuyor
Google’ın dikkat çekici bir diğer hamlesi de kablosuz şarj teknolojisinde yaşanacak dönüşümle ilgili. Pixel 10 serisi, Qi 2.2 standardını destekleyecek ve telefonların içine yerleştirilecek mıknatıslar sayesinde şarj aksesuarlarına mıknatısla tutunabilecek. Bu yapı, Apple’ın MagSafe teknolojisine fazlasıyla benziyor. Google ise bu yeni mıknatıslı sistem için “Pixelsnap” adında bir marka tescili yapmış durumda.
Tanıtım döneminde üç farklı Pixelsnap aksesuarın duyurulması bekleniyor. Bunlar arasında standart bir mıknatıslı şarj cihazı, standlı bir versiyon ve “Ring Stand” isimli bir aparat bulunuyor. Ring Stand, teknik olarak şarj özelliği taşımıyor, yalnızca telefonun dik durmasını sağlıyor. Böylece kullanıcılar şarj ihtiyacı olmadan da cihazı masa üstünde görüntüleme amaçlı konumlandırabiliyor.
Pixel 10’un kablosuz şarj deneyimi bununla da sınırlı değil. Telefona entegre edilen ConvenientPower CPS4041 kontrol yongası, teorik olarak 60W’a kadar kablosuz şarjı destekleyebiliyor. Ne var ki, Google’ın bu gücü tam kapasiteyle sunup sunmayacağı henüz belli değil. Firma yazılım tarafında sınırlamalar getirerek şarj hızını daha düşük seviyede sabitleyebilir. Bu nedenle 60W’lık destek her ne kadar dikkat çekici olsa da, günlük kullanımda karşılık bulup bulmayacağı zamanla netleşecek.
Google, bu yeni manyetik sistemin yazılım tarafını da ihmal etmiyor. Pixel 10 modellerine “Hub Mode” adı verilen bir mod geliyor ve bu mod, telefonların şarj sırasında akıllı ekran gibi davranmasını sağlıyor. Bu özellik, Apple’ın iPhone’larda sunduğu StandBy moduna benzerlik gösteriyor. Bu benzerlik, Google’ın kullanıcı deneyimini Apple’a yakınlaştırma isteğini de gözler önüne seriyor.
Renk tarafında da bazı yenilikler göze çarpıyor. Google, Pixel telefonlarına alışılmış renk adları yerine zaman zaman ilginç kod isimler veriyor. Bu kez “Rock Candy” adıyla bilinen modelin piyasada Obsidian (siyah) adıyla sunulması beklenmiyor. “Mist” adı verilen rengin ise Porcelain ya da Light Porcelain olarak isimlendirilmesi muhtemel.
Bu küçük gibi görünen isim değişiklikleri, Google’ın pazarlama tarafındaki yaklaşımını da yansıtıyor. Renk isimlerinde farklılığa gitmek, her yeni seride kullanıcıya tazelik hissi verme amacı taşıyor olabilir. Buna rağmen, kullanıcıların büyük bölümü için bu farklılıklar estetikten öteye geçmeyebilir. Yine de marka kimliğinin korunması adına bu detaylar önem arz ediyor.
Pixel 10 ile birlikte gelen bu donanımsal ve yazılımsal yeniliklerin toplam etkisi zamanla anlaşılacak. TSMC üretimi işlemci, daha istikrarlı bir performans sunma potansiyeline sahip. Qi2 desteği ise aksesuar dünyasında Pixel kullanıcılarına yeni olanaklar sağlayabilir. Pixelsnap sistemi ile Google, kullanıcı alışkanlıklarını değiştirecek yeni bir sayfa açmayı deneyecek.
